8 MM.LİK FİLM MAKİNESİNDEN ANTALYA’NIN TARİHİ GÖRÜNTÜLERİ

8 MM.LİK FİLM MAKİNESİNDEN ANTALYA’NIN TARİHİ GÖRÜNTÜLERİ




Aslen Elmalı’lı olan ve Uzun yıllardır Kemer’de ikamet eden değerli büyüğüm Mehmet Başev ağabeyimin beni araması ile ortaya çıktı her şey.. Benim eskilere ve nostaljiye olan merakımı bildiği için bir sürprizi olduğunu ve şimdilerde turizmin merkezleri olan Antalya, Kemer, Manavgat, Alanya gibi yerlerin 1970’li yılların başından kalan video görüntülerinin kendisinde olduğunu ve bana izlettirmek istediğini söyledi.





Benim için oldukça heyecan verici bu telefon ile Mehmet Ağabeyimizi beklemeye başladım. Kapı çaldı ve açtığımda elinde kocaman bir film çantası ve 8 mm.lik filmler ile Mehmet ağabeyi buyur ettim. Dedim ya benim için o yıllardan kalan görüntüleri izlemek ve geçmişe gitmek bambaşka bir duygu olacaktı. Mehmet ağabey önce film kutusunu açtı ve oynatacağı filmleri göstermek için 8 mm.lik sinema makinesinin ayarlarını yapmaya başladı. Heyecan git gide artıyordu. Çantanın içerisinde çıkan o eski filmlerde Antalya, Manavgat, Alanya, Kemer, Side ve Türkiye’nin birçok yerinden 1974-1976 yılları arasında görüntüler vardı.



Mehmet Başev Ağabey halen Kemer’de ikamet ediyor ve esnaflık yapıyor. O’nun sinemaya olan ilgisi bu merakından zaten belli oluyor ama ben yine de soruyorum kendisine bu merak nereden geliyor diye ve başlıyor bize anlatmaya… “Sinema merakım ilkokul yıllarında başladı. İlçemizde 3 kışlık ikide yazlık olmak üzere 5 sinema vardı. O yıllarda Sinema makinesi ve ışık beni etkilemişti. ilkokul 4. sınıfta mercekler ve optik aletleri fotoğraf makinelerine olan merakım beni sinema makinelerini inceleme ve araştırmaya yöneltti .İlk elde ettiğim 32mm sinema filmine harekesiz filim makinesi yaptım kendi imkanlarım ile.. Sonraki yıllarda ortaokulda 16mm sinema makinesi ile tanıştım. 16mm makine taşıması kolay ve ucuz olduğu için köylerde oynatılıyordu ve okullarda 8mm makineler sessiz filim makineleriydi. Hareketli çekim fakat ses yoktu. 1970’ lerde kullanılan aile çekimlerinin yapıldığı makinelerdi. Amatör çekimler yapılırdı. 8mm film 8milimetre bir hareketin 8 bölümüdür. 16mm makinede 32mm makinede benzeridir farkları sesli olmalarıdır”





Filmlerin ve makinenin kendisine nasıl ulaştığını merak ediyoruz. Oda anlatıyor bu filmlerin ve makinenin kendisine ulaşma hikâyesini… “ Yıllar önce Kemere gelip yerleşen Ali Atay Üstel abi benim bu merakımı bildiği için filmleri ve ve makineyi bana verdi. İşte bu 45 yıllık filimler bu gün çekilmiş gibi özenle korunmuş ve 50 yıllık makine tıkır tıkır çalışıyor. Devlet arşivinde bulunan makineler çöpe atılırken ona sahip çıkanların olması geleceğe ışık tutmak adına sevindirici” Mehmet Başev Ağabeyin makinenin ve filmlerin o zamanki sahibi Ali Atay Üstel ile tanışmasını ve kendisi hakkında bilgi vermesini istiyorum. “Ali Atay Üstel ile tanışmam 1994 yıllarıdır,kendisi Fransız lisesi ve İstanbul teknik üniversitesi mezunudur. Anadolu’nun ve dünyanın bir çok yerini gezmiş resimlemiş ve belgelemiştir. Kemeri görüp beğenmiş doğasına ve insanına hayran kalmıştır. Burada yatırım yaparak yerleşmiştir. Zaman içinde Kemer’in betonlaşması ve buranın beton yığınına dönüşü kendisini ve eşi Yüksel Hanımı çok etkilemiş. Kültür yozlaşmasına anlam verememişler ve buradaki yerlerini satıp İstanbul’a geri dönmüşlerdir. Kadıköy Moda’daki evleri onların yaşamında tekrar ikamet adresleri oldu. Topkapı Sarayında Hattatlık yapmış bu konuda eğitim almış insanlar. Kemer’in kısa süredeki değişen bu yapıya anlam verememişlerdir. Zenginleşen Kemer onların gözünde yozlaşan betonlaşan Kemer’dir. Portakal ağaçlarının yok oluşumu onları derinden etkilemiştir”



Filmleri izlemeye önce Antalya-Alanya ve Kemer yazılı filmden başlıyoruz. Makinenin fişini elektriğe bağlıyor ayarını yapıyor, filmi yerleştiriyor ve duvara yansıttığımız görüntüleri heyecanla izlemeye başlıyoruz. Film Alanya’dan başlıyor Antalya ve Kemer’de son buluyor. Alanya’nın muz ağaçları, muhteşem doğası ve betonlaşmamış hali, Antalya’nın o eski görüntüleri ve Kemer’in ilk tatil köyü olan Club Med Tatil Köyünden şu andaki Yörük Parkının bulunduğu Küçük Burun, Ayışığı ve Kemer görüntüleri bizleri o yıllara götürüyor.



Doğanın nasıl katledildiği ve o yıllarda Antalya ve çevresinin ne kadar bakir olduğu gözler önünde. Heyecanla izlediğimiz görüntüler sonrasında bu film merakı içinde olanların olup olmadığını ve bir araya gelip gelmediklerini soruyorum: “ Büyükşehir Belediyesi her yıl kısa metrajlı sinema filmi ve doğa fotoğrafları yarışmaları düzenliyor. Bu kapsamda amatörce çalışmalar yapan sinemaseverler bir araya gelerek bilgi ve fotoğraf ve film paylaşımı gerçekleştiriyorlar. Ellerindeki makinelerini ve onlara ait filmleri hakkında bilgi alışverişlerinde bulunuyorlar. Ellerinde eski görüntüleri olan herkesin paylaşımda bulunmasında geleceğe taşıyacağımız tarih açısından önem taşıyor. Geçmişte tuttuğun ışığı gelecekte yansıtabilmenin karesi filmdir”





Bizde Antalya ve Bölgesi adına 1970’li yılları anlatan bu filmleri daha çok kişinin izlemesi adına yakında ilgili kurumlar bir araya gelmeyi düşünüyoruz. Bu görüntüleri başta Antalya olmak üzere Kemer, Side, Manavgat ve Alanya’da 8mm.lik film tadında göstermeyi düşünüyor ve başta filmleri çeken Ali Atay Üstel ile halen koruyan Mahmet Başev ağabeyimize teşekkürlerimizi sunuyoruz.