2010'u ''Devlet Kılıklı'' STK'lar Yönlendiriyor!
İTİCU Rektörü Prof. Dr. Ateş Vuran’ın yönettiği panele TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, İTİCU Ticari İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nüzhet Kahraman, Atlas Proje Geliştirme Başkanı Tavit Köletavitoğlu ile THY Pazarlama ve Satış Başkanı Faruk Çizmecioğlu katıldı.
Türkiye’de planlı ilk turizm girişimleri olarak kabul edilen 1975’teki Balıkesir ve Antalya kıyı şeritleri hakkında bilgi veren Tavit Köletavitoğlu, daha sonra bu girişimleri Side ve Güney Antalya projelerinin takip ettiğini söyledi. Bu girişimlerle kıyıların planlandığını belirten Köletavitoğlu şöyle konuştu: “1984 yılından sonra, özel sektör altyapı planlamalarıyla çevrenin korunarak destinasyon planlama arayışları başladı. Yaptığımız işte bir yanlışlık olduğunun farkındaydık, ancak bu yanlışlığın ne olduğunu bilmiyorduk. Çözümde devletle çözmenin ötesini bulamadık. Yüksek kapasiteli yatırımları devlet yaptı. Kamu egemen, özel sektör edilgindi.”
2000’li yıllarda yabancı sermayenin turizm temalı gayrimenkulü keşfettiğini anımsatan Köletavitoğlu, “Bu noktada Yap-İşlet-Devret modeliyle, havalimanları, duty-free ve turizm merkezleri kavramları ortaya çıktı. Projeler sermaye sınırlığını aştı. Yerli sermayenin yabancı sermaye ile bütünleşme dönemi başladı ve Dünya Bankası da destinasyon planlamalarında artık STK’lar tarafından yönlendirilen projelere destek verir oldu.”
Dünya Turizm Örgütü tarafından ortaya atılan DYO (Destinasyon Yönetimi Organizasyonu) konusunda en başarılı örneklerin ABD, Avusralya, Fransa ve İtalya’da hayata geçtiğini dile getiren Köletavitoğlu, “Türkiye’de DYO çalışmaları hala merkezi yönetim tarafından yönlendiriliyor. Örneğin 2010 İstanbul Avrupa Başkenti çalışmalarının devlet kılıklı Sivil Toplum Kuruluşları tarafından yönlendirildiğine tanık oluyoruz. Mevcut yapı projeyi DYO açışından ele alıp yeterince sahiplenmiyor. Örnek fırsatlara sahipken, bu yapı ile 2010’nu ileriye taşıyamayız” diye konuştu.
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, ulaşım konusunun çözüme kavuşturulması gerektiğine işaret etti. Türkiye’de ulaşımın kara ağırlıklı olduğunu belirten Ulusoy, “Yıllardır ihmal edilen raylı sisteme önem verilip ülkeyi her yönden kolay ulaşılır hale getirmeliz” diye konuştu.
THY’nin yeni bir destinasyon (varış noktası) açarken, ülkenin ekonomik yapısı, kişibaşı harcamalar gibi önemli kıstaslara baktıklarını belirten Faruk Çizmecioğlu, “Bu kriterler ışığında başlattığımız Fas seferleri iyi gidiyor. Haftada üç seferle başladık, şimdi bunu altıya çıkaracağız” dedi.
Eylül ayında sipariş ettikleri yeni uçakların geleceğini belirten Çizmecioğlu şunları söyledi: “Uçakların gelmesiyle Körfez ülkeleri, Güney Amerika, Arjantin ve Afrika’da yeni destinasyonlar açacağız. Böylece 30 olan destinasyon uçuşumuzu arttıracağız. Satın alma gücü verileri yeni destinasyon açma kriterimizin başında geliyor.”
Turizm destinasyonunun tanımı ve dünyadaki gelişmeler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nüzhet Kahraman, Dünya Turizm Örgütü’nün 2005-2020 yıllarını kapsayan ülkeler ve bölgeler bazındaki turistik gelişmeleri özetledi. Avrupa’nın dünya turizm pastasındaki yüzde 54’lük payının 2020’de yüzde 45’e gerileyeceğini belirten Prof. Dr. Kahraman, Asya Pasifik bölgesinin payının artacağını belirtti.