YEŞİL TURİZME İLGİ ARTTI

İtiraf etmek gerekir ki Bavyera kral naibi Luilpold bundan yüz yıl önce eski kürekli sandalları çürüğe çıkartıp elektrikli teknelere karar verdiğinde henüz iklimi korumak gibi bir amaç gütmüyordu. Fakat bugün Königssee´nin tekne filosu, Almanya´nın en sevilen tatil bölgelerinden biri olan bu bölgede ekolojik turizm ve doğa dostu taşımacılık açısından önemli bir yapı taşı. Çünkü Berchtesgaden ve Bad Reichenhall gibi tatil merkezleri sürdürülebilir turizmin gereklerine uyuyor ve bu çabalarını takdire şayan bir insiyatife üyelikleriyle de vurgulamış oluyorlar.

2008 yılında Alman Seyahat Birliği tarafından çevrenin korunması ve turizm alanlarında yapılan örnek katkılardan ötürü verilen uluslararası çevre ödülü "Ecotrophea"ya layık görülen, Almanya, Avusturya, İsviçre, Fransa, İtalya ve Slovenya Alpleri´nden 21 tatil merkezinin işbirliğiyle oluşturulan "Alpine Pearls" tnsiyalifine üyeler. "Alp lncileri"nin tatil felsefesinin temelinde doğanın korunmasına, doğa dostu bir taşımacılıkla katkıda bulunmak yer alıyor: Tatilciler buraya trenle doğaya zarar vermeden ulaşıyor ve buraya geldiklerinde otobüsler, dolmuşlar, tramvaylar ve kiralık bisikletler sayesinde gidecekleri mesafeleri katedebiliyorlar. Tatilci konukların araba olmadan seyahat edebilmeleri için burada kaldıkları otelden edindikleri "kür kartı" aynı zamanda banliyö trenlerinde ücretsiz seyahat bileli olarak da geçerli.

"Alpine Pearls" örneğinin de gösterdiği gibi iklim ve çevrenin turizmdeki önemi gün geçtikçe artıyor ve uzmanlara göre Almanya uluslararası arenada bu alanda öncü bir rol üstlenebilir. "Lüneburg Üniversitesi´nden turizm yönetimi profesörü Edgar Kreilkamp´a göre "Almanya bugüne kadar sürdürülebilir turizm konusundaki tartışmalarda öncü bir rol oynadı ve iklim değişikliği ve turizm ilişkisi konusunda da bu rolü üstlenmeli." Kreilkamp. bir araştırma projesi çerçevesinde iklim değişikliği ve sürdürülebilir turizm ilişkilerini inceliyor. Büyümekte olan bir sektör olarak turizm, günümüzde dünya üzerindeki iklim düşmanı C02 emisyonun yaklaşık yüzde beşine neden oluyor. Almanya´da çevre dostu seyahat bilinci yükseliyor ve her geçen gün daha çok insan yeni trende uymaya hazır hale geliyor.

WWF çevre örgütünün güncel bir araştırması olan "Turizmin İklimde Bıraktığı Ayak İzi 2009"da da bu sonuca varıyor. Araştırma çerçevesinde yapılan bir kamuoyu yoklamasında katılımcılardan yüzde 43´ü C02 emisyonunun azaltılması için gelecekte yakın çevrede bir tatil merkezini tercih edeceklerini ya da hali hazırda ettiklerini söylüyor. Mallorca yerine Mecklenburg-Vorpommem: Tatilini Ballık Denizi´nde geçiren bir Alman, gidiş-dönüş yolculuğu, konaklama, yeme-içme ve tatil yerinde gerçekleştirdikleri aktiviteler gibi faktörler göz önüne alındığında kişi başına toplam 258 kilogram C02 değerinde bir ayak izi bırakıyor, yani Balear Adaları´nda tatil yapan birine kıyasla 5 kat daha az sera gazını serbest bırakmış oluyor. Bu adalar Almanların en çok tercih ettiği tatil merkezlerinden biri. Fakat Almanlar için tatil mekanı olarak ilk sırada gene Almanya geliyor. 2008 yılında tatil gezilerinin yaklaşık yüzde 31´i öncelikle güneyde Bavyera ve kuzeyde Mecklenburg-Vorpommern olmak üzere kendi ülkelerindeki tatil merkezlerine gerçekleştirilmiş.

Baltık Denizi kıyıları boyunca uzanan toplam 1900 kilometrelik sahil şeridiyle Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti´nde bölgenin yerel turizm birliği, buraya gelen turistlerin tatilleri süresince sebep oldukları C02 emisyonunu nötralize edebilmelerini sağlayan özgün bir proje geliştirmiş: Orman senetleri. Projenin temel prensibi turistlerin Almanya´nın ilk iklim ormanına dikilecek bir ağacı sembolik olarak satın alarak iklimin korunmasına destek olmaları üzerine kurulu. On Avro değerindeki bir orman senedi satın alan herkes, dört kişilik bir ailenin iki haftalık tatili boyunca sebep olduğu C02emisyonunu dengeleyecek bir ağaç dikebiliyor. Tatilciler ağaçların ekiminde doğrudan rol alabiliyor ve bağışını yaptıkları ağacı kendileri dikebiliyorlar.

Bugüne kadar toplamda 7.5 hektarlık bir alanı kaplayan yaklaşık 7500 ağaç Almanya´daki altı "iklim ormanfna dikilmiş durumda. Seyahat konusunda yeni bir düşünce biçiminin gelişmesini Almanya´daki seyahat acentalarında ve otellerde de gözlemlemek mümkün. Bu konuda Kara Ormanlar´daki Almanya´nın ilk iklim dostu oteli Feldberger Hof üstleniyor. Otel yönelimi su ve enerji kullanımına büyük dikkat gösterirken tüm binayı aşama aşama enerji tasarrufu sağlayan gereçlerle donatmış. Ayrıca eski fuel oil ısıtma sistemini tasfiye ederek modern bir ısıtma santrali aracılığıyla binanın ısıtılmasını sağlamış. Ortaya çıkan çevre dostu enerji bilançosu şöyle: Yıllık yaklaşık 600 ila 700 ton arasında C02 ve 300.000 litre fuel oil tasarrufu sağlanıyor.

Delsche Bahn ise bir diğer yolu tercih etmiş. "İstikamet Doğa" adlı kampanyasıyla yolcuları Almanya´nın Wattenmeer´den Alpler´e uzanan 17 ulusal parkına, biyo rezervlerine ve doğa parklarına ulaştırıyor. Deutsche Bahn, Nabu ve BUND gibi büyük çevreci kuruluşlarla ortaklaşa koruma bölgelerinde gezi önerileri, bisiklet ve trekking rotalarının tanıtımını yapıyor. Soft turizm için bir diğer olumlu örnek de turizm markası "Viabono". 2001 yılında Federal Çevre Bakanlığı ve Federal Çevre Dairesi işbirliğiyle kurulan insiyatifin çalısı altında Almanya´daki 350 otel, tatil evi, kongre merkezi, hostel, restoran, doğa parkı ve turizm komünü toplanıyor. Bu kuruluş tüketiciyi koruma, çevre ve turizm alanlarında çalışmalar yürüten diğer kuruluşlarla birlikle sürdürülebilir seyahat için çalışmalar yürütüyor.

"Farklı seyahat forumu" adı altında, çoğu Almanya´da, bazıları da yurtdışında bulunan toplam yaklaşık 140 seyahat acentası da sürdürülebilir turizmi kendilerine görev edinip bu doğrultuda hareket ediyor. Seyahat Birliği. Berlin´de bulunan "atmosfair" Limited Şirketi´yle işbirliği içinde yürüttüğü çalışmalarla, uçak yolculuğu yapanların, kendi paylarına neden oldukları iklime zararlı sera gazlarını telafi etme imkanını sunuyorlar. Atmosfair sertfikaları için ödenen para, gelişmekte olan ülkelerdeki yenilenebilir enerji projelerine aktarılıyor. Bu alanda aralarında TUI ve Thomas Cook gibi Almanya´nın en büyük seyahat acentalarının da yer aldığı ve 2009 yılı başında kurulan sürdürlebiliıiik insiyatifi "Futouris" de çalışmalar yürütüyor.

İster Sri Lanka´da Mangrov ormanlarındaki yeniden ağaçlandırılma çalışmaları olsun, isterse de Türkiye´de rüzgar enerjisi projeleri. "Futouris" şu anda 14 farklı projesiyle tüm yerküreye dağılmış seyahat merkezi konumundaki ülkelerde. çevre ve doğanın korunmasından, biyolojik çeşitliliğin korunmasına birçok alanda görevler üstleniyor.( Kaynak:TUYED )