GENÇ TURİZMCİLER SORUYOR?
- 1967 İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü mezunuyum. Daha sonra İşletme Enstitüsünde Turizm İşletmeciliği masteri yaptım. Yaklaşık olarak 1992’den bu yana otelciliğin içindeyim.
- Çırağan Sarayı’ndaki görevinizde irili ufaklı, resmi özel birçok organizasyonda görev yaptınız. Bu süreçleri yöneten bir uzman olarak, sizce bu tarz organizasyonlarda olmazsa olmaz diye nitelediğiniz noktalar nelerdir?
- Öncelikle, iyi bir takıma ve esnek bir yapıya sahip olmanız gerekiyor. Çok yönlü olan bu tür davetlerde her türlü istek ve oluşabilecek sorun, ancak iyi eğitilmiş, bilgili, özgüveni yüksek bir ekip ile idare edilebilir. Bu ekibi oluşturmak ise başlı başına ayrı bir tecrübe, birikim ve profesyonellik istiyor.
- İstanbul’dan sonra Kempinski bünyesinde Dubai’de Genel Müdür olarak görev yapmaktasınız. Özellikle olayı organizasyon açısından ele alacak olusak, bu iki destinasyonun farklı özellikleri nelerdir sizce?
- İstanbul, Dubai ve şimdi Kahire’deyim. Tamamen birbirinden farklı pazarlar aslında. Beklentiler farklı, müşterinin istekleri bile farklı oluyor. Ancak Lüks konaklama sektöründe bazı temel standartlar heryerde aynı. Onlar değişmiyor. Dolayısıyle gittiğiniz heryerde sağlam bir temeliniz varsa, üstüne yerel şartları ekliyorsunuz. Temel farklar genellikle yiyecek ve içecek beklentileri oluyor. Onun dışında, davet saatleri, davetlere katılım süreci, dekorasyon ve organizasyon içerikleri neredeyse aynı.
- Turizm eğitimi alan öğrenciler ve sektörde yeni istimdan olan birçok çalışan için önemli bir örnek teşkil etmektesiniz. Siz Fuat Köroğlu olarak, kadronuzda nasıl bir çalışan görmek istersiniz?
- Kısaca misafir beklentilerini iyi anlayıp anında karşılık verebilme yeteneği olan kişilerle çalışmak isterim. Teknik bilgi öğretiliyor, ancak misafir beklentilerine katkıda bulunup anlamak öğretilmiyor. Ayrıca, çalışacağım kişi yeniliğe açık, esnek ve iletişime gayet açık olmalı.
- Birçok Genç Turizmcinin kafasını kurcalayan bir konu var. Turizm sektöründe, özellikle yiyecek ve içecek, “banquet” satış gibi bölümlerde çalışmak isteyen yeni mezunlar için yurtdışı deneyimi ne derece önemlidir?
- Bence, çok önemli, zira Turizm küresel bir endüstri. O yüzden dünya insanı olunmalı ve öğrenebilindiği kadar yabancı lisan öğrenilmeli. Her mezun hiç vakit kaybetmeden kendini belli bir süre yurtdışına atmalı, böylelikle uyum süreci daha kolay olur. Belli bir süre sonra istenirse yurda donülebilinir; ama yurtdışı tecrübesi Turizmin master programı gibi düşünülmeli.
- Son olarak, Turizmde sektör kariyeri ile akademik kariyeri bir arada düşündüğümüzde, sizce yüksek lisans yapmak profesyonel hayatta ne derece önemli?
- Yüksek lisans veya MBA adaylara diğer adaylar karşısında fark attıran unsurlar. Çünkü Turizm büyük bir endüstri ve oldukça yüksek miktarda bütçelerle çalışılıyor; dolayısıyla işin her türlü teorik kısmı da bilinmeli. Yeni gelişen girişimcilik ruhu bu sektördeki yöneticileri daha teknik ve global davranmaya itiyor. Bence bunun bir zamanlaması yapılmalı ve bu tür kariyer yatırımları daha profesyonel olunduğu zaman devreye girmeli.