AKTOB’UN AĞUSTOS AYI GELENEKSEL YEMEĞİ BELEK’TE GERÇEKLEŞTİ

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) Ağustos ayı geleneksel öğle yemeği, Paloma Hotels’in Belek’teki yeni tesisi Paloma Sencia’da düzenlendi.

AKTOB’UN AĞUSTOS AYI GELENEKSEL YEMEĞİ BELEK’TE GERÇEKLEŞTİ

Turizm sektörünün yoğun ilgi gösterdiği yemeğe, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Antalya Valisi Hulusi Şahin ve Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan da katıldı.

Yemeğin açılış konuşmasını yapan AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, dünya, Avrupa, Türkiye ve Antalya turizmine dair değerlendirmelerde bulunarak dikkat çekici veriler paylaştı.

İşte o veriler:

- Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC), uluslararası ziyaretçi harcamalarının bu yıl tüm rekorları kırarak 2,1 trilyon dolara ulaşacağını ve  2019'daki zirveye göre 164 milyar dolar daha fazla olacağını tahmin ediyor.

- Sektörün küresel ekonomiye toplam katkısı bu yıl 11,7 trilyon dolara ulaşarak küresel GSYİH'nin %10,3'ünü oluşturacak, sektörün desteklediği istihdam ise 14 milyon artarak 371 milyona ulaşacak ve bu rakam ABD'nin toplam nüfusunu aşacak. Ancak sektör genel olarak büyüme kaydederken, bazı büyük ekonomilerde ivme yavaşlıyor.

- Dünyanın en büyük Seyahat ve Turizm pazarı olan ABD, uluslararası ziyaretçi harcamalarının 2019 seviyelerinin gerisinde kalmasıyla geride kalmaya devam ediyor. Çin'de ise uluslararası harcamalar geçen yıl pandemi öncesi seviyelerin üzerine çıkmış olsa da, büyümenin 2025 yılında keskin bir şekilde yavaşlaması bekleniyor.

- ABD-Çin gerilimi: Trump yönetiminin ticaret politikası tüketici güvenini zedeliyor ve ABD’ye yönelik seyahati azaltması bekleniliyor. Bu durum aynı zamanda Çin'den Avrupa'ya ve Avrupa içi seyahat talebinin artmasına neden olabilir.

- Orta Doğu’daki gerilim (İsrail-İran çatışması) hava ulaşımını etkiliyor: Uçuş iptalleri ve yön değişiklikleri yaşanıyor.

- Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaşta barış görüşmeleri devam ediyor, sonra ermesi durumunda her iki pazardan da orta ve uzun vadede iyileşme bekleniyor.

- Uluslararası turist varışlarının 2024'e kıyasla 2025'te %3 ila %5 artması bekleniyor. Bununla birlikte, ekonomik ve jeopolitik zorluklar 2025'te sektör için önemli riskler oluşturmaya devam ediyor.

- Uluslararası turizm gelirleri 2024'te, 2023'e göre yaklaşık %3 daha fazla ve 2019'a göre %4 daha fazla (reel olarak) 1,7 trilyon ABD dolarına ulaştı. Turizmden  elde edilen toplam  gelirlerinin 2025'te 2019'a göre yaklaşık %3 daha yüksek olan 1,9 trilyon ABD doları olduğu tahmin edilmektedir.

- 2025 yılına ait ilk veriler, yolcu talebinde  güçlü bir küresel büyüme göstermiştir. Kuzey Amerika, turizm talebindeki düşüşe, özellikle Kanada ve Avrupa'dan gelen talepteki düşüşe bağlı olarak, düşüş yaşayan tek bölge olmuştur.

- Avrupa'da büyüme, kısmen ayın daha kısa olması nedeniyle Şubat ayında (6,1%) ve mevsimsel etkiler nedeniyle Mart ayında (4,9%) yavaşladı, ancak kısmen Paskalya tarihindeki kayma nedeniyle Nisan ayında yeniden toparlandı.

- Ücret artışları, enerji maliyetleri ve sigorta primleri yüksek seviyelerde seyrederek maliyet tabanını yüksek tutuyor. Dünyanın önde gelen iş seyahati destinasyonlarındaki otel fiyatları, Covid sonrası önceki yıllara göre daha ılımlı bir oranda artması bekleniyor.

- Otel piyasasında geleceğe yönelik tahminler belirsizliğini koruyor. Küresel olarak piyasalarda farklılıklar var - APAC ve LATAM güçlü, EMEA ve NORAM ise istikrarlı. Havayolları genel olarak %80 ila %90 doluluk oranı gösterirken oteller %60 ila %70 doluluk oranı gösteriyor. Otellerin işletme maliyetleri hala yüksek ve fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmaya devam ediyor.

- Avrupa'da güneş ve plaj tatillerine olan talep güçlü seyrini sürdürmüştür. Turizm performansı, Mart ayında Almanya'nın büyük havalimanlarında yaşanan grevler ve Nisan ayında Yunanistan ve İtalya'da hava trafiğiyle ilgili grevler gibi çeşitli aksaklıklar nedeniyle olumsuz etkilenmiştir.

- Yaz aylarına yönelik turizm performansı, turizmle ilgili hizmetlerin yüksek fiyatları ve ABD ticaret politikasındaki değişikliklerden kaynaklanan belirsizlik gibi çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır

- Dünya genelinde turizmle ilgili hizmetlerin fiyatlarındaki artış ve ABD ticaret politikasındaki değişikliklerden kaynaklanan belirsizlik gibi bir dizi zorlukla karşı karşıyadır. ETC'nin son araştırması, önümüzdeki altı ayda bölge içi seyahat niyetlerinde hafif bir artış, ancak 2024 yazına kıyasla uzun mesafeli turistlerde marjinal bir düşüş olduğunu göstermektedir.

- AMADEUS tarafından hazırlanan rapora göre Avrupa’da en çok aranan ülkeler arasında Türkiye ilk 10 ülke içerisinde yer almada ancak en çok rezervasyon yapılan 6. ülke oldu. İspanya ise en fazla arama yapılan ve rezervasyon yapılan ülkeler içerisinde ilk sırada yer aldı.

- Antalya 2025 yılının il 7 ayında turizm hareketleri  stabil seyir gösterdi. Vatandaş ziyaretçi sayıları % 7,5 oranında artış gösterirken yabancı ziyaretçi sayıları % 1, 3 düştü. En yüksek düşüş ilk on ülke içerisinde % -12 oranla Kazakistan’dan oldu.  En yüksek artış ise % 22 oranında Ukrayna’dan oldu.  Ukrayna’da barışın sağlanması durumunda pazar payı bakımından ilk 5 kaynak pazar arasında yer alması bekleniyor.

- TÜİK verilerine göre, gerçekleşen turizm gelirinin ziyaretçilerin turizm gelirinin %16,5'ini ülkemizi ziyaret eden yurt dışı ikametli vatandaşlar oluşturdu. Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etmektedirler. Bu çeyrekte ziyaretçiler tarafından yapılan harcamaların 11 milyar 100 milyon 829 bin dolarını kişisel harcamalar, 4 milyar 994 milyon 418 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Bakan Yardımcısı gündemi değerlendirdi

Toplantıda söz alan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ise Bakanlığın turizm sektörüne yönelik yürüttüğü ve planladığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.

“Turizm gelirlerimizi artırmalıyız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2018 yılında turizmi stratejik sektör ilan etmesi ile turizmin hızlı bir gelişim gösterdiğini belirten Bakan Yardımcısı Alpaslan, “2018 yılından turizm sektörünün stratejik sektör ilan edilmesi ve 2019 yılında da Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un öncülüğünde TGA'nın hayata geçirilmesi, Türkiye turizminin dünya ortalamalarının üzerinde büyümesine yol açtı. Ancak geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz. Ülkemiz bir turizm cenneti. Bu avantajı doğru kullanıp turizm gelirlerimizi artırmamız gerekiyor.

“Turizm sektörü çok dinamik”

Ortadoğu'da yeni ve ciddi turizm yatırımları yapılıyor. Ayrıca içinde bulunduğumuz coğrafyada da savaşlar başta olmak üzere bazı sıkıntılar var. Bu sıkıntılar turizmi olumsuz etkiliyor ve önümüzdeki yıllarda da var olmaya devam edecek. Bir de bilindiği üzere yaşadığımız afetler var. Tavizsiz uygulamalarla sıkıntısız bir ülke konumuna gelmek istiyoruz. Rekabet koşulları da değişti ve daha da zorlaştı. Stratejimizi belirlerken tüm paydaşlarımızla istişare içindeyiz. Son 5 yıla bakınca yaptığımız çalışmalarla krizlerden daha az etkilendiğimizi görüyoruz. Hatta bazı krizleri teğet geçiyoruz. Daha güçlü olmamız lazım. Turizm sektörünün gelişimi için yasalar çıkarmaya devam edeceğiz. Gelecekte daha rekabetçi bir Türkiye turizmi oluşturmaya çalışıyoruz. Turizm sektörünün nabzını adım adım gören, riskler karşısında hemen önlem alan bir turizm sektörü oluşturuyoruz. Turizm sektörü çok dinamik. Sürdürülebilir Turizm Sertifikası ile Türkiye turizmini geleceğe hazırlıyoruz. 2030'da da hedeflediğimiz noktaya geleceğiz” dedi.

Terörsüz Türkiye

Yenilikçi yaklaşımlar ve pazar çeşitliliğine de değinen Alpaslan, “2018'de stratejilerimizi belirlerken nitelik anlamında da bir gelişmek istiyorduk. Kişi başı harcamadaki artışlar nitelik anlamında da Türkiye’nin bir sıçrama yaptığını gösteriyor. Pazar çeşitliliğini de geliştiriyoruz. Yenilikçi uygulamalarla dünyada en iyi tanıtım yapan ülke konumuna geldik. Doğru mecralarda varız. Ülkemizde turizm ürünlerini çeşitlendirerek her zenginliğimizi turizm ürününe dönüştürüp tanıtmalıyız. Turizmi 12 aya, Hakkari’den Edirne’ye her bölgeye yaymalıyız. Bu anlamda büyük potansiyelimiz var. Ayrıca ‘Terörsüz Türkiye’ bizim için son derece önemli. Turizmin gelişimi için bunu önemsiyoruz. Doğu Anadolu Bölgesi, turizm için çok büyük bir potansiyel. Güvenlik sorununu ortadan kalkmasıyla bu bölge önemli bir merkez olacaktır” şeklinde konuştu.

Antalya’daki yatırımlar turizmi katkı sağlayacak

Antalya turizmine ayrı bir parantez açan Bakan Yardımcısı Alpaslan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Antalya, Türkiye’nin turizminin amiral gemisidir. Bu noktada Antalya’nın ulaşılabilirliği çok önemli. Antalya Havalimanı’nda çalışmalar yapıldı. Antalya’da bir de trafik sorunu vardı. Antalya - Alanya otoyolu ihalesi yapıldı ve hızlı bir şekilde hayata geçirilecek. Atılacak yeni adımlarla birlikte Antalya’nın sorunları çözülecek. Antalya'daki turizm ürünlerini geliştirmek çok önemli. Kültür turizmini geliştirmek için Side’de yaptığımız çalışmalar çok değerli. Antik kentlerimizde yapılan kazılar ve restorasyonlar Antalya turizmine büyük katkı sağlayacak. Bu çalışmalar turistlerin otellerin dışında vakit geçirmesini sağlayacaktır.  

İklim değişikliği ve Antalya

Mevsim kayması ve iklim değişikliği yaşıyoruz. Su konusunda sıkıntılar yaşayabiliriz. Bunun için Su Kurulu oluşturuldu. İlgili bakanlıklar ile bir toplantı yaptık. Akademisyenlerin sunumlarını dinledik. 2050 yıllarında dünyanın ısısı 4 derece artacak. Karaların birçoğu sular altında kalacak. Mevsim kayması Antalya için büyük bir risk. Bunu da dikkate alacak çalışmalar yapmak gerekiyor. İstikrarlı bir şekilde adımlar atarsak Türkiye ve Antalya turizminin önü açık.”