''ZEYTIN HASADINA BEKLERİZ''

Zeytin Hasat Turlarına katılanlar, zeytin toplarken, zeytin hakkında bilgileniyor; İyi zeytin veya zeytinyağı nasıl anlaşılır, zeytin ağacı nasıl budanır, tuzlama  zeytinle salamuranın farkı nedir, zeytinyağı hangi yemeklerde nasıl kullanılır, zeytinyağı hakkında yanlış bilinenler nelerdir gibi pek çok sorunun yanıtını öğreniyorlar. Bölgelerdeki butik otellerde, üreticilerin çiftliklerinde, köylülerin evlerinde konaklayarak, yörenin kültürü ve yaşamı hakkında da bilgi ediniyorlar.  Yemeklerinden tadıyor, çevredeki gezilecek görülecek tarihi ve doğal güzellikleri dolaşıyorla

Zeytin turuna yatırım çağrısı

Zeytin hasat turları önümüzdeki bir kaç yıl içinde daha popüler olacak. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Türkiye’yi dünya zeytinyağı pazarında ikinci sıraya yükseltmek amacıyla Tarım Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin desteğiyle ekonomik ve kültürel tanıtım atağı başlattı. UZZK’nın geçtiğimiz günlerde İstanbul Mest Restoranda düzenlediği Tarım Bakanlığı temsilcileri, zeytinyağı üreticileri ve gastronomi yazarlarının katıldığı  ‘Zeytin ve Zeytinyağı ile Bir İstanbul Günü’ adlı etkinlikte Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı profili, dünya zeytin ve zeytinyağı pazarındaki yeri, tüketici alışkanlıkları gibi konular masaya yatırıldı. Zeytinyağı tadımcısı Ümmühan Tibet’in rehberliğinde zeytinyağı tadımı da yapıldı.

UZZK Başkanı Dr. Mustafa Tan, etkinlikteki panelde zeytin ve zeytinyağı tanıtımı için hazırlanacak projelere ve Zeytin Hasat Turlarına destek vereceklerini söyledi. Yılda kişi başına 2 litre olan zeytinyağı tüketimini 2015’te 3.5 litreye çıkarmayı hedeflediklerini belirten Tan; “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile birlikte hareket ederek, halka zeytinyağını daha fazla sevdirmek ve dünya zeytinyağı pazarında İspanya’dan sonra ikinci sıraya çıkmak istiyoruz” dedi.

Beyaz listeye dikkat

Dr. Mustafa Tan’ın yaptığı açıklamaya göre, zeytinyağı istismara açık bir ürün. Marketlerden, pazarlardan veya yol kenarlarından satın aldığımız yağların ne kadar iyi oldukları tartışmalı. Tüketicinin tereddütlerini gidermek ve sektörde kaliteyi yerleştirmek için Uluslararası Zeytin Konseyi (COI) ilkeleri doğrultusunda 2009 yılında bir kalite kontrol programı başlattıklarını belirten Tan; “Zeytinyağlarına güvenen firmalar bu programa hemen katıldılar. Böylece “Beyaz Liste” adını verdiğimiz bir liste oluştu. Beyaz listeye “Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, Marmara Birlik, Ticaret ve Sanayi Kontuarı (Kristal Zeytinyağı), Ant Gıda (Fora Zeytinyağı), Komili ve Kırlangıç Zeytinyağı’nı bünyesinde barındıran Ana Gıda ilk katılan markalar. Bu kuruluşların arasına bu yıl da bölgesel ve küçük ölçekli butik üretim yapan Damlıca Gıda, Özgün Gıda, Semercioğlu, Ömer Faruk Kantarcı Halefleri, Selme ve Aurum, İncecik ve Kidonia markaları ile Tariş Zeytin A.Ş’ de katıldı. Vatandaşın katkılı, kötü zeytinyağı üretenleri şikayet edecekleri bir ALO 174 hattı da kurduk.”dedi.

Acentalara, yatırımcılara tüyolar

Elbette bu hattı doğru ve adaletli kullanabilmek için zeytinyağı hakkındaki gerçekleri iyi bilmek, bilinçli bir tüketici olmak gerekiyor. Zeytin Hasat ve Zeytinyağı Tadım Turları tüketicinin bilinçlenmesinde önemli bir adım olabileceği gibi, yerel ekonomiye de canlılık ve süreklilik katabilir. UZZK, bu konuda işbirliğine hazır. Gerisi turlarını çeşitlendirmek isteyen acentalara, farklı dallarda uzmanlaşmak isteyen rehberlere, üç-beş ay çalışıp, yılın geri kalanında müşteri bekleyen konaklama tesisleri ile zeytinyağı memleketlerinde kebap satmakla yetinen lokanta sahiplerinin yaratıcılığına, girişimciliğine kalmış.

Doktorlar tanıtım elçisi olursa, kimler kazanır?

UZZK’nın TOBB ile geliştirdiği zeytin ve zeytinyağı tanıtım atağında görev alacak isimlerden biri de sağlıklı beslenme uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu. ‘Tüketicilere tereyağı ve zeytinyağından başka bir yağ kullanmamalarını tavsiye eden Prof. Müftüoğlu; Türkiye’deki 100 bin doktorun yarısının birer zeytinyağı tanıtım elçisi yapılabileceğini söyledi. Acenta sahipleri ve otelciler, doktorları zeytinyağı tanıtım elçisi yapmanın yerel ölçekte turizme katkılarını değerlendirirken, yatırımcılar da “Ölmez Ağacın Peşinde” isimli kitabıyla bizlere zeytin ve zeytinyağı hakkında önemli bir başvuru kaynağı armağan eden Prof. Dr. Artun Ünsal’ın önerilerine kulak vermeli. Zeytinin arkeobotaniğinin öne çıkarılmasını tavsiye eden Prof. Ünsal’ın Zeytin Hasat ve Zeytinyağı Tadım Turlarını daha ilginç hale getirebilecek altın değerindeki önerileri şöyle: “Anadolu, Ege’den Mezopotamya’ya zeytin ve zeytinyağının beşiğidir. İzmir Urla’da Liman Tepe höyüğü kazılarında MÖ 3000- 2000’lere tarihlenen zeytin havanları, öğütme taşları, zeytinyağını karasudan ayrıştırmakta kullanılan toprak kaplar, Urla’da Klazomenai kazılarında MÖ VIII. Yüzyıla tarihlenen önemli bir zeytinyağı işliği ortaya çıkarılmıştır. Ege’den, Akdeniz’e, Güneydoğu Anadolu’ya, Fırat kıyılarına, Sinop’dan İznik’e  tarihsel kalıntılar Hitit, Eski Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı Anadolu’sunda zeytinyağının zengin tarihine ışık tutacaktır.
Arkeolojik boyutunun yanı sıra, zeytin ve zeytinyağcılık kültürünün etnografik boyutu da önemlidir. Modern teknoloji ve ekonomik gelişmeler sonucu terk edilen, yıkılmaya bırakılan yöresel özgün mimarili işliklerin korunması, kiminin gene üretime geçirilmesi, bir bölümünün  turizm ve kültür faaliyetlerine açılması, butik otel, müze ve hepsinden önemlisi, kültür merkezlerine dönüştürülmesi artık gündeme gelmelidir. Hele hele, yöre insanı zeytincilerin yaşamı, gelenekleri, zeytinyağlı mutfakları unutulmamalı, canlı kalmalıdır. Turistik tanıtımların, sadece yörenin zeytinyağı kültürünün özelliklerini ortaya çıkarmaya değil, aynı zamanda gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler arasında yeni zeytin yağı tutkunu tüketicilerin de çoğalmasına, hatta yurt dışına ihracata bile katkıları olacağı unutulmamalıdır.”