KÜÇÜK MOSKOVA KEMER SESSİZ!

Antalya’nın turizmde önemli destinasyonlarından ve 1980’li yıllardan itibaren Türkiye’nin turizmde lokomotifi olmuş Kemer, son dönem Rusya ile yaşanan krizi en fazla hissedecek bölgelerden birisi olacak. Hatırlanacağı gibi, özellikle 90’lı yılların sonrasında Rusya Pazarının gelişmesi ile birlikte, Rusların yoğun ilgi gösterdiği Kemer, son dönem adını Küçük Moskova olarak da duyurmuştu.

80’li yıllarda Almanlar başta olmak üzere Orta Avrupa ve İskandinav pazarından çok sayıda turiste ev sahipliği yapan Kemer, Rusların akını ile bu pazarları kısmen de olsa kaybetmiş, Rus Pazarı adeta Kemer’de tavan yapmıştı. Geçtiğimiz yıla kadar Kemer, Rus Turistlerin her zaman evi gibi olmuştur. Her ne kadar Ukrayna krizi ve Ruble’de yaşanan olumsuzluklar Rusların tatillerini engellemiş olsa da geçtiğimiz yıl da Kemer’i en fazla ziyaret eden milletlerin başında Ruslar yer almıştır.

Kemer’de geçtiğimiz yıllarda yaşanan turizmdeki gerileme yaşan uçak krizi ile daha da had safhaya çıkacaktır. Otelciler tedirgin bekleyiş içindedir. Kemer esnafı ise çaresiz, sıkıntılar içinde boğuşmaktadır. Halen bir dönem Kemer’de iş yapmak isteyen çok sayıda esnaf adeta Kemer’den kaçmaktadır. Yazın ortasında dahi kiralık dükkân bulunabilen Kemer’de bu kriz ile birlikte tüm caddelerde satılık ve kiralık ibareleri ile dükkanlar bulunmaktadır.

 Bu ifadeleri Kemer için kullanmak yıllarını Kemer’e vermiş bir turizm yazarı olarak bunları yazmak inanın içimi sızlatmaktadır.

Türk hava sahasını ihlal eden uçağın düşürülmesiyle başlayan Türkiye-Rusya krizinin turizme etkilerinin çok büyük olacağı kanaatindeyim. Ancak bu etkinin en büyük en çok etkilenecek olan bölgelerinin başında da Kemer’in olacağını sizlere rahatlıkla söyleyebilirim. Rus pazarının Kemer için çok önemli bir yer kapladığını söylerken, yaşanan olay ile birlikte alternatif pazarların geliştirilmesi ve turizmin pamuk ipliğine bağlı olduğunu unutmayarak her an bir B planımızın, hatta C ardından D planlarımızın olması gerekliliği de ortaya çıkmıştır.

Yıllarca Kemer’de, Rusya’dan nasılsa turist geliyor diyerek hareket eden sektör bu durumda ne yapacağını şaşırmış durumdadır. Kemer’de bir sessizlik hâkimdir.

Türkiye’nin çeşitli noktalarından, Antalya’dan gelen demeçlere rağmen Kemer’den gerek üst düzey yöneticiler, gerekse de yetkili sektör temsilcilerinden hiçbir açıklama gelmemesi ise düşündürücüdür. Ya ne yapılacağı bilinmemekte, ya da şok hali devam etmektedir.

Bu arada buradan Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül’e de seslenmek istiyorum. Bu kriz Kemer için oldukça önem arz ediyor. Ancak Başkanın bu önemli konuda maalesef herhangi bir açıklamasını görmedik. Bu krizde Başkana büyük iş düşüyor.  Bir şeyler yapmalı ve krizi en hafif hasarla atlatmak adına projeler üretmelidir. Gün eğlence ve dinlence günü değil, krizi yönetme günüdür.
Kemer’in acilen silkelenmesi gerekmektedir.

Bir kriz vardır ve bu krizin nasıl aşılacağı konusu Kemer’de acilen yapılacak toplantılar ve çözüm yolları ile aşılmalıdır. Bence Kemer’de sektörde hatırı sayılır ve bu işi yapan çok sayıda turizmci ve otelci vardır. Bunlar mutlaka bu konuda bir araya gelmeli bölge adına ne yapılacağı, alternatif planları hayata geçirmelidirler.

Her krizin bir fırsatı olduğu gerçektir. Yıllardır” Ucuza geliyorlar, gelmeseler de olur’ mantığı ile düşünenler!... Haydi bakalım gün sizin gününüz. Diyelim ki Ruslar artık gelmeyecek. Buyurun ve gerekli çalışmayı yaparak Kemer’e alternatif pazarları bulun.

Bu arada bizim için önemli olan Almanları tekrar Kemer’e getirelim. Kemer’i onların tekrar ikinci evi yapalım. Orta Avrupa ve İskandinav pazarını canlandıralım. Özelikle sonn dönem dikkat çeken O-Polonya, Macaristan ve Romanya pazarına yoğunlaşalım. Fuarlarda çekirdek fıstık yiyerek yaptığımız ve sadece gezi mantığı ile gerçekleştirdiğimiz tanıtımları bir kenara bırakıp gerçek fuarcılık anlayışları ile Kemer’i tanıtalım.

Eğer bir şeyler yapılmaz ise iddia ediyorum ki, Kemer’i zor günler bekliyor. Kemer için turizm olmazsa olmazdır. Kestiğimiz, biçtiğimiz ve yok ettiğimiz tarım da olmadığına göre Turizme sarılmaktan başka çerimiz yoktur.

O zaman gün hep birlikte çalışma ve bu krizi atlatma günüdür.