TURİZM BASINI, TURİZMİ DEĞERLENDİRDİ
Antalya Turizm Fuarı (ATF2025) kapsamında düzenlenen ve moderatörlüğünü Hürriyet Gazetesi Akdeniz Bölge Temsilcisi Salim Uzun’un yaptığı “Turizm Basını Gözünden; Turizm” başlıklı panelde Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) Genel Sekreteri ve Turizm Dosyası Genel Yayın Yönetmeni Halil Öncü, TUYED Yönetim Kurulu Üyesi ve Tourism Today Haber Müdürü Tuncay Sevin ve TUYED Üyesi ve Turizm Ekonomi Genel Yayın Yönetmeni Savaş Daş söz aldı.
Turizm basının, sektördeki en şanslı gazeteciler olduğunu belirterek sözlerine başlayan TUYED Genel Sekreteri ve Turizm Dosyası Genel Yayın Yönetmeni Halil Öncü, “Herkes bize gıptayla bakıyor. Beni her gören herkes ‘Abi, ne kadar çok geziyorsun’ diyor. Haber yapma amacıyla gittiğimiz yerleri gezme fırsatı da yakalıyoruz. Birçok kişinin görmediği bizim görme şansımız var. Bunu iyi kullanmamız gerekiyor. Biz biraz daha bu işin magazinine kaçıyoruz. Genel müdürlerin, acentaların ve tur operatörlerinin ne düşündüğünü ortaya koymaya çalışıyoruz. Bunu yaparken tabi yoruluyoruz ama çok da büyük bir keyif alıyoruz. Türkiye’nin turizm başkenti neresi diye sorsam bir kesim Antalya, bir kesim İstanbul der. Bu iki kentte turizm haberciliği yapmak ulaşım konusunda rahattır diyebilirim. Bizim için daha rahat bir habercilik oluyor” şeklinde konuştu.

Yazılarında çevre ve su konularına özellikle dikkat çektiğini belirten Öncü, “Çevre ve su konusuna çok büyük önem veriyorum yazılarımda. Dün yağmur yağdı ve biz buna çok sevindik. Uzun zamandır Antalya’da böyle bir yağmur görmedik. Bodrum’da insanlar arazözlerle su taşıyorlardı. Turizmciler bir karar almış, havuzlarını boşaltmama kararı almışlar. Suya çok önem vermeliyiz. Ayrı bir parantez açmalıyız. Su olmadan ne hayat ne de turizm olur” dedi.
Öncü, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin (TUYED) faaliyetlerine de değindi: “Biz TUYED olarak nitelikli arkadaşlarımızla birlikte yol alıyoruz. Herkesin internet sitesi açarak turizm gazetecisiyim diyen insanlar çok arttı. Biz bunu TUYED üzerinden ayırmaya çalışıyoruz. Gerçekten bu işi yapanlarla bir araya gelmek için çalışıyoruz. Gerçekten işini iyi yapanlara sektörün destek olması lazım.”

Turizmcilerin, turizm basının gücünün farkında olduğunun altını çizen TUYED Yönetim Kurulu Üyesi ve Tourism Today Haber Müdürü Tuncay Sevin, “Biz konuşmalarında bunu fark ediyoruz. Biz; iyi, güzel ve magazinsel haberler de yapıyoruz. Yeri geldiği zaman olumsuz haberleri de vermek durumdayız. Biz bu nedenle onlar için uyarıcı niteliği de taşıyoruz. Turizmciler bizi takip ederek ne yapmamaları gerektiğini görüyorlar. Bu noktada onlarla iyi bir iş birliğimiz var. Biz turizmi, turizmcilere anlatıyoruz. Takipçilerimiz, turizm profesyonelleri biz onlara turizmi anlatıyor, farklı hikayeler bulmaya çalışıyoruz. Kendi mecramızda haber ayrımı pek yapmıyoruz. Magazin de ekonomi de spor da veriyoruz turizmle alakalı olmak üzere. Her platformun kendine has okuyucu kitlesi var, seçimini kendileri yapıyor. Teknoloji ile birlikte habere kolay ulaşıyoruz. Konuşmak isteyenler ve konuşmak istemeyenler olarak ayırıyoruz. Bu da bizim turizmde bir döngü içine girmemize neden oluyor. Aynı insanlar aynı olaylar. Biraz da farklı insanların bizim ve sektörün de ihtiyacı var. Bu nedenle önemli bir rol üstleniyoruz” şeklinde konuştu.
Fuarların basın için büyük önem taşıdığına değinen Sevin, “Yurtdışındaki fuarlar daha profesyonel ve daha ciddi bir katılım var. Biz gazeteciler olarak yurtdışındaki fuarlarda içinde bulunduğumuz pazarın haberini sıcağı sıcağına haber yapma fırsatı buluyoruz. Bazı turizmciler fuarların işlevini kaybettiğini düşünüyor. Aslında fuarlar dönüşüm geçiriyor. Eskiden insanlar fuarlarda satış yaparlarmış. Artık burada bir network oluşturuluyor. Biz basın olarak fuara katıldığımızda çeşitli destinasyonlarda çalışan meslektaşlarımızla görüşme fırsatı yakalıyoruz. STK örgütlerinin başkanları, otel yöneticileri ile bir araya geliyor ve haber yapma fırsatı yakalıyoruz” dedi.
Kontrolsüz turizmin, bulunduğu bölgeye ciddi zararlar verdiğini ekleyen Sevin, “3.ve 4. bantları otellerle doldurduk, bunun kısıtlanması lazım. Turizm için Türkiye’nin petrolü deniyor ve ben de buna katılıyorum. Böylesine değerli bir sektörü kaybetmememiz lazım. Artık Antalya’da kaç yatak kapasitesi var bilemiyoruz, net rakam veremiyoruz. Sürdürülebilirlik ve çevre konusunda çok dikkat eden oteller var ama bu birkaç otelle olmaz. Bu noktada topyekün bir hakarete ihtiyacımız var” ifadelerinde bulundu.

Turizm medyasını sektörün sinir uçlarına benzeten TUYED Üyesi ve Turizm Ekonomi Genel Yayın Yönetmeni Savaş Daş, “Ulusal medya ile bizim sektör haberlerini ele alışımız kesinlikle daha farklı. Türkiye’ye 60 milyon turistin gelmiş olması bizim için önemli bir haber konusu değil. 60 milyonun içindeki pazarlar ne durumda, hangileri azalmış, hangileri artmış. Trendler ne noktada değişim göstermiş, beklentiler ne durumda… Biz bu konuları da işlediğimiz için diğerlerinden ayrılıyoruz. Bu nedenle az ama nitelikli okur kitlemiz var. Okur kitlemiz aynı zamanda sektörün karar vericileridir. Her sabah birimizi açıp okurlar, takip ederler. Kendi sektör ve işletmelerine yön kazandırmaya çalışırlar. Biz sektörden besleniyoruz doğru ama aynı zamanda besliyoruz. Turizm medyası aynı zamanda lobi gücüdür. Bu lobiyi kamuya yapar. Kamuya bu sektörün önemini vurgular. Turizm medyası ile sektörün arasındaki ilişki iyi bir noktada değil. Gerek bizden gerek sektörün kendisinden kaynaklı bazı handikaplarımız var. İnce bir hatta çalışıyoruz. İş yaptığımız insanlar aynı zamanda bizim okurlarımız. Onlardan haber alabilmemiz lazım ama aynı zamanda onlarla kurduğumuz ilişkiye de dikkat etmeliyiz. Bizi, ‘Onlar bizim çocuklar ya’ gibi görmemeleri gerekiyor. Bu ince hattı iyi korumalı ve savunmalıyız” açıklamasını yaptı.
Teknolojinin gelişimi ile birlikte habere ulaşmanın çok daha kolaylaştığına dikkar çeken Daş, “Teknolojinin gelişimi haber ulaşımını kolaylaştırdı evet ama bunun getirdiği bir niteliksizleştirme de var. Bir sürü haber aynı anda bir sürü yerden çıkıyor. Buradan beslenmek biraz daha uzmanlaştırma gerekiyor. Çağın hızına uymak zorundayız ama haberlerimizde niteliği mutlaka korumak zorundayız” dedi.
Daş, Türkiye’nin 80’li yıllarda turizm yapmaya bilinçli bir şekilde başladığını fakat sonrasında durumun değiştiğine dikkat çekerek, “Türkiye, en güzel koylarını, kasabalarını, sahillerini ve doğal güzelliklerini turizme feda etti. Turizm adına ülkenin doğal kaynakları hunharca kullanılıyor. Devlet turizmi regüle etmek zorunda. Turizmi 12 aya ve 81 ile yayalım diyorsunuz ama hala Antalya’ya otel yapılmaya devam ediliyor. Nitelikli turist dedikleri şey kötü bir tabir olsa da zengin turist aslında. Bunu istiyorsan nitelikli turizm yapılmalı. Herkesin yaptığını yapıp nitelik bekleyemezsiniz. Kurduğunuz tesisin lokali beslemesi lazım. Buna fayda sağlamayan turizm, turizm değildir. Ticarettir. Turizmle toplumun lafta değil, gerçek anlamda bağının kurulması lazım. Bu sayede sürdürülebilir ve gerçek turizm yapabilirsiniz” ifadelerinde bulundu.









