HEYECAN DOLU KÖPRÜLÜ KANYON!

Bu hafta farklı bir deneyim yaşamak için Antalya'dan yaklaşık 90 km. uzaklıkta bulunan Köprülü Kanyon’a yolumuzu çevirdik. Rafting turu yapmak üzere sabahın erken saatlerinde bir gün önce görüştüğüm Tarzan Rafting İşletme Sahibi Şeref Koca ile buluşup yola çıktık. Tarzan Rafting İşletmesi yaklaşık 11 yıldan bu yana bölgede rafting hizmeti veriyor. Kemer’den aldığı misafirleri Köprülü Kanyona götüren Şeref Koca ve ekibi bizi de Antalya’nın Çallı Bölgesinden alarak gruba dahil ediyor. Servisin içerisinde Türk misafirlerin yanı sıra, Rus ve İranlı misafirlerde var. Onlarında heyecanını yüzlerinden okuyorum ve bir an önce bu heyecanı yaşamak istediklerini gözlemliyorum.



 Bölgede her yıl binlerce insanı Rafting heyecanı ile buluşturan Köprülü Kanyon’a, Serik ile Manavgat arasında bulunan yol ayrımından kuzeye, Toros Dağları istikametine yol alarak ulaşıyorsunuz. Serik-Manavgat yolundan döndüğünüzde ise yaklaşık 38 km. gittikten sonra Köprülü Kanyona ulaşıyorsunuz. ‘Su varsa hayat vardır’ sözünün gerçeği ile yol boyunca muhteşem doğal görüntüler ile adeta kendinizden geçiyorsunuz. Muhteşem doğa elinizden fotoğraf makinenizi bir türlü bıraktırmıyor.


Kabakçı Dinlenme tesislerinde verdiğimiz kısa bir moladan sonra yaklaşık bir saat 15 dakika süren yolculuğumuz sonrası Tarzan Rafting’in toplanma merkezi olan Retaurantına geliyoruz. Araçlarından inen misafirler burada bulunan ekip tarafından karşılanarak kendilerine gerekli infolar veriliyor. Burada üzerlerini değiştiren misafirlere can yelekleri, kaskları ve kürekleri verildikten sonra tekrar servise binerek Rafting’in başlayacağı alana geliyoruz. Etrafta rafting için gelen yüzlerce kişi ile karşılaşıyoruz. Ancak geçtiğimiz yıllara göre daha sakin ve misafir azlığı da gözlerden kaçmıyor. Son dönem Rusya’da yaşanan ekonomik kriz, Ukrayna’da yaşanan iç savaşın etkisi Köprülü Kanyona kadar yansımız görünüyor. 



Rafting yapacağımız botlar sekiz ve on kişiden oluşuyor.  Tek ve iki kişilik de rafting botları da var. Bu arada rafting öncesi yanınıza sakın değerli eşyanızı almayın. Oldukça adrenalin dolu olan bu anlarda sular ile boğuşurken değerli eşyalarınızı kaybedebilirsiziniz. Hatırlatayım dedim.
 Köprülü kanyonun adını verdiği ve bölgenin başlangıç noktasında bulunan ve bol bol fotoğraflanan bir tarihi köprü de bulunuyor. Kanyon adını Köprüçay Irmağı üzerindeki Roma Çağı’nda inşa edilen bugünkü adıyla Oluk Köprü’sünden alıyor. Oluk Köprü’nün güneybatısında, Irmağa kuzeybatıdan kavuşan Gökçesu’nun içinden akarak gelen ve olağanüstü güzellikteki kanyon üzerinde yer alan Büğrüm Köprü de Roma Çağı eseri olarak göze çarpıyor. Eğer zamanınız olursa turunuz buna uygusa ya da kendi aracınız ile geldiyseniz bölgeye yakın Selge antik şehrini de mutlaka görmelisiniz. Renkli, hareketli ve çeşitli peyzaj örneklerinin bir arada bulunduğu Köprü Irmağı da diğer görülmesi gereken yerlerden bir göze çarpıyor.



Rafting ekibimiz ile bota binmeden önce  Tarzan Rafting İşletme Sahibi Şeref Koca ile kıs bi,r sohbet yapıyoruz. Bize işletmesinden ve çalkışmalarından bahsediyor: “Antalya’nın Rafting bölgesi olan ve her yıl binlerce misafirimizi ağırladığımız Köprülü Kanyon’dayız. Burada Tarzan Rafting olarak ve tercih edilen bir işletme olarak gelen misafirlerimize en iyi hizmeti veriyoruz. Yaptığımız hizmet ile Antalya bölgesine hakimiz. Burada öncelikli olanımız, misafirimizin memnuiyetidir. Antalya,Manavgat, Belek,Lara,Kundu, Kemer’den Raftin yapmak isteyen misafirlerimizi isterlerse transferli isterlerse de transfersiz olmak üzere Rafting turu yaptırıyoruz.Sabahları bize gelen rezervasyonları değerlendirerek gelecek olan misafirlerimizi otellerimizden topluyoruz. Son derece nezih, klimalı araçlarımız ile misafirlerimizi Köprülü Kanyona getiriyoruz. İsteyen misafirlerimiz kendi araçları ile de gelebiliyorlar. Raftinge başlayacağımız toplanma noktamızda bir araya geliyoruz. Burada toplanma noktamız olan Restaurantımızda kendilerine gerekli infoları veriyoruz ve ardından can yeleklerini, kasklarını ve küreklerini kendilerine veriyoruz”



Rafting sürecini de bize özetleyen Şeref Koca yolcuların sigortalı olduğunu ve bu hizmeti alacakların bunu mutlaka sorgulamalarının gerekliliğini vurguluyor bizlere ve şöyle devam ediyor:
“Buradan aldığımız misafirlerimizi start verilecek olan başlangıç noktasına götürüyoruz. Yolcularımızı botlara bindirip tekrar bir info daha veriyoruz. Gelen yolcularımız sigortalıdır. 13 km.lik bir alanda Rafting turumuzu başlatıyoruz. Yaklaşık üç saat süren raftingde misafirlerimiz unutulmaz bir gün yaşıyorlar. Bu süre içerisinde misafirlerimiz zaman zaman molalar verip, animasyonlar ve yüzme şansı da yakalıyorlar. Botlarımız sekiz ya da on kişilik. Bu arada iki kişilik kanolarımız da var. Kesinlikle kasksız ve can yeleksiz kimseyi botlara almıyoruz. Rafting öğle saatlerinde biterken acıkan misafirlerimize isteğe göre tavuk ya da balık olmak üzere salata,makarna,pilav dan oluşan bir menüyü de sunuyoruz. Bizim asıl işimiz onları mutlu görmek ve buradan memnun göndermektir. 11 yıldır bu işi yapan birisi olarak bu süre içerisinde defalarca bizi tercih eden çok sayıda misafirimiz olmuştur”



Rafting turumuza başlıyoruz. Gerçekten de heyecan verici bir deneyim. Burada kürek çekerken hedefe ulaşmayı ve ekip olarak neler yapabileceğinizi çok saha iyi anlıyorsunuz. Zaman zaman şalelerden geçerken, heyecanlı dakikalar yaşarken zaman zamanda verdiğimiz molalar ile kendimizi biraz dinlendiriyoruz.


13 km.lik bir rafting alanı var. İsteğe göre bu turlar daha da uzatılıp, daha da kısa hale getirilebiliyor. Kanyon Milli Parkı’nın yayıldığı geniş alan içinde, çok sayıda köy boyutunda dağ yerleşmesi de yer alıyor. Rafting turu boyunca dere kenarında hem resim çeken hem de piknik yapan çok sayıda bölge insanına ve köylüsüne de rastlıyorsunuz. Zaman zaman verdiğimiz molalarda yemyeşil doğa içerisinde yerden çıkan heybetli suları, animasyon eğlencelerini, karşılıklı geldiğimiz botlarla su savaşları yapıyoruz. 13 km.lik parkurda birbirinde eğlenceli ve zorlu yaklaşık sekize yakın şelaleden geçen botumuz ile başladığımız noktaya varıyoruz. Hayli eğlenceli geçen bu anların ardından İsteğe göre tavuk ya da balık olmak üzere salata, makarna, pilavdan oluşan bir menüden oluşan öğle yemeğimizi yiyip dönüş için yola çıkıyoruz. Eğer sizde bu heyecanı yaşamak isterseniz muhakkak öneririm.