TÜRSAB YENİDEN PLATFORMU’NDAN BAŞARAN ULUSOY’A BELGELERLE CEVAP GELDİ

TÜRSAB YENİDEN PLATFORMU’NDAN BAŞARAN ULUSOY’A BELGELERLE CEVAP GELDİ
“Salı günü yaptığımız Basın Toplantısı’nda vizyonumuzla ilgili açıklamaları yaptıktan sonra, Başaran Ulusoy'un TÜRSAB'ı kötü yönetimiyle altından kalkılamayacak ağırlıkta borcun altına soktuğunu, irili ufaklı birçok şirkette TÜRSAB'ın kaynaklarını heba ettiğini, erittiğini net rakamlarıyla ortaya koymuştuk.

Bunun üzerine Sayın Ulusoy panikle bize cevap vermek isterken gerçeğe tamamen aykırı, tutarsız beyanlarla battıkça daha fazla battı.
Tükenmenin sonucu işte tam da böyle oluyor.
Kendi tükenişini örtmek, saklamak için koskoca bir kurumu, Birliği tüketip bitirmenin eşiğine getiriyor.

Kötü yönetimini saklamak için gerçekleri saklamaya çalışıyor. Sürekli aldatıyor. Güya bize cevap verirken “merdikıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler” misali TÜRSAB’a bankalardan alınan borçla yüz milyon lira değerinde bir bina yaptırdığını söyleyebiliyor ve hatta bununla övünebiliyor. Birliğin ve bu ekonomik ortamda iş yapmaya çalışan üyelerinin en büyük sorunu 100 milyon liralık bir binaya sahip olamamak değildi çünkü…

Aslında Sayın Ulusoy'un bu ifadesi bile 18 yılın sonunda savrulduğu yeri göstermesi açısından tek başına yeterli bir örnektir.

Genel kurulda üyeler, TÜRSAB bürokrasisi ve TÜRSAB'ı yönetenler yüz milyonluk binada otursunlar diye değil, Birliğin sorunlarını çözmek için çalışılsın diye oy verdiler.

PES DEDİRTECEK BORÇ: 196 MİLYON TL

Kurumun kaynaklarını sorumsuzca tüketen, bugün itibariyle 196 milyon liralık borcun altına sokan, bilançosunu bir türlü açıklayamadığı Türsab Seyahat Acenteleri Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi’ni adeta holding gibi kullanıp,  sırf kredi alabilmek için ticari katakullilerle şirketler kurup kurumu ağır borç altına sokmasının ortaya çıkması belli ki Sayın Ulusoy'u çok rahatsız etmiş..
Verdiği bir tane rakam dahi doğru değildir. Kamuoyunu ve koskoca bir camiayı aldatmaya çalışmaktadır.
Başkanın saklamaya çalıştığı TÜRSAB, TURSAV ve iştiraklerinin oluşturduğu yapı, birbirlerine ortak ve adeta birilerini Yönetim Kurulu Başkanı, Müdürler Kurulu Başkanı, Genel Müdür yapmak için tasarlanmış karmaşık bir yapıdır. TÜRSAB ana faaliyet konusundan uzaklaşmış, kredi çekmek için yeni şirketler kurulmuş veya ortak olunmuştur.

TÜRSAB’ın finansal büyüklüğü, birbirlerine iştirak ettirilerek sermaye varmış gibi görünüm verilen iştiraklerin sayısı ya da sermayesiyle değil, hizmet etmek üzere kurulduğu turizm sektörünün büyüklüğüyle, camiasına sağladığı güçle, prestijle ölçülür.

Birliğin gücü yöneticilerine sağladığı makamlarla, imkanlarla, binalarla değil, üyelerinin sorunlarına bulduğu çözümlerle ölçülür.

TÜRSAB, TURSAV ve iştiraklerinin 11 şirkette %54,5 oranında ortak olduğu aşağıdaki tabloda açıkça görülmektedir.





TÜRSAB’ın özellikle %99,8’ine ortak olduğu TÜRSAB SEYAHAT ACENTALARI HİZMETLERİ TİCARET LTD ŞTİ’nin adeta holding yapılanması içinde olduğu çok açıktır. TÜRSAB, bu şirket aracılığıyla 7 şirkette %15 ve üstünde ortaklık payına sahip olup, 6 şirkette Başaran Ulusoy şirketin yönetiminde başkan veya müdürler kurulu başkanı olarak görev yapmaktadır. Ayrıca Ulusoy’un iddia ettiğinin aksine yeminli mali müşavir İsmail Kökbulut’un Turins Sigorta AŞ’de ortaklığı bulunmaktadır.


TÜRSAB SEYAHAT ACENTALARI HİZMETLERİ TİCARET LTD ŞTİ’nin 7 şirkette sahip olduğu ortaklık yapısıyla, 11 şirketin toplam sermayesine göre elinde %35,19 oranında hisse bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla TÜRSAB, kendisi doğrudan sahibi olduğu paylar dışında sadece bu şirket vasıtasıyla %35,12’lik bir oranda (anılan şirketin %99,8’ine sahip olması hasebiyle) ortak olduğu görülmektedir.
Bu rakamsal gerçekler, Başaran Ulusoy’un saklamaya çabaladığı gibi TÜRSAB’ın sadece 5 şirketi olmadığını ve payının iddia ettiği gibi binde 1 değil bundan 350 kat fazla olduğunu göstermektedir.

Verdiği beyanatta gerçekleri eğip bükmenin de ötesinde düpedüz çarpıtıyor ve en yakınında bulunanları dahi aldatıyor.

Aldatan olmaktansa aldatılan olmayı tercih ederiz ve bunu da bizzat kendi tecrübemizden dolayı anlayabiliriz.  Ancak mızrak artık çuvala sığmadıktan, gerçekler bu kadar bariz ortaya çıktıktan sonra, buna tanıklık eden insanların bir muhasebe yapmalarını beklemek de en doğal hakkımızdır.
Bugüne kadar gerçekler ustaca saklandığı için, güven suistimal edildiği için bilinemeyen durumları; artık hakikat ayan beyan ortaya çıktıktan sonra görmezden gelmek, susmak, yutkunmak, bu büyük ayıba ve ağır sorumluluğa bilerek ve isteyerek ortak olmak anlamına gelecektir.

Başaran Ulusoy, Birliğimizin ticari sırlarının değil kendi yönetim sırlarının ortaya çıkmasını önlemeye çalışmaktadır.

Binlerce üyenin emeği, alın teri ve fedakarlığı üzerine yükselen bir kurumu tapulu malı gibi gören, bir çiftlikmiş gibi yönetmeye çalışan bu üsluba baş kaldırıyoruz.

Artık yeter diyoruz.

Meydan boş değil diyoruz.

TÜRSAB daha iyisine layık diyoruz.

TÜRSAB yeniden diyoruz.

TÜRSAB YENİDEN PLATFORMU’’