MAVİ BAYRAKLI ÖDÜLLÜ TESİSLER BU SÜREÇTE AVANATAJLI OLACAKLAR!

Mavi Bayrak Programı Ulusal Koordinatörü Almıla Kından Cebbari TRT Antalya Radyosu'nda canlı yayına katılarak COVID sonrası sürdürülebilir turizm ve Mavi Bayrak konularında değerlendirmelerde bulundu.

MAVİ BAYRAKLI ÖDÜLLÜ TESİSLER BU SÜREÇTE AVANATAJLI OLACAKLAR!

Sürdürülebilir turizm deyince ne anlıyoruz?

Bu konuda genelde bir yanlış anlama olabiliyor. Birçok sektörün başına sürdürülebilir kelimesi getirilerek o konunun devamlılığı, özellikle de ekonomik devamlılığı üzerinden bir yaklaşım getirilebiliyor. Esasen sürdürülebilirliğin temelinde yaşamının sürdürülebilirliği vardır ve biz bu süreçte önce yaşamsal varlığımız sürdürülmeden diğer hiçbir konuya geçilemeyeceğini anlamış bulunuyoruz. Dolayısıyla önce bu detayı doğru bir şekilde anlamamız gerekiyor. İnsanın varlığını sürdürebilmesi de ekosistemde diğer canlıların sunduğu hizmetlere bağımlı olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor.

Varlığımız, doğanın sunduğu hizmetlere doğrudan bağımlı. Bu bakımdan sürdürülebilirliği konuştuğumuzda temeline yaşamın sürdürülebilirliğini oturtmamız gerekiyor. Dolayısıyla sürdürülebilir yaşamı temin edemez isek sürdüremez isek ne işimizi, ne okulumuzu ne de rahatladığımız sektör olan turizmi sürdüremeyiz. Bu bağlamda yaşamsal değerlerimizi, gelecek kuşakların haklarını da kullanmadan, kuşaklararası adaleti gözeterek korumamız ve tüm turizm faaliyetlerimizi bu bakış açısına göre programlamamız gerektiğidir aslında sürdürülebilir turizm.

Özelinde ve teknik detaylara bakacak olursak da;

    Başta biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemin korunması olmak üzere,

    Doğa dostu ulaşım

    Su tüketiminin azaltılması

    Enerjinin verimli kullanımı

    Atık yönetimi ve atık azaltımı

    Herkes için erişilebilirlik

    Yerel işletmelerin desteklenmesi

    Yerel ekonominin desteklenmesi ve adil ticaret

    Toplumsal ve kültürel değerlerin korunması

    İstihdam yaratma

Başlıklarında çalışmalar yapmamızı gerektiren, her sene koyduğumuz hedeflere ulaşıp yeni ve iyileştirici hedefler koymamız gereken bir alandan bahsediyoruz.

Sürdürülebilir turizm ile turizmin toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilerek yerel ekonomiye, doğal ve kültürel mirasın korunmasına, bölge halkı ile ziyaretçilerin yaşam kalitelerinin artmasına katkı sağlanması hedeflenir

Sürdürülebilir turizm kavramı esas itibariyle bir turizm türünü değil, farklı turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yürütülürken benimsenmesi gereken ilkeleri tanımlar.

Halk deyimiyle tüm yumurtaları aynı sepete koymanın riskleri gibi düşünebilirsiniz. Covid 19 un sürdürülebilir turizme etkisini değerlendirir misiniz?

Aslında sürdürülebilir turizminden ziyade şuan turizme genel bir etkisi var. Sürdürülebilir turizm, adından da anlaşılacağı üzere uzun soluklu ve gelecek kuşakları da içerisine alan çok kapsamlı bir alan. Bu bakımdan, şuanda yaşanan durağanlaşmadan doğal çevrenin kısmen olumlu etkilendiğini ancak ekonomik sistem ve iş gücü açısından olumsuz etkilendiğini söyleyebiliriz. Ancak belirttiğim gibi uzun vadeli düşündüğümüzde olumlu etkilenen alanlar ile olumsuz etkilenen alanların kaynaştıracak, ilerleyen zamanlarda iklim değişikliği nedeniyle oluşabilecek olası yeni krizler için dayanıklılığı arttıracak yeni bir model ile yolumuza devam etmemiz gerekiyor.  

Bu nedenle sadece yerel ya da ulusal değil, ölçekleri genişleterek, bölgesel ve küresel ölçekte yaşananları bütünsel bir yaklaşımla değerlendirmemiz gerekiyor. Zira Çin’de başlayan bir süreç nerelere kadar hepimizi etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Olayları değerlendirirken çevre sorunları kaynaklı bir sorunun çözümünü ararken mutlaka çevre boyutunu ele alarak değerlendirmeler yapmalıyız. Çevre sorunu kaynaklı bir problemi sadece ekonomik boyutu ile değerlendirirsek uzun vadeli sürdürülebilir çözümler üretemeyiz.

Bu süreçten çıktığımızda nelere dikkat etmeliyiz?

Bundan sonraki süreçte nasıl ki sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer ise, tabii ki bizler de bizden kaynaklanmayan ancak bizi ne yazık ki etkileyebilecek potansiyel taşıyan küresel çevre sorunlarını dikkatle incelemeliyiz. Bunu sadece belli bir kesimin ve çevrecilerin işi olarak görmeden,  her birimize düşen görevlerin farkında olarak, çevre eğitimini sadece çocuklar için bir sosyal faaliyet gibi görmeden, bizim de taşın altına elimizi koymamız gereken bir alan olarak görüp bilgi ve beceri düzeyimizi arttırmaya dönük girişimlerde bulunmalıyız. Özellikle doğa ve çevre ilişkilerinden beslenen turizm sektöründe personel eğitimi, halkla ve belediyelerle birlikte yapılabilecek birçok şey var ve bunları keyifli bir öğrenme süreci içerisinde işbirliklerini geliştirerek yapabileceklerine inanıyorum.

Tabii Mavi Bayrak Ödüllü veya adaylık sürecindeki tesisler, sertifikasyon, genel temizlik ve çevre koşullarını iyileştirme ev denetlenme konusunda deneyimli oldukları için bu süreçte avantajlı olacaklardır.

Birazda Mavi Bayrak programının turizme katkılarından söz edebilir miyiz?

Tabii. 33 yıldır dünyanın en iyi bilinen eko-etiketi olan Mavi Bayrak, çevrenin korunması için gerekli önlemler alırken etikete sahip olan işletmelere kazandırdığı faydalarla turizme katkı sağlamaya devam ediyor.

    Her şeyden önce Mavi Bayrak, Dünya Turizm Örgütü’ne göre dünyanın en çok bilinen ve güvenilen eko-etiketidir.

    Turizmin en önemli sermayesi çevredir ve Mavi Bayrak çevreyi koruduğunun bir simgesidir.

    Turistik tesislerde hizmet standartlarının yükselmesini sağlar. Bu aynı zamanda belediyenin plaj hizmetlerini de kapsar.

    Deniz suyu kalitesinin periyodik takibi ile sağlıklı plaj güvencesi verir.

    Kıyı turizminin tamamlayıcısı rolünü üstlenerek otellerde yıldızlama sisteminin plaj için eksik kalan yönlerini tamamlar.

    Çevre korumanın belgelendirilmesi ile pazarlama ve satışta rekabet avantajı elde edilir

    Müşteri memnuniyetinde artış gözlenir.

    Kıyı ve deniz ekosistemlerinin daha iyi yönetimi ile turizmde sürdürülebilirliğe katkı sağlanır.

    Yerel, Ulusal ve Uluslararası denetim mekanizması ile standartlar doğrulanır.

    Başvuruların her yıl yenilenmesi ile standartların sürdürülebilirliği sağlanır.

    Güncel gelişmelere göre yenilenen kriterler ile turizmin çevre alanındaki güncel bilgileri yakalaması sağlanır.

Ülkeye ve toplumsal faydaya katkılarını da bir başka programda konuşuruz.

Süreç sonrası Mavi Bayrak programı nasıl olacak? Değişiklik olacak mı?

Mavi Bayrak kriterleri özünde zaten halk sağlığını korumak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Komisyonu yönlendirmeleri ile oluşturulduğu için konuyla ilgili tarafımıza ulaştırılan direktif ve öneriler doğrultusunda hareket edilecektir. Her ülkenin bu süreçteki koşulları ve riskleri farklı olduğundan uluslararası koordinasyonun yönlendirmesi, her ülkenin kendi içindeki Bilim Kurulları ve yetkili mercilerin koyduğu kuralların entegrasyonunun sağlanması ile birtakım ilave önlemlerin alınmasını öngörmekteyiz.

Bu anlamda değişiklikler, Kültür ve Turizm Bakanlığı önderliğinde oluşturulan yeni “stay safe/güvende kal” kriterleri ile Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun yönergelerinin ilave edilmesi ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın çevre yönetimine dair yayımladığı bazı önlemlerin ilave edilmesi şeklinde olacak.

Bunlar da uyulması gereken mesafe kuralları, mobilyalarının ve sıhhi ünitelerin dezenfeksiyonu, kullanıcı sayıları, şezlong mesafeleri, tıbbi atıkların kontrolü gibi detayları içeriyor.

Biz de TÜRÇEV olarak bu konudaki deneyimlerimiz ve Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’ndan bize gönderilen rehberler ışığında Bakanlıklara bir dosya hazırladık. Bu süreçte tüm yetkili kuruluşlara katkılarımız ve işbirliğimiz bu anlamda devam edecek.

Söz konusu kriterler netleştiğinde Mavi Bayrak plaj kriterlerinin 13.’sü ve marina kriterlerinin 16.sı gereği hepsi Mavi Bayraklı alanlar için de birer ilave kriter olacak.

Bu şekilde oluşacak yeni kriterler Mavi Bayrak için de ilave kuralları oluşturmuş olacak.  Biliyorsunuz yaz döneminde en önemli gündem maddesini plajlar oluşturuyor. Bu sene plaja gitmek isteyenlerin bakacağı şey her zaman temizlik, düzen ve hijyen iken bu iki üç kat artmış olarak sirayet edecek ve Mavi Bayrak Ödüllü plaj ve marinaların önemi çok daha fazla artacak.

Biz 1993 yılından bu yana, 27 yıldır plaj ve marinalarda çevre ve sıhhi koşullarla ilgili belgelendirme ve uygunluk denetimleri yapan bir kuruluş olarak deneyimlerimizi halk sağlığı ve güvenliği ile sürdürülebilir turizm için ortaya koyacağız.  Aynı şekilde belediyeler, turizm işletmeleri ve marinalarımızı her zaman olduğu gibi bugün de desteklemeye devam edeceğiz. Hepsi ile iletişim halindeyiz.

Son olarak Eklemek istedikleriniz?

Bu dönemde anladığımız şey, sürdürülebilirliğimiz için hepimize düşen görevler olduğu. Sadece sağlık çalışanları, belediye görevlileri gibi belirli bir kesim değil, herkesin yaşamın ve faaliyetlerimizin, özellikle turizm sektörünün sürdürülebilirliği için aktif vatandaşlık sürecini işletmemiz gerekiyor.

Dünyanın neresinde olursak olalım, bireysel ve kurumsal olarak alacağımız önlemlerin kelebek etkisi yaratacağını aklımızdan çıkarmayalım. Bunun yanında TÜRÇEV gibi sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına katılmak, turizm sektörü için de Mavi Bayrak ve Yeşil Anahtar gibi sürdürülebilir turizmi destekleyen programların içerisinde yer almak yapabileceğimiz en önemli katkılardan biri olacaktır.

Biz Vakıf olarak çevre eğitimi konusunda 27 yıldır bu görevi hem profesyonel hem de gönüllü olarak yerine getirmeye çalışıyoruz ve çalışmalarımızı da aynı heyecanla sürdürmeye devam edeceğiz.