MYRA-ANDRİAKE KAZILARINDA KUTSAL İTTİFAK MODELİ

MYRA-ANDRİAKE KAZILARINDA KUTSAL İTTİFAK MODELİ
Prof. Dr. Nevzat Çevik tam bir arkeoloji gönüllüsü...Sahne tozunu yutan gerçek sanatçılar nasıl bir daha o sahnelerden ayrılamıyorsa, tarih tozunu yutanlar da bir daha iflah olmuyorlar.. Kazı alanları onların yaşam alanlarına dönüveriyor ve iğneyle kuyu kazar gibi yeraltındaki antik şehirleri ortaya çıkarmaya adıyorlar ömürlerini.. Bu herkesin kolay kolay anlayamayacağı başka bir yaşam biçim...Myra-Andriake Kazıları Başkanı, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik ile hem Myra-Andriake kazılarını konuştuk hem de ülke olarak kültür mirasını Korumanın yol haritası üzerinde iz sürdük...

Kazılarda 1 yılı 5 yıl gibi kullandık

-Likya Birliği’nin en önemli kenti Myra kazıları ile ilgili çalışmalarınızı özetler misiniz?
Myra ve onun limanı Andriake kazı projesi 2009 yılında başladı. Bu güne kadar da çok uzun kazı sezonları ve çok iyi ekiplerle çalışarak 4 yıl içerisinde önemli bir yere geldiğimizi düşünüyorum.. 2009-2012 arasında toplam 21 iş ayı çalışıldı ve her zaman 100 kişiyi geçen ekiplerle 1 yılı 5 yıl gibi kullanarak ilerledik. Benim çalışma politikam bu. Kazı zaten uzun ve zor bir iş.. Ama zamanı iyi kullanmak ve uzatmanın yolu fazla adamla fazla zaman çalışması oluyor. Ben de bu yolu tercih ettim.

İlk kazmayı Bakan Günay vurdu

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay başta olmak üzere çok büyük katkıları oldu. Bakan Günay ilk açılış kazmasını kendisi vurmuştu. Sonra Demre Belediyesi, Kaymakamlığı, Valilik, halk ve turizm sektörü olmak üzere, ITM Travel, rehberler, VIP Turizm gibi kuruluşlardan pek çok destek oldu kazılara.. Kısa zamanda iyi bir tanınırlığa ulaştık. Kazılar çok pahalı ve zor işlerdir, paydaşlarımızı zaman içinde çok artırdık ve bunlar kendi olanakları ölçüsünde bize çok iyi destekler verdiler.

Başarımızın sırrı: Kutsal İttifak

Bu yıl da diğer sezonlar gibi iyi bir yıl geçirdik. Hem maddi manevi büyük destek gördük, Ben buna KUTSAL İTTİFAK diyorum; bunun anlamı devlet-halk ve Üniversite birlikteliğidir.. Bu üç ayaktan birini çekerseniz denge bozulur. Bu üçlü dengeyi ve birlikteliği sağladığımızı düşünüyorum. B u kişi ve kurumlarla oluşturduğumuz birliktelikten büyük güç alıyoruz. Büyük çaplı ve zorlu bir iş olan kazı çalışmalarının üstesinden de bu kutsal ittifakla geliyoruz.
(Prof.Dr.Çevik bunları anlatırken yarattığı bu sinerji ve farkındalığın ne kadar önemli olduğunu düşünüyorum.. STK’lardan kazılarda kullanılmak üzere bağışlanan 2 traktör ve TÜRSAB’ın bağışladığı 70 tonluk vinç . Hepsi KUTSAL İTTİFAK’ın bir parçasıydı.)
Turizmcilerden gelen destek önemli

Turizm sektörünün kültürel mirası koruma alanındaki desteği sevindirici bir gelişme…Umarım çığ gibi büyür, örnekleri çoğalır...

Ben nicedir kazı yapıyorum, Türkiye’deki kazıları da biliyorum. Turizm sektörü neden katkı sağlıyor çünkü paylaşım ve sebepleniyor. Bu doğal bir beklenti ama şimdiye kadar turizmciler çok uzağındalardı.

Yaptıkları katkı ve desteklerle turizmciler kendi profillerinin resimlerini çiziyorlar. Örneğin en son ITM Travel ve turist rehberleri Myra’ya yapılan her tur başına 10 euro verdiler ve kazı başlayana kadar 77 bin TL topladılar. Burada kaç lira olduğu önemli değil, bir somun ekmek te olabilir, 1 lira da olabilir. Rehberlere yaptığım konuşmada: “Siz bize yardım ettiğinizi düşünüyorsunuz çok teşekkür ederim ama aslında kendinize yardım ediyorsunuz. Siz kendi resminizi düzeltip rehberlerin entelektüel, sosyal sorumluluk profilini değiştiriyorsunuz. Dolayısıyla buna katkı verdiğinizi düşünerek seviniyorum “demiştim. Bu turizm şirketleri için de geçerli.. Mesela rehberler ITM’de 77 bin TL. topladıktan sonra ITM’nin patronu Can Öğütçü bey de katkı yaparak 100 bine tamamladı toplanan parayı...

Herkes taşın altına elini koyarsa taşı kolay kaldırırız

Verilen miktarın önemi yok ama bence şunun önemi var; diğer turizm şirketlerine de ne yapmaları gerektiğini söylüyorsunuz. Üstelik yıllardır kültür işlerine verilen yardımların büyük bir oranı vergiden düşülüyor. Buna rağmen pek ilgili değildi sektör. Ama şimdi bu resim değişiyor. Birkaç yıldır turizmcilerden aldığım maddi manevi destekler çok sevindiricidir. Önemli olan paydaşların artmasıdır. Herkes taşın altına elini koyduğunda taşı hep beraber kaldırıyoruz. Çünkü yapılan işler turizmcilere yarayacak bir anlamda.. Kazıları Bakan Günay’ın da desteği ile başarıyla sürdürüyoruz.”

Tiyatroya maddi destek sağlanırsa, 2.5 yılda ayağa kaldıracağım

Tiyatroda sezon boyunca yapılan kazı çalışmalarında 4 bine yakın blok ve parçanın istif sahasına yerleştirdiklerini, sahnenin 7 ;metre aşağısına inildiğini belirten Prof.Dr. Çevik; “Tiyatro için sponsorluk arıyoruz. Ben bunun sözünü verdim, maddi destek sağlandığında 2-2.5 yıl sonra tiyatro ayaklanmış olacak. Göreceksiniz.” diyor…İlgilenenlere duyurulur.

Arkeolojiye verilen destek doruk yaptı

Üniversite turizm sektörü işbirliğinin yanısıra devlet- üniversite -halk birlikteliğini sağladık ama daha da geliştirmek zorundayız. Çünkü bakanlık devlet gereğini yapıyor. Son dönemlerde Bakan Günay’ın önderliğinde Türkiye’de arkeolojiye verilen destekler doruk yaptı. Her eserin geri iadesi açısından kazılara ilgi ve destek arttı. Tüm bunlar önceleri hayaldi.. Bu arkeolojide bir yükseliş trendi.. Bu ivme içinde Bakanlık başta olmak üzere öteki paydaşlar da buna uygun hareket ederse yürür. Ben çalışmasam Bakanlık 10 trilyon verse bir işe yaramaz.. Bu birliktelikte ben çalışacağım, birileri destek verecek herkes bir iş yapacak…Arkeoloji alanında Türkiye de

Yapılacak çok iş var...

-Kazı alanının ortaya çıkması re kadar zaman alacak? Yüz yıl mı?

Ooo…. Çok sürer çünkü Myra Pompei gibi büyük bir metropol. Bu tür kazılarda 100 yıl gibi zaman verilmesini sevmiyorum. Bu yılda 1.5 ay çalışanlar içindir. Ben öyle yapmıyorum ki..110 kişi ile yaz sezonunu kapattım. Yine uzun sürecek bunun sonunu bilmiyorum ama zamanı yoğun çalışarak çok iyi kullanmak lazım.

Fuarda Myra-Andriake kazılarını tanıtacağız

-Restorasyon fuarına hepsi birbirinden iddialı 32 şehir projeleriyle katılıyor. Myra ve Andriake Fuarda nasıl yer alacak, neler yapacaksınız?

Fuarda Myra ve Andriake kazılarının bulunma nedeni misyonumuzu ve politikamızı anlatmak.. 4 yıllık kazı olduğu halde restorasyonu olmak üzere birçok alanda hızlı ilerledik. Bu çalışmaları Yapex Yapı Restorasyon Fuarı’nda göstermek istiyoruz. Biz kazdık, sağlamlaştırdık, kazdık restore ettik, sağlamlaştırdık, koruduk; bu çalışmaları resimlerle panolarla katılımcılara ve ziyaretçilere göstermeyi hedefliyoruz. Bunun önemini anlatmak ve doğru mesaj vermek istiyoruz. Örnek teşkil etmesini isteriz. 4 yılda bu kadar iş hayal bile edilemez, öyle kolay değil…

Çok büyük para, ekip gerekiyor. Bunun nasıl yapıldığını göstermek istiyoruz.

-Ülkemizin ilk restorasyon fuarından nasıl bir ders çıkar sizce ?

Restorasyonun karşılığı aslında korumadır, öyle diyelim.. Fuar bu koruma işlerinin öneminin yayılmaya başladığını gösteriyor. Bu fuarda yapılan çalışmalar afişe edilecek. Tarihi kentler ve belediyeler orada olacak. Bu fuar aracılığıyla bence kültür mirasını korumada çalışmalar yapanlar diğerlerine örnek olacaklar. Tarihi Kentler Birliği üyesi olan belediyeler de girmeye çalışacak ve tarihi kültür miraslarına sahip çıkmanın önemi anlaşılacak.

Sadece devlet ya da bilim insanlarının sahip çıkması yetmez; yerel yönetimler de halk adına sahip çıkacak ki daha fazla ortak sinerji yaratılsın. Halk ve yerel yönetimler açısından etkili olacaktır diye düşünüyorum. Uzmanlar açısından da fuardaki restorasyon alanındaki yeniliklerin önemli olduğunu düşünüyorum.

-Peki ülkemizde restorasyon ustalığı, kullanımı ile ilgili gidişatı nasıl görüyorsunuz. Yapılan hatalar var mı? Ülke bazında değerlendirir misiniz?
Çok hatalar var. Malta Venedik tüzüğü gibi restorasyon ve koruma işlerinin kriterleri çok öncesinden var, biz de imzaladık. Ben tüzükçüyüm; restorasyona çok yandaş biri değilim. Olanı korumayı çok hedefliyorum. Olanı olduğu gibi koruyabilirsek bu büyük bir başarı ama yeni kullanılan malzemeler, eskiden olmayan malzemeler vardı. Taş ise taşı birebir yontarak yapıyoruz, döküm yapmıyoruz eskiden ucuz diye döküm yapıyorlardı. Orijinali gibi olması gerekiyor. Restorasyon bilim dalıdır ve emin ellerde olması gerekiyor. Hata kabul etmez.

Kervansaray ve Hanlar turizmciler tarafından işletilmeli

-Gelelim İpek yolu güzergâhında kervansaray han ve hamamlarımıza. Bakanlığımızın Tarihi İpek Yolu Projesi tanıtılmalı ve yatırımcılar teşvik edilmeli.. Neler söyleyeceksiniz?
Kervansaraylar yerleşim dışında kaldıkları için biraz daha sorunlu... Burada tanıtımdan öte sorunlar var. Yatırımcı ticari olarak kazandıracak bir yer alıyor. Koruma kullanma dengesini sağladığı zaman sorun yok. Selçuklu kervansarayları çok kıymetlidir, çok önemli güzergahtadır. O yolda yaşanan sosyal hayatı yansıtır, Selçuklu dönemindeki uzun yol ihtiyacını karşılar, İpek yol ticari ve sosyal ulaşım güzergâhıdır. Bu hanların onarılması önemlidir. Turizmcilere pas edilebilir. Onlar da asla özünü ve özelliğini bozmadan zarar vermeden, ona uygun bir fonksiyonla yapabilir. Yapı yaşarsa daha uzun ömürlü olacaktır ama söylediğim şartlar dâhilinde.

Myra bir Pompei...Hayalim Pompei"ye ulaşmak

-Myra kazılarında büyük emeğiniz var. Kazılarda ulaşmak istediğiniz yer nedir? Hayalinizde ne var?
Demre’ye sadece ben değil büyük bir ekip emek verdi. Geçen sene 127 kişiydik orada. Ekibin içinde olup ta orada olmayan Bakan bey, kaymakam bey var. Emek veren çok insan var. Bütün bunların başında bu emeğin karşılığını bulması hayalim var. Bunun karşılığı da zamanında ve en bilimsel biçimde ve nitelikte özellikle büyük projeleri hayata geçirmek..
Mesela açık hava müzesi olarak düzenlenecek olan Andriake ve müze olarak düzenlenecek olan Granarium yapısı Projesinde finale geldik, şimdi ihaleye girecek. Bu birinci hayalimizdi bizim, gerçekleşiyor, bundan kaçış yok..
Myra bir Pompei..10 metre altında bir metropol yatıyor, benim hayalim kamulaştırmak ama çok zor, boşaltılabildiği kadar benim kazıma imkan tanınmasını arzuluyorum. Pompei’nin altını görmek istiyorum; Jeofizik halini gördük koca bir kent yatıyor aşağıda.. Bu biraz daha uzak bir hayal ama peşindeyim.
Diğer bir hayalimiz Tiyatro çok yoğun devam ediyor çok çalışıyor ve emek veriyoruz. Tiyatro için planladığım ve bakanlığa da sunduğum programımın hiç aksamamasını istiyorum. O dev sütunları ayakta görmek, o platformda gösteriler yapıldığını görmek istiyorum. Bu da bir hayal gibi görünse de bir program aslında. Hayal ile başlamış olabilir ama programdır bu. Olacak bir şey.. Her ne kadar Einstein “hayal bilgiden önemlidir” dese de, bilgi katılmaz ise hayal bir işe yaramaz.. Hayata geçirilen hayalin peşindeyiz.
Bakanlık adına, üniversite adına halk adına bir hizmetkârım ben orada. Geçiciyiz ama dünyadan göçüp gitmeden eser görmek ister herkes. Ben de görmek istiyorum. Önümüze taş çıkmazsa bu yolda koşarız gece gündüz...

Likya yolu tanıtım filmi ile ilgili görüşleriniz..?
Antalya Tanıtım Vakfı Nizamettin Şen başkanlığında gerçekten çok iyi işler yapıyor uzun zamandır. Tanıtım Vakfı tam bir gönüllülük projesi; Nizamettin bey işini gücünü bırakıp bu işlere koşturuyor. Bir adamdan başlar herşey ..Likya Yolu Projesi de ATAV’ın yaptığı iyi işlerden biridir, ben de elimden geldiğince katkı verdim.

-Arkeoloji öğrencilerini mezun olduktan sonra neler bekliyor..?
Ne diyebilirim size.. Bu kadar çok hastası olup ta işsiz olan doktor yoktur.. (acı bir şekilde gülüyor..) Durum budur. Müzelerde alanda kazılarda yüzlerce arkeolog ömür boyu çalışsa iş bitmez. Bakanlığın tahsis ettiği kadro meseleleridir, arkeolog kadroları çoğalırsa ancak iş bulabilirler öğlencilerimiz.. Bu işleri bulanlar var ama başka işlerde çalışanlar da var. İsteriz ki onlar eğitildiği alanlarda çalışsınlar…

Bizler gönüllüyüz, Kimse gönlümüzü kırmasın yeter

-Son olarak mesajınız nedir?
Birlikteliğimizi bozmayalım ama artıralım Bu işler hepimiz için yapılıyor. Paylaşımlar arttığı sürece daha iyi işler yapabiliriz Bu çalışmalar da herkese yarar. Bu işler gönüllülük esasına dayanıyor. Biz gönüllüyüz Kimse gönlümüzü kırmasın kâfi.