TURİSTLERE EL YAPIMI TAHTA KAŞIKLAR,SAPANLAR, HAVANLAR...
Muzaffer Amca, 56 yıllık hayatının 40 yılını hep bu iş için harcamış ve devlet memurluğundan emekli olduktan sonra da kendisini tamamen bu işe vermiş. Yaptığı işi sadece el yordamıyla yapıyor ve asla makine kullanmıyor. Evinin bahçesinin küçük bir bölümünü edindiği ağaç parçalarından verdiği şekiller ile hem kazanmaya hem de bu geçmişi geleceğe taşımaya çalışıyor. Amacı daha çok para kazanmaktan ziyade, eskileri yenilerle buluşturmak ve gelecek nesile geçmişi az da olsa anlatabilmek.
Kendisini bize tanıtmasını istiyorum öncelikle..
Bir yandan sapana şekil verirken, bir yandan da bize geçmişi anlatıyor.
“56 yaşındayım. Kemer’liyim. El işi bu sanatı yapıyorum. Kaşık olsun, sapan olsun elimizden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Küçük yaştan beri bu sanata merakım vardı. Davarın koyunun arkasında gittikten sonra bir de askere gittim. Geldikten sonra devlet memurluğuna geçtim. 1974’de emekli oldum. Sonra tekrar heves ettim ve bu işe devam ettim. Şimdide ağaçlara şekil veriyor ve pazarlarda bunları vatandaşlarımız ve turistlerimize satıyorum. “
Muzaffer Amca elinde hangi ağaç olursa olsun bir şekle sokabileceğini bize iletiyor. Ancak kaşık, sapan, havan gibi ürünlerin dut, portakal gibi ağaçlardan daha iyi olabileceğini bize iletiyor.
“Ben her zaman el emeğim ile çalışıyorum. Asla makine kullanmıyorum. Buradaki amacım da eskiyi geleceğe taşımak. Örneğin, tahta kaşıklar var burada. Görüyorsunuz. Eskiden sofralarımız da hep tahta kaşıklar vardı. Şimdi neden olmasın. Belki olmayacak biliyorum ama ben yine de o eskiyi şimdiki zamanla buluşturmayı amaçladım.”

El emeği göz nuru. Pazarda bir yandan kendisini dinlerken, bir yandan da gelen müşterileri ile ilgileniyor ve yaptığı ürünleri satmak için bir yandan da sesini duyurmaya çalışıyor. Turistlerin yaptıkları ürünlere ilgi gösterdiklerini bize anlatıyor.
“ Yaptığım ürünlere çok fazla ilgi var diyemem. Ancak özellikle yabancı turistler yaptıklarımı alıyorlar. Çocuklarına hediye götürüyorlar. Kaşıkları alıp evlerinde kullananlar var. Ve tekrar gelip bana siparişte bulunan Alman tanıdıklarım var. Beni telefonla arayıp özel siparişte dahi bulunuyorlar. Turistler özellikle alıyorlar bunları ve ülkelerine hediye olarak götürüyorlar. Bunları kullanmaktan ziyade hediye olarak götürüyorlar.Ben Türkiye’nin sembolü diyebilirim bu ürünlerime.. “
Sanatımı İnşallah Torunum Arda sürdürür …

“ Yaptığım bu sapanların bir canlıyı hedef almasını asla istemem. Benim buradaki amacım eskiden bunların var olduğunu, şimdi ise sadece vitrinleri ve duvarları süsleyecek ürünler olduğunu hatırlatmak. Çocuklara zaman zaman veriyorum sapan. Ve onlara bu sapanların uygun yerlerde kullanmalarını ısrarla anlatıyorum. “
Pazaryerinden ayrılıyor ve Muzaffer Amca ile birlikte evinin yolunu tutuyoruz. Aslanbucak Mahallesindeki evine geldiğimizde bahçede köşede bir ağaç parçasını görüyoruz. İşte şekillenmeye aday bir ağaç parçası diyoruz. Muzaffer amca oturuyor ve başlıyor çalışmaya. O arada çocukları ve torununun yanımıza geldiğinizi görüyoruz. Torunu Arda, daha 3 yaşında. Dedesinin karşısına geçiyor ve dedesinin sanatını meraklı gözlerle izliyor.
“İşte!” diyor Muzaffer Amca.. “Beklide gelecekte benim bu sanatımı torunum Arda devam ettirecek..”
Biz de bu hafta sayfamıza konuk olan Muzaffer Amca’ya büyük kolaylıklar diliyor ve sanatında başarılar diliyoruz. ( HALİL ÖNCÜ )