TURGAY GENÇ UYARIYOR, '' AMAN DİKKAT ''
Turizmin Başkenti Antalya’daki tablo sevindiriyor.Bununla birlikte olumsuz bazı haberler hepimizi üzüyor.Bu süreçte hepimizin Türkiye Turizminin kazandığı bu ivmeyi kaybetmemesi için sorumlu hareket etmemiz gerekiyor.
Yıllar önce yazmış olduğum bir makalemde “Türk turizmi hak ettiği yere mutlaka gelecektir.Yeter ki;Bizler bindiğimiz dalı kesmeyelim demiştim.”
Bu noktada sektöre ve Tüm ulusumuza bazı önerilerde bulunacağım.
Artan Terör olaylarından hepimiz büyük üzüntü duyuyoruz .Lakin bununla birlikte Türk Televizyonlarında Türkiye Bir Terör Ülkesiymiş gibi 7/24 terör ve asker görüntülerinin yayınlanması terör örgütünün ekmeğine yağ sürüyor ve Türkiye bir Terör ülkesiymiş görüntüsü çiziyor.
Bu haberleri aşırı şekilde yayınlamak ,En Küçük olaylardan büyük derecede etkilenebilen Turizm Sektörünü ve Bu sektörden geçimini sağlayan binlerce insanı hiç yerine koymak anlamına geliyor.
Aslında bu haberleri abartarak basın bir anlamda terör örgütüne hizmet ediyor.Bu Noktada Tüm Basın Organlarına büyük görevler düşüyor.Sanki Kandan beslenen Terör Örgütü değil de Türk Basını..
Gelelim bir diğer konuya; yine her sene olduğu gibi çözemediğimiz kronikleşmiş sorunlar nedeni ile bazı tesisler büyük sıkıntılar yaşıyorlar.
Aldığım Bir mailde; Büyük bir otelde Satış Pazarlama Departmanında çalışan Bir Personel birden bire kendisini Satış Pazarlama Müdürü olarak bulduğunu yazıyordu.
Sektörde bunun gibi binlerce örnek var.İki gün resepsiyon memuru olan arkadaş üçüncü gün Ön Büro Müdürü oluveriyor.
Geçen hafta Bursa Valisi Sayın Şehabettin Harput tarafından Valilik makamında ağırlandım.Sayın Valimiz ile İlerleyen dönemlerde Bursa için neler yapabileceğimiz noktasında sözleştik.Asıl Nokta Şu ki;Sayın Valimizin Vali olmadan önce 8 yıl boyunca çeşitli bölgelerde kaymakam olarak görev yaptığını ve mevkileri sindirerek yukarıya tırmandığını öğrendim.
Turizm sektörü de aynen bu şekilde olmalı.Çalışanlar sindire sindire yükselmeli .Sektörde uyguladığımız mevcut İnsan Kaynakları yönetimi uygulamaları bizleri başarısız kılıyor.
Buradan Değerli otel yatırımcılarına sesleniyorum.Birbirinden değerli otel yatırımları Türkiye’nin geleceğine olan güvenin eseri.Peki Bu yatırımların ehil olmayan içi boş kalitesiz ellere bırakılması ne kadar doğru ?
Bu Süreçte daha itinalı hareket etmek gerekiyor.
Konuk olarak katıldığım ,3 kıtada 5 farklı dilde canlı olarak yayınlanan bir turizm tartışma programında konuklar acımasızca yerel idareyi eleştiriyorlardı.Söz sırası bana geldiğinde kullandığım bir cümle eleştirilerin durmasına neden oldu.
“Herkes hepimiz iktidarları eleştiriyoruz.Fakat Otellerinde Bilgisayar kullanmayı bilmeyen personel çalıştırdıkları için uluslararası online rezervasyon sistemleri ile misafir kabul edemeyen otellerimiz var.”
İşte bu cümle tartışmayı bitirdi.Çünkü doğru bir cümleydi.
Çuvaldızı kendimize batırmalı,empati kurmalı hep isteyen olmaktansa “bizler turizme neler katıyoruz ?”diye düşünmeliyiz.
2010 yılında dahi bu sorunları çözemeyen,gerekli alt yapıyı oluşturamayan,kalite hedefinden eksik işletmeler sorunu başka yerlerde aramamalılar,çünkü sorunun tam merkezindeler.
Kısacası kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz.
Yine Hisarönü’ nde yaşanan rezaleti Dünya’nın önemli gazetelerinden The Sun” Scandal of dolphins in tiny pool”başlığı ile duyurmuştu.
Bu scandal O Otele değil büyük Bir Ülkeye Türkiye’ye mal edildi.Bir Otelcinin sorumsuzluğu Tüm dünya’da Türkiye’yi zor durumda bıraktı.
Ülke olarak Çok hassas bir dönemden geçiyoruz.Rakiplerimiz krizler ile boğuşuyorlar.Turizmde Rekabet her zamankinden daha zor koşullarda yapılmakta.Uluslararası Turizm Arenasında zor durumda bırakılmamız noktasında en küçük eksiğimiz,profesyonelleşememiş otellerimiz,eğitim seviyesi düşük kadrolarımız,terör olayları vb satış pazarlama noktasında aleyhimize kullanılabilir.İvedilikle bu sorunları çözmeliyiz.
Yine Türk Turizmcisi ve Türk Basını taraf olmak zorundadır.Türkiye tarafında olmak zorundadır.
Davranış ve tutumlarımızda Ülkemizin milli Menfaatlerini göz önünde bulundurmalıyız.
Kendi Bindiğimiz dalı kesmemek,en umulmadık anda gol yememek için acilen her konuda profesyonelleşmeliyiz.
Ülkemizin bir birinden değerli isimleri ( Örnek:Seçim AYDIN) can ve baş ile ülke turizmi için yaşına başına bakmadan yollara düşecek,bir gün Şanlıurfa’da,2.gün Trabzon’da Turizmi konuşacak,bu Ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul GÜNAY Berlin’de Türkiye’yi tanıtmak için elinden geleni yapacak,Bu Ülkenin Başbakan’ı her ne kadar alamasak ta Euro 2016 için Milyonlarca Dolar Devlet Desteğini imzası ile garanti edecek,bu Ülkenin Kanaat önderi yazarları durmadan yazacak çizecek,toplantılar konferanslar düzenleyecek,Yatırımcılar bir birinden değerli oteller inşa edecek sende İki kuruş daha fazla kazanacaksın diye otelinde kalitesiz personel çalıştıracak,Yunusları ufacık havuza sokacak ve uluslar arası arenada bir skandala neden olacaksın.
İşte bu Türkiye’ye ihanettir.
İşte bu ülke’nin en büyük terörü aslında budur.Kısa vadede kendi gelirini düşünen kalitesiz ellerde hizmet sunan,uluslar arası arenada bu ülkeyi zor durumda bırakan ellerdir.
Gelinen Noktada herkesi daha sorumlu hareket etmeye davet ediyorum.Türk Turizminin yaşananlardan en az oranda etkilenmesi dileklerimle…
Sevgi ile Kalın,
Turgay GENÇ