2015'İ KAYBETTİK, 2016'YI KURTARABİLİR MİYİZ?

Türkiye'de son günlerde gelişen olaylar ve sıkıntılı günler Türk turizminin kötü bir yıl geçirmesine sebep oldu. Küçük Oteller Derneği tarafından Sultanhan Hotel'de düzenlenen "2015'i kaybettik, 2016'yı kurtarabilir miyiz?" başlıklı panelde, durum tespiti, önümüzdeki süreçte karşılaşacağımız sıkıntılar ve çözüm yolları üzerine Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel, Age Turizm ve Medi Travel'ın sahibi Burak Ertung ve Turizm Danışmanı Mehmet Ata değerlendirmelerde bulundu.
Küçük Oteller Derneği Başkanı Faruk Boyacı, toplantının açılış konuşmasında şunları söyledi: "Sıkıntı var; yok demek gerçek olmaz. Türkiye'de turizm gelirindeki düşüş basına yüzde 15 olarak yansıdı. Yıl sonunda ise bunun artacağını göreceğiz."
İnsanoğlunun en büyük buluşunun birlik ve beraberliği sağlayan örgütlenme olduğunun altını çizerek konuşmasına başlayan Bahattin Yücel, "Durum sanıldığı kadar parlak değil, ancak çok umutsuz da değil" dedi.
ELEKTRONİK REKABET ORTAYA ÇIKTI
Elektronik sistemlerin hayatımıza girmesiyle konvansiyonel yöntemlerin sona erdiğinin altını çizen Yücel, "Konvansiyonel sistemler 2000'li yıllarda tamamen ortadan kalktı. Geçmişte tur operatörleri, istedikleri destinasyonları ayağa kaldırmak için satın alma politikaları yürütürlerdi. Artık elektronik hayatımıza girdi ve elektronik rekabet ortaya çıktı. Çünkü üretici ile tüketici arasındaki en kestirme ve ucuz yol bu. Türkiye için tam geç kalmış diyemeyiz ancak daha hızlı davranmalıyız. Sistemi kontrol eden daha güçlü sistemler ortaya çıktı. Türkiye'de 2013 yılında off shore şirketler 385 milyonluk satış yaptı ve hiç vergi ödemiyorlar. Konvansiyonel yapılara göre çok avantajlılar. Bununla kalmadı, bir de başka platform yönetimi ortaya çıktı. Google 2014'te 500 milyon dolar ciro yaptı. Öne çıkardığı kurumlardan kontör hesabıyla para topladı ve gelirini güvence altına aldı. Türkiye'nin yazılım sistemlerine yönelmesi gerekiyor, özelikle de gençlerin..." dedi.
Elektronik sistemlerin mukayeseli bir avantaj sağlayabileceğini belirten Bahattin Yücel, bir otelin dış pazarda kendini tanıtmasının pahalı ama bu sistemde çok ekonomik olduğuna dikkat çekiyor. Bu geçişin çok kolay olmadığına da değinen Yücel, bu geçiş için gerekli belli başlı standartlar hakkında şunları söylüyor: "Öncelikle standart güvencesi istiyorlar. Yani pazarlamacıların deyimiyle markalaşma. Tüketicinin haklarını açıklayabilen, onun dilini kullanabilen ve geldiği ülkedeki alışkanlıklarına kısıt getirmeyen bir yapı olması gerekiyor. Bir de taşıma çok önem kazandı. Eskiden charter şirketleri vardı. Şimdi tasfiye edildiler ve yerine ekonomik fiyatlı, eksik hizmet veren low cost havayolları ortaya çıktı. Çok da iyi çalışıyorlar. Sistemin dezavantajı ise, yatak kapasitelerinin konvansiyonel sisteme göre tasarlanması. 1500- 2000 yatak kapasitesi var ama iki pazarlamacısı var. Yanlış pazarlama sistemi."
TÜRKİYE'DE TEHLİKE KONVANSİYONEL VE OTOMASYON DEĞİLDİR
Dünyadaki televizyon kanallarında, insanları yakan, kafa kesen IŞİD gibi örgütlerin destekçi olarak lanse edildiğimizi belirten Yücel, yaratılan bu algıyla yabancı turist çekmemizin zor olduğuna dikkat çekiyor. Mevcut yönetimin yeniden iktidar olabilmek için toplumda korku yarattığının altını çizen Yücel, "Türkiye'de tehlike konvansiyonel ve otomasyon değildir. Bu durumu değerlendirmek gerekiyor" dedi.
Bahattin Yücel konuşmasını şu sözlerle sona erdirdi: "Elektroniğe dönmeliyiz. Haziran sonu itibarıyla gelirde yüzde 14, gelen turist sayısında yüzde 6 düşüş var. Bu düşüşün artacağını düşünüyorum. Sonuçta konvansiyonel sistemlerin sonu geldi ve insanlar yeniden maliyet ve kar hesapları yapmalı. Her kriz fırsattır. Ama daha güçlü olan kurtaracaktır. Daha fazla dayanışmayla zararları en aza indirerek kurtulmak mümkündür."
AVRUPA PAZARININ YERİNİ YENİ PAZARLAR ALDI
Türkiye'de Çin, Avustralya ve Güney Amerika pazarında artış ve değişim yaşandığını dile getiren Faruk Boyacı, değişimde Avrupa pazarının yerini yeni pazarların aldığını ve bu pazarlara yatırım yapmak gerektiğini söyledi. Toplantıda söz alan Burak Ertung, çalışmalarını acenteden çıkan müşterinin yüzde 2 oranında geri gelme ihtimali üzerine geliştirdiklerini belitti ve şöyle devam etti: "Turizmde bir düşüş olacak ve bunun sonuçlarını Kasım ayında göreceğiz."
MEHMET ATA TANSUĞ: YAŞADIĞIMIZ COĞRAFYADA KÜÇÜK OTELLER DAHA ŞANSLI
Mehmet Ata Tansuğ, konuşmasında fabrika otellere dikkat çekti. Sanayi tipi turizmin çöküş döneminde fabrika oteller yapıldığını belirten Tansuğ, "Fabrika otellerin peşinden giderek bir yere varamayız. Bir gün bu oteller birbirlerini yiyecek. Yaşadığımız coğrafyada küçük ve orta boy oteller bence daha şanslı.Yalnız ezberlerini bozup dünyanın koşullarına uyan bir kafa yapısına sahip olmalılar" dedi. Kaynak ( Aliye Gümüş / TurizmdeBuSabah )
Küçük Oteller Derneği Başkanı Faruk Boyacı, toplantının açılış konuşmasında şunları söyledi: "Sıkıntı var; yok demek gerçek olmaz. Türkiye'de turizm gelirindeki düşüş basına yüzde 15 olarak yansıdı. Yıl sonunda ise bunun artacağını göreceğiz."
İnsanoğlunun en büyük buluşunun birlik ve beraberliği sağlayan örgütlenme olduğunun altını çizerek konuşmasına başlayan Bahattin Yücel, "Durum sanıldığı kadar parlak değil, ancak çok umutsuz da değil" dedi.
ELEKTRONİK REKABET ORTAYA ÇIKTI
Elektronik sistemlerin hayatımıza girmesiyle konvansiyonel yöntemlerin sona erdiğinin altını çizen Yücel, "Konvansiyonel sistemler 2000'li yıllarda tamamen ortadan kalktı. Geçmişte tur operatörleri, istedikleri destinasyonları ayağa kaldırmak için satın alma politikaları yürütürlerdi. Artık elektronik hayatımıza girdi ve elektronik rekabet ortaya çıktı. Çünkü üretici ile tüketici arasındaki en kestirme ve ucuz yol bu. Türkiye için tam geç kalmış diyemeyiz ancak daha hızlı davranmalıyız. Sistemi kontrol eden daha güçlü sistemler ortaya çıktı. Türkiye'de 2013 yılında off shore şirketler 385 milyonluk satış yaptı ve hiç vergi ödemiyorlar. Konvansiyonel yapılara göre çok avantajlılar. Bununla kalmadı, bir de başka platform yönetimi ortaya çıktı. Google 2014'te 500 milyon dolar ciro yaptı. Öne çıkardığı kurumlardan kontör hesabıyla para topladı ve gelirini güvence altına aldı. Türkiye'nin yazılım sistemlerine yönelmesi gerekiyor, özelikle de gençlerin..." dedi.
Elektronik sistemlerin mukayeseli bir avantaj sağlayabileceğini belirten Bahattin Yücel, bir otelin dış pazarda kendini tanıtmasının pahalı ama bu sistemde çok ekonomik olduğuna dikkat çekiyor. Bu geçişin çok kolay olmadığına da değinen Yücel, bu geçiş için gerekli belli başlı standartlar hakkında şunları söylüyor: "Öncelikle standart güvencesi istiyorlar. Yani pazarlamacıların deyimiyle markalaşma. Tüketicinin haklarını açıklayabilen, onun dilini kullanabilen ve geldiği ülkedeki alışkanlıklarına kısıt getirmeyen bir yapı olması gerekiyor. Bir de taşıma çok önem kazandı. Eskiden charter şirketleri vardı. Şimdi tasfiye edildiler ve yerine ekonomik fiyatlı, eksik hizmet veren low cost havayolları ortaya çıktı. Çok da iyi çalışıyorlar. Sistemin dezavantajı ise, yatak kapasitelerinin konvansiyonel sisteme göre tasarlanması. 1500- 2000 yatak kapasitesi var ama iki pazarlamacısı var. Yanlış pazarlama sistemi."
TÜRKİYE'DE TEHLİKE KONVANSİYONEL VE OTOMASYON DEĞİLDİR
Dünyadaki televizyon kanallarında, insanları yakan, kafa kesen IŞİD gibi örgütlerin destekçi olarak lanse edildiğimizi belirten Yücel, yaratılan bu algıyla yabancı turist çekmemizin zor olduğuna dikkat çekiyor. Mevcut yönetimin yeniden iktidar olabilmek için toplumda korku yarattığının altını çizen Yücel, "Türkiye'de tehlike konvansiyonel ve otomasyon değildir. Bu durumu değerlendirmek gerekiyor" dedi.
Bahattin Yücel konuşmasını şu sözlerle sona erdirdi: "Elektroniğe dönmeliyiz. Haziran sonu itibarıyla gelirde yüzde 14, gelen turist sayısında yüzde 6 düşüş var. Bu düşüşün artacağını düşünüyorum. Sonuçta konvansiyonel sistemlerin sonu geldi ve insanlar yeniden maliyet ve kar hesapları yapmalı. Her kriz fırsattır. Ama daha güçlü olan kurtaracaktır. Daha fazla dayanışmayla zararları en aza indirerek kurtulmak mümkündür."
AVRUPA PAZARININ YERİNİ YENİ PAZARLAR ALDI
Türkiye'de Çin, Avustralya ve Güney Amerika pazarında artış ve değişim yaşandığını dile getiren Faruk Boyacı, değişimde Avrupa pazarının yerini yeni pazarların aldığını ve bu pazarlara yatırım yapmak gerektiğini söyledi. Toplantıda söz alan Burak Ertung, çalışmalarını acenteden çıkan müşterinin yüzde 2 oranında geri gelme ihtimali üzerine geliştirdiklerini belitti ve şöyle devam etti: "Turizmde bir düşüş olacak ve bunun sonuçlarını Kasım ayında göreceğiz."
MEHMET ATA TANSUĞ: YAŞADIĞIMIZ COĞRAFYADA KÜÇÜK OTELLER DAHA ŞANSLI
Mehmet Ata Tansuğ, konuşmasında fabrika otellere dikkat çekti. Sanayi tipi turizmin çöküş döneminde fabrika oteller yapıldığını belirten Tansuğ, "Fabrika otellerin peşinden giderek bir yere varamayız. Bir gün bu oteller birbirlerini yiyecek. Yaşadığımız coğrafyada küçük ve orta boy oteller bence daha şanslı.Yalnız ezberlerini bozup dünyanın koşullarına uyan bir kafa yapısına sahip olmalılar" dedi. Kaynak ( Aliye Gümüş / TurizmdeBuSabah )