ZİYARETÇİLERİNİ ADETA BÜYÜLÜYOR

Azerbaycan’ın Başkent’i Bakü’ye 4,5 saat uzaklıkta bulunan Şeki şehri, tarihi ve doğal güzellikleri bir arada bulunduruyor.

ZİYARETÇİLERİNİ ADETA BÜYÜLÜYOR

Şeki, kendine özgü evleri, sokakları ve doğası ile Azerbaycan’ın en eski ve turistik bölgesi olarak öne çıkarken, kentte tarihi yüz yıllara dayanan çok sayıda cami, kervansaray, kale, hamam ve diğer anıtlar bulunuyor.
İpek Yolu’nda seyahat ediyormuş hissiyatını bugün bile veren kervansarayları, tarihe tanıklık eden hamamları, sarayları, görülmeye değer doğal güzellikleri, kendine has mutfak kültürü ve dört mevsim turizme uygun yapısıyla dikkati çeken Şeki, yerli ve yabancı gezginlerin keşfini bekliyor.

Tarihe Işık Tutan Saray: Şeki Han Sarayı

Her noktası adeta tarihi bir yolculuğa götüren şehrin görülmesi gereken yerlerinin başında ise Şeki Han Sarayı geliyor.

Şeki’nin tarihi merkezi ile birlikte UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınan Şeki Han Sarayı, Azerbaycan 18. Yüzyıl mimarisinin en önemli anıtları arasında gösteriliyor.
Sarayın iç mekanı  çicekli fresklerle süslenmiş ve sarayın pencereleri ise Yapımında herhangi bir çivi ya da yapıştırıcının kullanılmadığı şebeke sanatı denilen yöntemle minik cam parçalarının doldurulmasıyla yapılmış.  
Dönemin hanları tarafından yazlık ikametgah olarak kullanılan Şeki Han Sarayı bugün de bölgeye gelen turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.
Tarihi öneme sahip çok sayıda yerler bulunan Şeki’ye 5 kilometre uzaklıktaki Kiş Köyü’nde yer alan Alban Tapınağı da çok sayıda turistin uğrak noktası arasında yer alıyor.  Tarihinin M.Ö. 3 bin yıla kadar uzandığı belirtilen tapınak daha önceleri kilise olarak kullanılırken, bugün ziyaretçileri müze olarak ağırlıyor.

Gastronomi tutkunlarının da vazgeçilmez adresi

Şehirde görülmesi gereken diğer bir yapı ise 18. yüzyıldan kalma kervansarayın içine kurulmuş olan tarihi oteldir. Kervansaray Oteli’nin içerisine girildiğinde eski İpek Yolu hissiyatını veren atmosferiyle ziyaretçilerini sadece tarihi bir yolculuğa çıkarmıyor, ayrıca yerel tatlı lezzetleri ve Azerbaycan’a ait meşhur çayları ile de ağızları tatlandırıyor.
Ayrıca, gastronomi meraklılarının da oldukça memnun ayrılacağı şehirde özellikle tatlılar öne çıkıyor. Şehir halkı tatlıya olan düşkünlüğüyle bilinirken, yöreye has birçok tatlı çeşidi bulunuyor. Bamiya ve helva ise şehrin en ünlü tatlıları olarak başta geliyor.
Tarihi alanlar, doğal güzellikler ve gastronomi zenginliğiyle ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatan şehir dinlenmek için de harika fırsatlar barındırıyor. 19. yüzyıldan bu yana faaliyet gösteren hamamlar ziyaretçilerine bedenen ve zihnen arınma fırsatları sunuyor. Ayrıca hamamların etrafında yer alan restoranlar da yerel mutfağın en özel yemeklerinden biri olan olan piti yemeğini de ziyaretçilerine sunuyor.

El sanatları atölyelerine yoğun ilgi

El sanatları ile de tanınan şehirde, özellikle camlara yapılan şebeke sanatı atölyeleri ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görüyor.

Şeki Kalesi’nden kısa bir yürüyüşle ulaşılan şebeke atölyelerinde binlerce renkli vitray parçasının nasıl bir araya getirilerek pencerelerde ve aynalarda kullanıldığının şahidi olurken, turistler el sanatı ustalarıyla tanışarak kendi hediyeliklerini de hazırlayabiliyor.
Ziyaretçiler şebekenin yanı sıra nakış, şapka ve kadınlar için başörtüsü olan kelağayı yapımı gibi el sanatlarını yapan ustalarla tanışma fırsatı da buluyor, atölye çalışmalarına katılabiliyor.