ULUSLARARASI OTEL MARKALARI TÜRKİYE İÇİN YARIŞTA
Türkiye artık turizmde deniz, kum, güneş üçlemesinden uzaklaşarak, ülke ekonomisine 12 ay boyunca katma değer yaratan iş turizminde büyümeye odaklanıyor. Türkiyenin turizmde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını hatırlatan Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, Ülkemiz dünyanın en büyük 16 ekonomisinden biri. Hızlı gelişen turizm sektörü yabancı yatırımcıyı cezbediyor. Yabancı otel zincirleri tüm dikkatlerini Türkiyede yoğunlaştırmış durumdalar dedi.
Türkiyenin kıyı turizminde yakaladığı başarıyı, turizmin diğer dallarına da yaymaya ve bu alanlarda da başarıya ulaşmaya başladığına değinen Çelikkanat, sonuç olarak sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere değil, Anadolunun çeşitli kentlerine yönelik yatırım talebinin ortaya çıktığını kaydetti. Farklılaşan turist profili ve turizm şekillerine göre yabancı otel zincirlerinin konseptlerinin de değişime uğradığını ifade eden Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
Birçok uluslararası otel zincirlerinden gözlemlediğimiz üzere; otel zincirleri artık Türkiyenin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı markalarıyla da yer almaya çalışıyor. Bu arada Orta Doğudan gelen turist sayısındaki artış da o bölgenin büyük turizm şirketlerini Türkiyeye yatırım yapmaya teşvik ediyor. Başta Katar olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın yatırım için Türkiyeyi yakın takipte tuttuğunu biliyoruz. Genel tabloya baktığımızda ise; Almanya, İngiltere ve Rusya Federasyonu Türkiyeye ziyaretçi gönderen ülkeler arasında başta geliyor ve yabancı ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 60ı Antalya ve İstanbulu tercih ediyor. Şu an itibariyle oteller de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla ve Aydında yoğunlaşıyor. Ancak bu dengeler zamanla değişecek ve otel yatırımları Anadolunun her tarafına yayılacak. 1970li yıllardan bu yana bazı uluslararası otel zincirleri Türkiye piyasasına girdi. Ancak son 10 yıldır dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9u Türkiye'de gerek işletme anlaşması olarak gerekse isim hakları olarak faaliyet göstermekte. Kısacası yatırımlar yeni markalarla birlikte artarak devam ediyor ve beraberinde gelecek olan ekonomik dinamizm Türkiye açısından muhteşem olacak. Çünkü bir otel yatırımı, yarattığı istihdamın yanı sıra gerek yapım ve gerekse işletme esnasında inşaattan tekstile, porselenden cam eşyaya, gıdadan temizliğe kadar ellinin üzerinde farklı sektöre iş fırsatı yaratıyor.
Global markalar için Türkiyede otel karlı bir yatırım
Bu arada Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin 2012 yılına yansımalarının ve global güvenlik endişesinin bile Türkiye turizm sektörünün görünümünü pozitiften negatife çekmediğini dile getiren Ferzan Çelikkanat, Aksine şu anda uluslararası otel markaları Türkiye'ye girmek için adeta yarışıyor, mevduatları için en güvenli ve karlı bir araç olarak düşündükleri otel yatırımı konusunda ciddi miktar ve adetlerde yatırım planlıyor. Hatta, Er Yatırımın geliştirmekte olduğu otel projelerine uluslararası çok büyük otel zincirleri ciddi ortaklıklar, equity fonlar ve joint-venturelar gibi işbirlikleri teklif ederek bizimle birlikte pazara girme konusunda ne kadar istekli olduklarını göstermekteler diye konuştu.
Arazi geliştirmenin zorlaşmasının, maliyetlerin artmasının ve öncelikli şehirlerdeki diğer yatırım zorluklarının yatak kapasitesinde ciddi bir artışın olmasını engellemesine rağmen, 2013te tesis sayısındaki artışın yükselen bir trendle devam ettiğini vurgulayan Çelikkanat, eskiden 10 otel 5 bin oda kapasitesinden söz edilirken şimdi 10 otel bin oda kapasitelerinin gündemde olduğunu bildirdi. Tabii yeni tesisler yeni markalar da yeni pazarları beraberinde getirecek. Sayı vermek gerekirse, 2011 yılında Türkiyeyi ziyaret eden turist sayısı toplamda 31 milyon 460 bin civarındayken 2012de 32 milyon gibi bir rakama ulaştı. 2013 yılında da Türkiyeye gelecek turist sayısında artış bekliyoruz diyen Çelikkanat, sektördeki yatırımlar konusunda ise şu bilgileri verdi:
Turizm sektörü 2012 yılında 274 projede 71 bin yeni yatak yatırım teşvik belgesi aldı. Yeni yatırımları öngören toplam 4,12 milyar lira yatırım ile 16 binden fazla kişiye iş olanağı sağlanacak. Yeni yatırımlarda yüzde 32 ile 4 yıldızlı oteller, yüzde 29 ile 3 yıldızlı oteller, yüzde 17 ile 5 yıldızlı oteller pay sahibi oldu. Bunları yüzde 14 ile butik ve özel belgeli tesisler izledi. Yeni yatırımların yatak bazında illere göre dağılımında ise ilk sıralarda yüzde 33 ile Antalya, yüzde 11 ile İstanbul, yüzde 8 ile Muğla ve yüzde 6 ile İzmir yer aldı.
Bu veriler yatırımların pozitif yönde ilerlediğini gösteriyor. Ancak aynı bölgelere ve alanlara sıkışacak olması yatırımların ilerisi için endişe edici bir durumu da akıllara getiriyor. Ülke geneline sağlıklı planlamalarla yatırım alanlarının ve çeşitlerinin planlanması gerekmekte. Bir bölge iş yapıyor diye veya ihtiyaç var diye 5 yerine 15 otel yatırımıyla yığılma olursa o bölgede ucuz ve kalitesiz rekabet doğar, bunu engellemek gerekiyor.
Bu arada, Türkiyenin dünya turizminden aldığı pay yüzde 3 civarında. Uluslararası turist sayısındaki artışa bağlı olarak kısa vadede Türkiyenin bu oranı yüzde 4lere çıkartması mümkün. Bu hedefe ulaşmak için bazı adımların atılması gerekiyor. Türkiye algısının ve marka değerinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Türkiyenin önünde bu algıya destek verecek çok ciddi ekonomik, politik ve aktivist fırsatlar var.
Markalı otel yatırımcısı olmayı hedefliyoruz
Uzun yıllardır kömür ve denizcilik alanlarında faaliyet gösteren Er Şirketler Grubunun turizm sektöründe markalı şehir otelciliği yatırımı yapmak üzere Er Yatırım Turizm ve İnşaat şirketini kurduğunu söyleyen Ferzan Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
Türkiyede ciddi bir iş oteli ihtiyacı var. Bu bağlamda 5 yıldızlı otel yapmak hem maliyet hem de karlılık açısından şu süreçte çok mantıklı görünmüyor. Lokasyon gibi zorunlu faktörler karşımıza çıkmadıkça yapılacak otellerin tamamının 3 ve 4 yıldızlı iş otelleri olmasını istiyoruz. Bu otelleri ortalama 80 150 odalı şeklinde planlıyoruz. Buda 300 milyon dolar gibi bir bütçeye oturuyor ve her bir otel için karlılık açısından 15 yıl içinde yüzde 40lık bir geri dönüş bekliyoruz. Ancak çıktığımız uzun bir yol, bu süreçte farklı projelerde farklı kondisyonlardaki otel planlamalarına da kapılarımızı kapatmıyoruz. Yatırımlardaki önceliğimiz İstanbul ancak, hedeflerimiz arasında 10 yılda 20 otel yapmak olduğundan bu adedi özellikle Anadolu'da potansiyeli olan şehirlere de yayacağız. İzmir, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır, Trabzon yer almayı planladığımız öncelikli şehirlerimizden bazıları olacak.
Gerçekleştireceğimiz yatırımlarla hem işletmesel karlılık hem de varlık değeri olarak güçlü bir portföy sahibi olmayı hedefliyoruz ayrıca da, hedeflediği segment ve pazarda lider olacağımız bir konuma gelmek istiyoruz. Şu an İzmir ve İstanbulda arsamızı aldık. Diğer hedef illerin pek çoğunda da arazileri aşağı yukarı belirledik. Uluslararası güçlü markaya sahip otel zincirleriyle yaptığımız görüşmelerde de sona yaklaştık.
Türkiyenin kıyı turizminde yakaladığı başarıyı, turizmin diğer dallarına da yaymaya ve bu alanlarda da başarıya ulaşmaya başladığına değinen Çelikkanat, sonuç olarak sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere değil, Anadolunun çeşitli kentlerine yönelik yatırım talebinin ortaya çıktığını kaydetti. Farklılaşan turist profili ve turizm şekillerine göre yabancı otel zincirlerinin konseptlerinin de değişime uğradığını ifade eden Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
Birçok uluslararası otel zincirlerinden gözlemlediğimiz üzere; otel zincirleri artık Türkiyenin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3-4 yıldızlı markalarıyla da yer almaya çalışıyor. Bu arada Orta Doğudan gelen turist sayısındaki artış da o bölgenin büyük turizm şirketlerini Türkiyeye yatırım yapmaya teşvik ediyor. Başta Katar olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın yatırım için Türkiyeyi yakın takipte tuttuğunu biliyoruz. Genel tabloya baktığımızda ise; Almanya, İngiltere ve Rusya Federasyonu Türkiyeye ziyaretçi gönderen ülkeler arasında başta geliyor ve yabancı ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 60ı Antalya ve İstanbulu tercih ediyor. Şu an itibariyle oteller de İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla ve Aydında yoğunlaşıyor. Ancak bu dengeler zamanla değişecek ve otel yatırımları Anadolunun her tarafına yayılacak. 1970li yıllardan bu yana bazı uluslararası otel zincirleri Türkiye piyasasına girdi. Ancak son 10 yıldır dünyadaki en büyük 10 otel zincirinden 9u Türkiye'de gerek işletme anlaşması olarak gerekse isim hakları olarak faaliyet göstermekte. Kısacası yatırımlar yeni markalarla birlikte artarak devam ediyor ve beraberinde gelecek olan ekonomik dinamizm Türkiye açısından muhteşem olacak. Çünkü bir otel yatırımı, yarattığı istihdamın yanı sıra gerek yapım ve gerekse işletme esnasında inşaattan tekstile, porselenden cam eşyaya, gıdadan temizliğe kadar ellinin üzerinde farklı sektöre iş fırsatı yaratıyor.
Global markalar için Türkiyede otel karlı bir yatırım
Bu arada Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin 2012 yılına yansımalarının ve global güvenlik endişesinin bile Türkiye turizm sektörünün görünümünü pozitiften negatife çekmediğini dile getiren Ferzan Çelikkanat, Aksine şu anda uluslararası otel markaları Türkiye'ye girmek için adeta yarışıyor, mevduatları için en güvenli ve karlı bir araç olarak düşündükleri otel yatırımı konusunda ciddi miktar ve adetlerde yatırım planlıyor. Hatta, Er Yatırımın geliştirmekte olduğu otel projelerine uluslararası çok büyük otel zincirleri ciddi ortaklıklar, equity fonlar ve joint-venturelar gibi işbirlikleri teklif ederek bizimle birlikte pazara girme konusunda ne kadar istekli olduklarını göstermekteler diye konuştu.
Arazi geliştirmenin zorlaşmasının, maliyetlerin artmasının ve öncelikli şehirlerdeki diğer yatırım zorluklarının yatak kapasitesinde ciddi bir artışın olmasını engellemesine rağmen, 2013te tesis sayısındaki artışın yükselen bir trendle devam ettiğini vurgulayan Çelikkanat, eskiden 10 otel 5 bin oda kapasitesinden söz edilirken şimdi 10 otel bin oda kapasitelerinin gündemde olduğunu bildirdi. Tabii yeni tesisler yeni markalar da yeni pazarları beraberinde getirecek. Sayı vermek gerekirse, 2011 yılında Türkiyeyi ziyaret eden turist sayısı toplamda 31 milyon 460 bin civarındayken 2012de 32 milyon gibi bir rakama ulaştı. 2013 yılında da Türkiyeye gelecek turist sayısında artış bekliyoruz diyen Çelikkanat, sektördeki yatırımlar konusunda ise şu bilgileri verdi:
Turizm sektörü 2012 yılında 274 projede 71 bin yeni yatak yatırım teşvik belgesi aldı. Yeni yatırımları öngören toplam 4,12 milyar lira yatırım ile 16 binden fazla kişiye iş olanağı sağlanacak. Yeni yatırımlarda yüzde 32 ile 4 yıldızlı oteller, yüzde 29 ile 3 yıldızlı oteller, yüzde 17 ile 5 yıldızlı oteller pay sahibi oldu. Bunları yüzde 14 ile butik ve özel belgeli tesisler izledi. Yeni yatırımların yatak bazında illere göre dağılımında ise ilk sıralarda yüzde 33 ile Antalya, yüzde 11 ile İstanbul, yüzde 8 ile Muğla ve yüzde 6 ile İzmir yer aldı.
Bu veriler yatırımların pozitif yönde ilerlediğini gösteriyor. Ancak aynı bölgelere ve alanlara sıkışacak olması yatırımların ilerisi için endişe edici bir durumu da akıllara getiriyor. Ülke geneline sağlıklı planlamalarla yatırım alanlarının ve çeşitlerinin planlanması gerekmekte. Bir bölge iş yapıyor diye veya ihtiyaç var diye 5 yerine 15 otel yatırımıyla yığılma olursa o bölgede ucuz ve kalitesiz rekabet doğar, bunu engellemek gerekiyor.
Bu arada, Türkiyenin dünya turizminden aldığı pay yüzde 3 civarında. Uluslararası turist sayısındaki artışa bağlı olarak kısa vadede Türkiyenin bu oranı yüzde 4lere çıkartması mümkün. Bu hedefe ulaşmak için bazı adımların atılması gerekiyor. Türkiye algısının ve marka değerinin iyi yönetilmesi gerekiyor. Türkiyenin önünde bu algıya destek verecek çok ciddi ekonomik, politik ve aktivist fırsatlar var.
Markalı otel yatırımcısı olmayı hedefliyoruz
Uzun yıllardır kömür ve denizcilik alanlarında faaliyet gösteren Er Şirketler Grubunun turizm sektöründe markalı şehir otelciliği yatırımı yapmak üzere Er Yatırım Turizm ve İnşaat şirketini kurduğunu söyleyen Ferzan Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
Türkiyede ciddi bir iş oteli ihtiyacı var. Bu bağlamda 5 yıldızlı otel yapmak hem maliyet hem de karlılık açısından şu süreçte çok mantıklı görünmüyor. Lokasyon gibi zorunlu faktörler karşımıza çıkmadıkça yapılacak otellerin tamamının 3 ve 4 yıldızlı iş otelleri olmasını istiyoruz. Bu otelleri ortalama 80 150 odalı şeklinde planlıyoruz. Buda 300 milyon dolar gibi bir bütçeye oturuyor ve her bir otel için karlılık açısından 15 yıl içinde yüzde 40lık bir geri dönüş bekliyoruz. Ancak çıktığımız uzun bir yol, bu süreçte farklı projelerde farklı kondisyonlardaki otel planlamalarına da kapılarımızı kapatmıyoruz. Yatırımlardaki önceliğimiz İstanbul ancak, hedeflerimiz arasında 10 yılda 20 otel yapmak olduğundan bu adedi özellikle Anadolu'da potansiyeli olan şehirlere de yayacağız. İzmir, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır, Trabzon yer almayı planladığımız öncelikli şehirlerimizden bazıları olacak.
Gerçekleştireceğimiz yatırımlarla hem işletmesel karlılık hem de varlık değeri olarak güçlü bir portföy sahibi olmayı hedefliyoruz ayrıca da, hedeflediği segment ve pazarda lider olacağımız bir konuma gelmek istiyoruz. Şu an İzmir ve İstanbulda arsamızı aldık. Diğer hedef illerin pek çoğunda da arazileri aşağı yukarı belirledik. Uluslararası güçlü markaya sahip otel zincirleriyle yaptığımız görüşmelerde de sona yaklaştık.