BÜYÜLEYİCİ ATMOSFER, ''KAPADOKYA''

Günümüzde Kapadokya Bölgesi Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alan olarak gösteriliyor. Daha dar bir alan olan kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Göreme, Avanos, Ürgüp, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden ibaret olarak gösteriliyor.
İşte biz de bir günlük alanda bu dar alan bölgelerini gezeceğiz.Tam gün Kapadokya turumuzda sırası ile sabah 09.30 da vereceğimiz depar ile Devrent Vadisini,Peri Bacaları Vadisini, Avonos’ta bölgenin en önemli özelliği olan Çömlek yapımının gerçekleştiği mekanları, Göreme Açık Hava Müzesini, Üçhisar Kalesini ve ardından da Esentepe’den Erciyes dağının ihtişamlı güzelliği ile peri bacaları vadisini izleyeceğiz.


Bölgede taş yapılar oldukça dikkat çekiyor. Ürgüp’ün şehir içi sessiz sakin, ama özellikle yabancı konuklar ki, bunlar arasında Uzakdoğu’dan gelenler dikkat çekiyor. Bölgeyi en çok gezenlerin başında özelikle Japonlar, Koreliler baş sırayı çekiyor. Caddeler boş ve kış şartlarının da etkisi ile sezona hazırlık yapılıyor. Sabahın erken saatlerinde  Balon turları yapmaya gelen ve bölgeyi havadan görmek isteyenler balonları ile havada bu muhteşem güzelliği izliyorlar.
Kaldığımız otelde bölgeye has bir şekilde düzenleme yapılmış taş duvarlar ve otantik yapı dikkat çekici. Yine otelde Japonların çokluğu dikkatimizi çekiyor.
 

Kaldığımız odadan resepsiyona iniyoruz. Sabah 09.00 da deparımız başlıyor. Yuki Tur’un cana yakın rehberi Cihan Bey bizler ile bizzat ilgilenmeye başlıyor ve başlıyor bize bölgeyi anlatmaya. Önce ilk durak yerimiz olan Devrent Vadisi ve Peri Bacaları Vadisine doğru yola çıkıyoruz. Aracımızda Japon ve Koreli konuklarımızda var.
Kapadokya Bölgesi'ndeki Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ jeolojik devirlerde aktif birer volkanmış. Bu volkanların 10 milyon yıl önce püskürmesi sonucu bu yerlerin oluştuğunu bize anlatıyor Cihan Bey..İnanılmaz bir görüntü ile kendimizi bu güzellik içinde buluyoruz. Fotoğraf makinemiz ve kameramız ile bu güzelliğin resimlerini ve görüntülerini alıyoruz.
Zaman zaman karla kaplı bir ortam bir başka güzel görünüyor bize. Karlı ortamlardan yürüyerek Peri Bacalarının yer aldığı ve yüzyıllar önce bu taşlar arasında yapılan yaşam savaşının yer aldığı mekanlara geliyoruz. İnanılmaz bir duygu. Yüzyıllar önce kendiliğinden oluşan ve insan gayreti ile yaşam alanına çevrilen bu yerlerin gizemini yaşıyoruz.
 
 

Kapadokya’nın en önemli tarafı tarih, kültür ve sanat ile dolu olması. Bölge çanak çömlek oluşturulan atölyeler ile dolu. Kızılırmak’tan getirilen çamurlardan burada sayısız sanat eseri çıkarılıyor. Bizde böyle bir Atölyeye konuk oluyoruz. Bulunduğumuz atölyede bize bir gösteri yapılıyor ve bizlerin de denemesi isteniyor. Tabii ki ustalık işi bu. Elimize tam uyduramadığımız bir şekli ortaya çıkarıyoruz ama yine de alkışı alıyoruz.
Günlük turumuzun en önemli mekanlarından birisine geliyoruz. Göreme açık hava müzesi gerçekten de çok etkileyici bir yer. 10 YTL .lik giriş biletimizi alıyor ve bu muhteşem güzelliğin içine tarihsel bir yolculuğa çıkıyoruz. Gerçekten de oldukça büyüleyici bir yapı içindeyiz. Rehberimiz Cihan Bey hemen burası ile ilgili bilgiler vermeye başlıyor bize.
 
 

“2.yüzyılın sonlarında Kapadokya da çok sayıda hristiyan toplumu bulunmaktaymış.Bu devre ait 2 piskoposluk bölgesi bilinmekte.Bunlardan biri bölgede uzun süre hristiyanlığın merkezi olacak Kayseri diğeri ise Malatya idi.3.yüzyılda kuvvetli şahsiyete sahip rahipler bölgeyi dini düşünce ve yaşantının canlı bir merkezi haline getirmişler, 4.yüzyılda ise Kapadokya üç büyük azizin (Kayseri piskoposu Büyük Basil , kardeşi NyssalkıGregory ve Nazianuslu Gregor) memleketi olarak bilinirmiş. Bütün hristiyanlık fikirleri bu hocalar tarafından birleştirilerek yeni bir şekil verilmiştir.Basil ‘in davranış ve doktrinleri bugün bile hristiyan toplumları için önemlidir. “
Göreme kilise mimarisi Göreme kiliselerinde oldukça yaygın olan tek nefli beşik tonozlu plan tipi bölgede yaşayan dini topluluklar ve inzivaya çekilen kişiler için en önemli uygun mimari olarak görülürken, ayrıca bu tip yapılar mezar yeri olarak da benimsenmiş.
 
 

Göreme açık hava müzesinde sayısız yaşam alanı var. Bunların en önemlilerin başında ise Aziz Basil Şapeli geliyor. Sütunlarla ayrılan narkestre mezar çukurları bulunuyor burada. Buradaki kilisenin 11.yüzyıla tarihlendirildiği biliniyor. Buradaki asıl etkileyici olay ise bu şapelin içerisinde yer alan freskler. O zamandan kalan bu resimler Hıristiyanlığın o dönemini resimliyor bizlere. Kalıcı bir doğal boyadan yapılan resimler hala aynı duruyor ve günümüze kadar da gelmiş. İsa portresi, Meryem ve Çocuk İsa, Aziz Thoree ve ejderle savaşan Aziz George tasviri burada bulunuyor. Bunun yanı sıra çok sayıda yaşam alanını geziyoruz. burada.
Bu doğa harikası tarih öncesinden beri burada yaşayan insanlara ilham vermiş, hayranlık uyandırıcı eserler üretmelerine vesile olmuş. Kapadokya’da tarihin her döneminin ayrı bir izi, farklı bir hikayesi vardır. Bu kültür ve doğa etkisi bölge insanının da kültürlü ve sanatkar olmasına neden olmuş. Kapadokya’yı yüzeysel gezdiğiniz zaman bütün bu kültürel hazineyi pas geçip çıplak kayalara bakarak hareket edersiniz. Halbuki o kayaların içerisinde insanlar yaşayacak yerler yapmış, duvarlarına resimler boyamış, dini merkezler kurmuş, kervansaraylar, kiliseler, camiler inşa etmiş, hayatta kalabilmek için insanüstü yapılar oluşturmuş.
Üçhisar Kalesini ve ardından da Esentepe’den Erciyes dağının ihtişamlı güzelliğini izledikten sonra kendimizi Asmalı Konak’ta buluyoruz. Ürgüp Şehri merkezinde bir zamanlar iğne atsanız yere düşmeyecek oranda ilgi çeken Asmalı Konak artık eskisi kadar rağbet görmüyor. Ancak yine de otantik yapısı ve çok izlenilen biz dizi ile her zaman gündemde kalacak gibi geliyor bana.Ayrıca şehir içinde 1400’lü yıllarda Selçuklu yapısı Camileri de görmek mümkün.
 
 
 

Bizim bir günlük gezimiz işte böyle. Ben bir kez daha ilave etmek istiyorum. Kesinlikle bu bölge bir günde gezilebilecek bir yer değil. Daha sayamadığımız ve gidemediğimiz o kadar çok yer var ki… Eğer siz bir gün Kapadokya ya giderseniz bir gün değil daha fazla zaman ayrın. Göreceksiniz gezdikçe kendinizi yüzyıllar öncesine gidecek ve farklı bir atmosfer içinde büyüleneceksiniz.
 
( HABER-FOTOĞRAFLAR: HALİL ÖNCÜ )