15. ULUSLARARASI RESORT TURİZM KONGRESİ ANTALYA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) tarafından düzenlenen 15. Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Turizmin dönüşüm süreçleri, yeni pazar dinamikleri, global riskler, dijitalleşme ve yeni rekabet kurallarının ele alınacağı 15. Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel’in katılımıyla gerçekleştirildi. “Yeni Stratejilerle Fark Yarat” temasıyla gerçekleştirilen kongrede turizm sektörünün geleceğini şekillendirecek yeni stratejiler ulusal ve uluslararası katılımcılar tarafından değerlendirilecek.

Muratpaşa ilçesinde gerçekleştirilen kongreye Vali Hulusi Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir, Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, konsolos ve fahri konsoloslar, AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, TÜROFED Başkanı Dr. Erkan Yağcı, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Nane, DERTOUR Grouph GmbH Ceo’su Cristoph Debus, On The Beach Grouph Ceos’su Shaun Morton ve sektör temsilcileri katıldı.
Açılışta konuşan AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, kongrenin yalnızca bir etkinlik olmadığını belirterek, “Bugün burada sadece bir kongre açılışı yapmıyoruz. Yıllardır büyüterek getirdiğimiz bir ortak akıl platformunu, yeni bir eşikte, yeni bir temayla, yeni sorumluluklarla geleceğe taşıyoruz” dedi.
Kavaloğlu, kongrenin 15 yıllık sürecine değinerek, “15 yıl önce yola çıktığımızda Antalya’nın, Türk turizminin ve dünya turizminin geleceğini konuşmak için kalıcı bir buluşma noktası hedeflemiştik. Bugün görüyoruz ki, Resort Turizm Kongresi artık Türkiye’nin turizm takviminin en önemli buluşmalarından biri haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Kongreye katkıda bulunan tüm başkanlar, yönetim kurulları, Bakanlık çalışanları, yerel yönetimler, sektör temsilcileri, sponsorlar, basın mensupları ve her yıl katılımcılara teşekkür eden Kavaloğlu, kongrenin dünya, Türkiye, Antalya ve turist profilindeki değişimi de gözler önüne serdi.

Kongrenin bu yılki teması “Design the Difference with New Strategies – Yeni Stratejilerle Farkı Tasarla” olarak belirlendi. Kavaloğlu, tema ile ilgili şunları söyledi:
“Artık turizmde ‘iyi olmak’ yetmiyor. ‘Ben de varım’ demek, ‘ben de aynı ürünü sunuyorum’ demek rekabette bizi bir adım ileri taşımıyor. Bugün dünya turizminin başarısı, fark yaratan, kendi özgün hikâyesini cesurca anlatan, stratejisini veriyle ve akılla kurgulayan destinasyonların elinde.”
Kavaloğlu, pandemi sonrası değişen seyahat motivasyonları, iklim krizi ve sürdürülebilirlik baskısı, dijitalleşme ve yapay zekânın dönüştürücü etkisi, jeopolitik belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmaların turizm sektörünü yeniden tasarlama ihtiyacını zorunlu kıldığını vurguladı.
“Design the Difference with New Strategies teması, ürünü, pazarlamayı, iş birliğini, gelir modelini ve misafir deneyimini yeniden tasarlamak için bir çağrıdır. Turizm sektörü olarak büyük bir dönüşüm çağının merkezindeyiz” dedi.
Kavaloğlu, Antalya’nın sadece Türkiye’nin değil, Akdeniz’in ve dünya turizminin güçlü marka destinasyonlarından biri olduğunu ifade etti. “Antalya; tarihi, doğası, kültürü ve misafirperverlik geleneğiyle milyonlarca insanın kalbinde ‘ikinci bir ev’ haline gelmiş durumda. Akdeniz’de paket tur pazarının, resort turizminin, aile tatillerinin, golf, spor, MICE ve sağlık turizminin en önemli merkezlerinden biri.”
Ancak, Antalya’nın güçlü altyapısına rağmen karşı karşıya olduğu zorluklara dikkat çeken Kavaloğlu, şunları söyledi: “Küresel enflasyon ve maliyet baskıları, enerji, iş gücü ve finansmana erişimde artan maliyetler, jeopolitik riskler, iklim krizi ve su kaynakları üzerindeki baskılar rekabeti zorluyor. Rakip ülkelerdeki otel yatırımlarının finansman kaynaklarına daha kolay erişmeleri, rekabet gücümüzü azaltıyor.”


Krize Dayanıklı Bir Turizm Sektörü Oluşturduk
Kongrede yaptığı konuşmada turizm sektöründe önemli stratejik değişiklikler gerçekleştirildiğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bu doğrultuda atılan adımların sonuçlarını turizm rakamlarımızda ve dünya turizm ligindeki yerimizde rahatlıkla görebiliyoruz. Artık Türkiye, küresel çapta bir turizm markası haline gelmiş durumda. Bugün koyduğumuz hedefleri bir bir geride bırakıyoruz. Attığımız adımlarla birlikte krizlere dayanıklı bir turizm sektörü oluşturma hedefi noktasında başarılı olduk. Yaşanan bu krizlerde, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile birlikte başlattığımız çok yoğun tanıtım kampanyaları ile rezervasyon akışını tekrar hızlandırdık ve şimdi sizlere bir kez daha aktaracağım başarıyı yakaladık.” sözlerini kaydetti.
Yeni Rekorlarla Ülkemizi Zirveye Taşıyacağız
Değişen dinamikleri dikkate alarak çok yönlü bir turizm stratejisi izlendiğini vurgulayan Bakan Ersoy, “Odak noktamız turizmi 81 ilimize ve yılın 12 ayına yaymak; ürün çeşitliliğini artırarak Türkiye’yi dört mevsim deneyimlenebilen, küresel ölçekte tanınan önemli bir cazibe merkezi haline getirmektir. Bu doğrultuda gastronomiden sağlığa, inançtan spora 60’dan fazla ürünümüzle Türkiye’yi turizmin her kulvarında öne çıkan bir ülke haline getirmenin adımlarını attık ve çok önemli kazanımlar elde ettik. Sonuç olarak; köylerimizden antik kentlerimize, metropollerimizden mutfağımıza, kültür ve sanatımıza kadar her unsuruyla zirveye yükselişini sürdüren bir ülke konumuna geldik. Önümüzdeki yıllar yeni rekorlarla ülkemizi zirveye taşıdığımız yıllar olacaktır.” dedi.



Kongrenin açılışında konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir 2025 yılı sona ererken turizm rakamlarının 2024 yılı paralelinde tamamlanacak gibi göründüğünü söyledi. “Bizim için başarı, sadece ağırladığımız misafir sayısı değil, aynı zamanda Antalyalıların mutluluğudur” diyen Başkan Vekili Büşra Özdemir, “Yerel esnafın kazandığı, çiftçinin turizmle ürününe değer kattığı, gençlerin bu sektörde iş bulabildiği ve emeğinin karşılığını alabildiği bir modeli hep birlikte oluşturmalıyız. Yani Antalya turizmi büyürken, Antalya halkının refahı da büyümelidir” dedi.
Belediyenin imkanlarını seferber ediyoruz
Antalya’nın yerli yabancı 30 milyon civarında turiste ev sahipliği yaptığını belirten Büşra Özdemir, “Bu rakam yerleşik nüfusumuzun 10 katından fazladır. Buna rağmen belediyemizin bütçe imkanlarıyla kentimizin tüm ihtiyaçlarını yenilemeye ve geliştirmeye devam ediyoruz. Altyapı yatırımlarımız başta olmak üzere, su verimliliği ve yönetimi, atık yönetimi, iklim değişikliği ile mücadele, deniz ve kıyı yönetimi, ulaşım, yenilenebilir enerji, sosyal ve kültürel etkinlikler, festivaller, tarihi değerlerin korunması gibi birçok konuda imkanlarımızı seferber ediyoruz” diye konuştu.
Antalya-Alanya otoyolu projesinin hayata geçirilmesindeki destekleri için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a teşekkür eden Özdemir, “Turizmin yoğun baskısı ile ortaya çıkan altyapı, ulaşım, çevre yönetimi gibi sorunları çözmek için konaklama vergilerinden biz yerel yönetimlerin pay alması hususunda da bizleri destekleyeceğinize inanıyoruz” diyerek destek talebini yineledi.

Turizm Sektörü Yeni Rekabetlere Hazır Olmalı
Antalya’nın birçok alanda zirvede yer aldığını ifade eden Vali Şahin, “Turizm sektörü son derece rekabetçi bir sektör. Yeni rekabet alanları ortaya çıkıyor, yeni destinasyonlar yükseliyor ve bizim bu rekabete her zaman hazırlıklı olmamız gerekiyor. Aksi takdirde sektörden silinme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Bununla birlikte, her kriz aynı zamanda yeni fırsatlar da doğurur. Pandemi döneminden sonra çok daha ileri bir konuma geldik ve rakiplerimizin önüne geçtik. Bu başarı akıllı stratejilerle, yeni hikâyeler oluşturarak ve proaktif davranarak mümkün oldu. Bu noktada Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerine yer verdi.
Güvenli ve Sürdürülebilir Turizm En Hassas Noktalarımız
Turizm sektöründe sürdürülebilirliğin kritik öneme sahip olduğunu belirten Vali Şahin, “Eğer bu konuda ön almazsak, bu kez geride kalma riski yaşayabiliriz. Yapay zekâ teknolojileri gibi dijital olanakları doğru kullanarak maliyetleri azaltmak mümkün. Güvenli turizm konusu da bizim en hassas olduğumuz alanlardan birisi. Yangın güvenliğinden gıda güvenliğine, atık su yönetiminden çevre standartlarına kadar çok geniş bir alanda mevzuat neyi emrediyorsa, turizm sektörü temsilcilerimiz bunu titizlikle uygulamalı. Bu hususlarda taviz vermemiz mümkün değil.” dedi.

KKTC Başbaaknı Ünal Üstel, yaptığı konuşmada, turizmin barışın, refahın ve ortak geleceğin dili olduğunu söyledi.
Turizmin bir ekonomik faaliyet olmasının yanı sıra toplumların birbirini anlamasını, kültürlerin kaynaşmasını ve barışın yerleşmesinin sağladığını dile getiren Üstel, Kıbrıs Türk halkı için turizmin kalkınmanın ana damarlarından biri, refahı büyüten en stratejik sektör anlamına geldiğini kaydetti.
Siyasi istikrarın turizmin en büyük güvencesi olduğuna dikkati çeken Üstel, KKTC'de son yıllarda yakalanan siyasi istikrarın turizme yapılan yatırımların en büyük itici gücü olduğunu vurguladı.
"Siyasi istikrar yoksa turizm de sürdürülebilir başarı da yoktur." ifadesini kullanan Üstel, KKTC'de atılan tüm adımların turizmcinin önünü açan, yatırımı cesaretlendiren, erişilebilirliği artıran, tanıtım kapasitesini büyüten bir anlayış ile şekillendiğinin altını çizdi.







