TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK, DÜNYANIN İKİNCİ BÜYÜK PAZARI ZİYARETÇİ AKININA UĞRUYOR
Halil ÖNCÜ (TİRE/İZMİR) - İzmir’in Tire ilçesi, bugüne kadar Lidyalılar, Hititler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar da dahil olmak üzere pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel ve tarihsel olarak zengin bir mirasa sahip bir ilçe.

Kökleri 1800'lü yıllara dayanan tarihi Tire açık hava pazarı, her salı günü yerli ve yabancı misafirlerin yoğun ilgisiyle dolup taşıyor. Bölge ekonomisine büyük bir canlılık sağlayan bu pazar, Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük açık hava pazarı olma özelliğini taşıyor.
Pazar Duasıyla Başlayan Tarihi Gelenek
Her salı, pazarın kurulma süreci bir önceki geceden başlıyor. Tezgahlar titizlikle yerleştirildikten sonra, yıllardır süregelen bir gelenek haline gelen ve saat 08.30'da hoparlörlerden yükselen "pazar duası" ile güne başlıyor. Bu anlamlı başlangıç, pazarın sadece ticari bir alan olmanın ötesinde, köklü bir kültürel mirasa sahip olduğunu gösteriyor.
Kilometrelerce Uzanan Tezgahlar, Binlerce Ürün
Tire Pazarı'nda kurulan tezgahların uzunluğu kilometreleri buluyor. Bu devasa alanda, yöreye özgü taptaze sebze ve meyve çeşitlerinden el emeği göz nuru el sanatlarına, çeşit çeşit kuruyemişlerden taze balıklara kadar binlerce ürün ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Pazar, adeta bir açık hava süpermarketi gibi, her türlü ihtiyaca cevap veren geniş ürün yelpazesiyle dikkat çekiyor. Ziyaretçiler, hem yöresel ürünleri keşfetme hem de uygun fiyatlarla alışveriş yapma imkanı buluyor.
Tire’nin Meşhur Taktak Kebabı Sabahın İlk Işıklarında Tükeniyor
Tire’nin özgün lezzetlerinden biri olan Taktak Kebabı, ilçeye gelenlerin mutlaka denemek istediği tatlar arasında yer alıyor. Özellikle Salı günleri kurulan tarihi Tire Pazarı’yla birlikte kebaba olan ilgi daha da artıyor.
Çarşı içinde yıllardır esnaflık yapan ve Taktak Kebabı’nın bilinen ustalarından biri olan Ali Usta, sabahın erken saatlerinde başlayan yoğun mesaiyi anlattı.
Kuyuda Gece Pişiyor, çok ilgi görüyor
1977 yılından bu yana “Kuyu Kebabı” olarak bilinen, ancak kuzunun tabaklama öncesi tezgahta etlerin kesimi sırasında çıkan “tak tak” sesi nedeniyle halk arasında “Taktak Kebabı” adıyla anılan bu lezzet, Tire kültürünün önemli bir parçası hâline gelmiş durumda.
Bütün bir kuzu, geceden kuyuda odun ateşiyle yavaş yavaş pişiriliyor. Sabah saat 06.00 itibarıyla servise başlanan kebap, yoğun ilgi nedeniyle 10.30 - 11.00 saatleri arasında tamamen tükeniyor.
Lezzetin Sırrı Odun Ateşi Ve Sabır
Ali Usta, lezzetin sırrını “et kalitesi, sabır ve odun ateşi” olarak özetliyor. Tire’ye özgü bu geleneksel lezzet, hem yerli halk hem de gastronomi meraklısı ziyaretçiler tarafından sabahın erken saatlerinde uzun kuyruklarla karşılanıyor.Tire’ye yolu düşen herkesin, bu efsanevi tadı yerinde denemesi öneriliyor.
Tire Pazarı, tarihi dokusu, geniş ürün yelpazesi ve canlı atmosferiyle sadece bir alışveriş noktası olmaktan çıkıp, kültürel bir deneyim sunuyor.