DOĞAL GÜZELLİĞİN TADINI ÇIKARACAĞINIZ ADRES ' DÜDEN ŞELALESİ '





Bu hafta yolumuzu Antalya Merkezde bulunan ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın akın ziyaret ettiği Düden Şelalesi’ne çevirdik. Antalya kent merkezine yaklaşık 10 km. uzaklıkta bulunan Düden Şelalesi kaynağını Kepez Hidroelektrik Santrali’nden alıyor ve Düdenbaşı denilen noktada yeryüzüne çıkıyor.



Düden Şelalesine ulaşım oldukça kolay. İster kendi aracınızla isterseniz de toplu taşıma araçları ile çok rahatlıkla Düden Şelalesine ulaşabilir ve diğer adının da "İskender Şelalesi" olarak bilinen bu muhteşem doğal ortamı ve yaklaşık 20 mt. den dökülen suyun heybetli görüntüsü ve sesi ile büyülenebilirsiniz. Yukarı Düden ve aşağı Düden olarak adlandırılan iki noktada yer alan Düden’in Yukarı Düden değimiz bölümü halen Varsak diye bildiğimiz Kepez İlçe sınırları içinde yer alıyor. Yine çok bilinen ve Lara’da falezlerden yaklaşık 40 mt gibi bir mesafeden denize dökülen Aşağı Düden Şelalesi ise yine çok sayıda konuk tarafından ilgi ve merak ile görülmektedir.



Yukarı Düden Şelalesi denen bölgeye geliyoruz. İndiğimiz noktada inanılmaz bir kalabalık ile karşılaşıyoruz. Yurdun dört bir yanından gelen yabancı plakalı aracın park ettiği noktadan kapıya doğru ilerliyoruz. Sıra metrelerce. Tur araçlarından inen yabancı konukların da bu sıraya dahil olması ile kalabalığın arttığını görüyoruz. Hava inanılmaz sıcak. 40 dereceyi aşmış.



Şelale’ye giriyoruz. Yukarı Düden Şelalesi'nin bulunduğu alan 1970’li yılların başında DSİ tarafından piknik ve mesire yeri haline getirilmiş. Antalya’nın doğal güzellikleri arasında ilk sıralarda yer alan Düden Şelalesinde çok sayıda film de çevrilmiş. Kartal Tibet'in meşhur 'Tarkan' ve Ferdi Tayfur'un 'Çeşme' filmleri bu şelalede çekilmiş. İçeri girer girmez karşımızda bir tabela ve Düden Şelalesini tanıtan bir yazı ile karşılaşıyoruz.

Düden, su çeken, su yutan deliklere verilen addan geliyor

Şelale, eski Antalya-Burdur karayolunun 28. ve 30. Kilometrelerinde bulunan Kırkgözler ve Pınarbaşı olmak üzere iki büyük kaynaktan çıkıyormuş. Bir nehir kadar suyu bol olan bu iki memba, kısa bir akıştan sonra birleşip ve Bıyıklı düdeni içinde kayboluyorlarmış. Düden, su çeken, su yutan deliklere verilen admış. Düdenlerin bazıları o kadar büyük olurmuş ki, koca gölü veya bir nehri yutabilirmiş. Ülkemizde bunun pek çok örneğinin bulunduğu yazıldığı tanıtım tabelasında örnekler de verilmiş. Örneğin, Antalya Elmalı' da Karagöl ve Suğla Gölündeki büyük düden gibi Bıyıklı düdeni de saniyede 30 bin litre su yutacak kapasitedeymiş.



Bıyıklı düdeninde kaybolan su 14 km. kadar yerin altından gittikten sonra Varsak çukurunun bir ucundan çıkıyor ve çok kısa bir akıştan sonra tekrar batıyormuş. Varsak'ta kaybolan su 2 km kadar yer altı akışından sonra, Düdenbaşı'nda yeryüzüne çıkıyormuş. Doğal olarak birkaç defa batıp çıkan suyun kat farklarından yararlanılarak, Kepez Hidroelektrik Santrali inşa edilmiş.



Düdenbaşı'ndan sonra birçok kollara ayrılan Düden çayı en sonunda Antalya'nın n 40 metre yüksekliğinde traverten bir eşikten şelale yaparak Akdeniz'e dökülüyor. Suların bol olduğu ilkbahar mevsiminde bu görkemli şelalenin seyrine doyum olmaz. Bu şelaleyi denizden teknelerle gelerek de izleyebilirsiniz. Antalya limanından kalkan yatlar, kısa süreli turlar yaparak ziyaretçileri denizden şelalenin altına kadar getirmektedirler.

Her yer tıklım tıklım…

Kendimizi sıcaktan biraz da olsa serin bir ortama atabilmek için mağaradan suyun döküldüğü alana doğru yol almaya başlıyoruz. Mağaradan inerken aşağıdan gelen serin hava ve su sesi ile kendimize geliyoruz adeta. Buradan aşağıya inerken ya da yukarı çıkarken oldukça dikkat etmek gerekiyor. Suların da etkisi ile basmış olduğumuz kayaların ıslaklığı kayganlığı arttırmış. Aman dikkat diyorum.



Günümüzde yaşanan su sıkıntılarının gerçeği ile kendimizi 20 mt.den dökülen ve devasa ağaçların da görüntüleri ile bambaşka bir atmosferde buluyoruz. Her yer tıklım tıklım. Adım atacak yer yok desem yanlış olmaz. Herkesin ellerinde birer fotoğraf makinesi, kamera ya da cep telefonu fotoğraf çekmek için yarışıyor. Bizde bu özel ve güzel anları fotoğraflaştırıyoruz.



Mağaranın bölümlerini gezdikten ve serinledikten sonra tekrar yukarıya çıkıyor bu kez karşı yoldan aşağıya doğru iniyoruz. Burada da sizleri suyun başında birçok restaurant karşılıyor. Eğer serin bir ortamda bu güzellikler içerisinde yemek yemek isterseniz burada mola verebilirsiniz. Evet Antalya’nın gezecek görecek çok yeri var. Eğer sizde Düden Şelalesini görmediyseniz Antalya’nın bu çok özel güzelliklerinden birisinden mahrum kalmışsınız demektir.