ÜNAL,''3 YILDIZLI OTELLER TURİZMİN BELKEMİĞİDİR''

15 yıldır Kepez Turistik Tesisleri ( KEPTUR )’da Genel Müdürlük yapmaktayım. KEPTUR;  Akaryakıt İstasyonu, Ala Cart Restaurant ve üç yıldızlı KETUR Park Otel ile birlikte toplam 20 bin m2.lik bir alan üzerinde kurulu bulunuyor. Yoğun bir çalışan tesisiz.

 

Genelde otelimiz dış Pazar dediğimiz Acentelerin tercih ettiği bir yer. Misafirlerimiz orta yaş ve orta yaş üzerindeki Anadolu gruplarından oluşuyor. Yaz sezonunda 6 ay gibi % 100 oranında dolu olarak çalıştık. Kış sezonlarında genelde kapı müşterisi şekilde bir ağırlıklı misafirimiz var. Yine kış sezonlarında, bölgemizdeki Avlanma bölgelerine ki-bilhassa domuz avı- yönelik yurt dışından gelen konuklara hitap edebilecek bir bölge olmasından dolayı tesisimizi konuklarımız, acente aracılığı ile 10-13-15 günlük sürelerle kalıyorlar.  Misafirlerimiz hem tesislerimizde doğal ortamda dinlenmekte hem de iyi bir av heyecanı geçirmektedirler. Ayrıca bizim iç Pazarda yurt içinden, Organize Sanayi Bölgesine olan yakınlığımız nedeniyle ve anlaşmalarımız nedeniyle bilhassa yedek parça ve otomotiv işleri yapan çok yoğun bir şekilde, çok sayıda konuğa ev sahipliği yapmaktadır. Son iki sezon önce Ortadoğu pazarı ile yoğun çalışmalarımız oldu. Geçen yıl ise arzu ettiğimiz doluluk oranlarına ulaşamadık. Bunu da neden yakalayamadık derseniz?  Biliyorsunuz sektörde bu her şey dahil uygulamaları hayata geçtikten sonra, bizim gibi üç yıldızlı otellerin bunlarla rekabet edebilme şansının çok düşük olması ve bizim genelde yarım pansiyon  ve oda kahvaltı çalışmamız nedeniyle , acentelerin bizlerden talep ettikleri  yarım pansiyon fiyatları çok düşük olmasından dolayı acentelere pek yönelmedik geçen yıl. Verilen fiyatlar maliyetlerimizi kurtarmadı. Ve bu bağlamda genelde kapı müşterisi çalıştık. Yine de fena bir sezon geçirmedik. Geçen yıl % 55-65 rakamlarına ulaştık. Kış sezonunda da yine aynı şekilde % 40-45 doluluk oranları ile çalışmaktayız.

 

Bizim tesisimiz Antalya’nın çıkışında bulunan bir tesis. Denize de 11 km. mesafedeyiz. Yurt dışı pazarından uzun süre burada konaklayacak olan misafirlerimiz bizleri denizden uzakta olduğumuz için tercih etmiyorlardı. Fakat biz bu sorunu yaz sezonunda, denize ve plaja ücretsiz servis koyarak, telafi ediyoruz. Tesisimiz ormanlık bir alanda olduğu için orta ve orta yaşın üzerindeki konuklara, daha iyi hitap edebilmektedir. Buradaki  nem ve rutubet oranın Antalya’ya göre daha az olmasından dolayı, yaz sezonunda müşterilerimiz tesisimizde konakladıkları süre içerisinde pek denizi ve şehri aramamaktadırlar. Daha çok tesisimizde kalıp, günlerini bu şekilde geçirmektedirler. Burasının rakım olarak yüksek olması, havasının rutubetsiz olması tercih sebebi oluyor. Fakat zaman zaman dezavantaj olarak denize olan uzaklığımız gündeme gelmektedir. Havaalanına 25 km. mesafedeyiz ve zaman zaman bu da sorun olmuştur. Ama genelde acenteler, bilhassa Anadolu grupları, dış pazarda Ege ve Akdeniz çalışan acenteler  buraya kendi otobüsleri ile misafirlerinin ulaşmalarını sağlamaktadırlar.

Evet doğrudur. 2011’e ilişkin tesisimizde yenileme çalışmaları var. İç dizayn ve dış dizayn, genel mekanlarda ve çevre peyzaj olarak yenileme çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor. Amacımız 2011 yılında tesisimiz daha iyi şartlarda, daha iyi koşullarda misafirleirmizin hizmetine sunup,  iyi bir verim alabilmektir.

 

Bizim Otelci olarak Tur Operatörlerinden beklentimiz şu. Biliyorsunuz Türkiye’de üç yıldızlı otel sayıları çok fazla. Üç yıldızlı oteller Turizmin belkemiği diyebiliriz. Üç yıldızlı oteller Anadolu grupları tarafından, birçok acente tarafından tercih edilen otellerdir. Fakat bu oteller nedense, Tur Operatörleri tarafından, günübirlik konaklamalardan kaynaklanan unsurlardan ve her şey dahil sistemine geçildikten sonra  5 yıldızlı ve 1.sınıf tatil köylerinin bizim fiyatlara göre çok daha fazla maliyet açısından düşük kalmasından dolayı fiyat konusunda bizleri çok zorlamaktadırlar. Acenteler bizle bir anlaşma yapacakları dönemlerde , bizim hiç para kazanmayacak şekilde sözleşmelere imza atmamızı talep etmektedirler. Bu da bizi hoşnut etmektedir.8 Euro ve 9 Euro gibi fiyatlara yarım pansiyon oda talep edilmektedir. Bu odada yatan misafirin klimasını, ısıtıcısını, termisofonunu, veya odadaki temizlik giderlerini, personel giderlerini karşılayamamaktadır. Bu konuda, tur operatörlerinin bizim gibi otellere biraz daha bütçe veya biraz daha fala ödenek ayırmaları, rakamları bir yada iki euro  gibi arttırarak bizi biraz daha rahatlatabilirler. Misafirin bu arada ekstra harcamaları da çok azalmıştır. Misafir geliyor, yemeğini yiyor ve odasına çekiliyor. Eskiden ekstra harcamalardan kendimizi biraz dengeleyebiliyorduk ama şimdi bu olanak da ortadan kalktı. Tur operatörlerinin en azından piyasada bizi kurtarabilecek, rakamlara ellerini vicdanlarına koyup yardımcı olmalarını bekliyoruz. Bizim gibi tesisleri yaşatmaklarını istiyoruz. Amacımız tüm bu zorluklar içerisinde tesisimiz kapatmak değil. Biz burada personel istihdam ediyoruz. Ve işte söylediğim gibi bize verilen bu rakamlara satış yaptığımızda personelimizin maaşını ödeyemeyecek duruma geliyoruz. Elektriğimizi  ödeyemeyecek duruma geliyoruz. Ve bu durumda ne olur derseniz?  Tur operatörlerine oda verememek durumunda kalıyoruz. Kapı müşterisine yöneliyoruz. Tur operatörleri de bu sefer diyorlar ki, işte biz size daha önce misafir gönderdik ne olacak diye. Bir daha müşteri göndermeyiz diye tehditlerde bulunuyorlar. Bunlar turizmde hoş olan şeyler değil. Bu iş bir gelir-gider bütçe meselesi. Para kazanamadıktan sonra bir işin hammalığını yapmanın da açıkçası anlamı yok. Pastadan bize düşen pay arttırılabilirse bizim için çok büyük anlamı olacak. Biz bu konuda tur operatörlerinin yardımını bekliyoruz.