KEMER YAYLALARINA GEZİ

KEMER YAYLALARINA GEZİ

1960'lı yıllara kadar karayolu olmadığı için, ulaşımı sadece deniz yolundan sağlanan Kemer, 1980 sonrasında gelişerek ve büyüyerek Türkiye'nin en gözde turizm merkezlerinden biri haline dönüşmüştür. Kemer’ in en başta gelen çekiciliklerinden birisi doğal güzelliğidir. Muhteşem doğallığında deniz, orman ve dağlar bir noktada birleşirken, Bölgenin tarihi yapıları içerisinde Phaselis Antik Kenti, Çıralı Yanartaş, Selçuklu Av Köşkü ve İdyros Antik Kenti bulunuyor.


Turizmin 1980’li yıllarda gelişmesi ile birlikte ilk yıllarda daha çok Alman misafirlerinin çok yoğun olduğu Kemer’de son dönem özelikle Rus turistlerin yoğunluğu dikkat çekiyor. Kısacası Almanlar Kemer’deki liderliklerini Ruslara bırakmış durumda. Yaz sezonun başlaması ile birlikte Kemer’de bir hareketlilik gözleniyor. Geçen yıllara oranla bu yıl turizmin daha iyi geçeceği sinyalleri gelirken, deniz, kum ve güneş üçgenine paralel olarak muhteşem doğal güzelliği ile göz dolduran Kemer’in yaylarlı da çok büyük ilgi çekiyor. Bunlardan başlıcaları ise  Gedelma, Ovacık, Yayla Kuzdere, Çukuryayla, Üçoluk, Söğütcuması.Gölcük olarak sıralayabiliriz.

Kemer’de Deniz ile dik bir şekilde buluşan eşsiz güzelliği ve heybeti ile duran Beydağları ve Toroslar, her an yeniden keşfedilmeyi bekleyen bambaşka bir dünya gibi. Kemer’den çıkıp yaylalara yol alırken, ormanın büyüleyici atmosferi, dağların eşsiz görüntüleri arasından geçerek zirveye doğru yol alan turistler, kesme boğazından geçerken, güldür güldür akan suyu ve buz gibi esen havası ile dinlenme imkanı buluyorlar. Antik Likya yolunun da geçiş noktası olan yaylalarda köylülerin yanı sıra zaman zaman Jeep Safariler, motor safariler, at safariler ile doğa yürüyüşü yapanlara da rastlanabiliyor.  Dünya Ralli Şampiyonası da buradaki etaplarda düzenleniyor. Ralli Şampiyonasını için dünyanın dört bir yanından bu organizasyonu izlemeye gelen yerli yabancı çok sayıda konuk ta hem bu heyecanı yaşıyor hem de doğal güzellikleri ile ünlü Beydağlarını gezme ve görme fırsatı yakalıyorlar.
.

 
Yazın iyiden iyiye kendisini göstermeye başladığı şu günlerde özellikle Kemer bölgesinde sahillerin haricinde doğayı merak edenler, yaylalara da yönelmeye başladı. Burada yaşayan yerli halk da şu anda yaylalarda bulunan evlerine yerleştiler bile.Sahilde hava sıcaklığının 40 dereceleri bulduğu zamanlarda bile, Kesme boğazındaki serinlik ve buz gibi sular turistlere unutulmayacak anlar yaşatııken,bölgeyi her gün binlerce kişi ziyaret ediyor.

Yayla köylerinde giden turistler Yörük Kültürü misafirperverliğini en iyi şekilde yaşarken,bölgeye has saçta yapılan gözleme ile ot çayına ise adeta bayılıyorlar.
Sahilde turizmin çok gelişmiş olmasına rağmen, yayla turizminin tam olarak geliştiğini söylemek zor. Her ne kadar, çok sayıda Jeep Safariler, motor safariler, at safariler ile doğa yürüyüşü yapanlara rastlasak da Yaylarlın gelişmesi ve turizme kazandırılması için çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Kemer’in yaylasında sadece bir otel var. Mountain Gül Hotel yaklaşık 5 sene önce hizmete geçmiş. Ancak bölgede telefon olmaması haberleşmenin kısıtlı olması sıkıntılı bir durum oluşturuyor. Yaylanın müdavimleri ise özellikle yabancı turistler. Buraların yabancı müdavimleri arasında İsrail’liler başı çekiyor. Onları da sırasıyla Hollandalı ve İngiliz turistler izliyor. Turistler burada kaldıkları süre içerisinde sağlıklı yaşam için yapılabilecek sporların yanı sıra, dinlenerek geçirebilecekleri bir gün için sabahın erken saatlerinde kuş sesleri eşliğinde oldukça zinde uyanıyorlar. Bölgenin tek oteli olan Mountain Gül Hotel tam bir köy yaşamı içinde modern bir tatil imkanı sunuyor konuklarına. Otel sınırları içerisinde bulunan  mini hayvanat bahçesi, otele ait evcil köpekler, kediler,kuzular,koyunlar,tavşanlar burada konaklayanları doğal yaşamın içine itiyor..Otelde kullanılan yiyeceklerin tamamına yakını yine otel bünyesinde yetiştirilen yada civar köylerden  temin edilen ve köy usulü bir servis yapılması ile misafirlere sunulan bir ayrıcalık olarak göze çarpıyor.


Bölgede yaşayanların ve turizmle uğraşanların en büyük sorunu yol sorunu. Yollar yaylada yeterli değil ve oldukça bozuk. Bunlar öncelikle düzenlenmesi gerekiyor. Telefon, su sorunları da bunların yanında başka problemler olarak göze batıyor. Özellikle Ovacık bölgesinde yaşayan yerli halkın % 80’inde telefon yok, haberleşme yok.Turizm olan bir yerde bunu söylemek çok acı ama gerçek…Sonuç olarak, Kemer’de sadece deniz, kum, güneş olmadığı, Kemer’in çok güzel yaylalarının var olduğu ve buraları turizm için kaçırılmayacak fırsatlar olarak görülmesi gerektiğine inanıyoruz. Kemer’de yayla turizminin de canlandırılması gerektiğini düşünüyor ve ilgileri bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.

İşte Kemer’in yaylalaryndan bazylary.

Çukuryayla
Çukuryayla Beydağlarının en yüksek yaylası olarak gösteriliyor. Bölgede Haziran ayına kadar kar bulunuyor. Burada çok fazla yerleşim yok. Ancak hayvanlarını otlatmak için bir Yörük ailesi sadece burada yaşamını sürdürüyor. Bu ailede sadece yaz aylarında buraya çıkıyor. Çünkü kış aylarında burada durmak, çetin kış şartlarını burada geçirmek oldukça zor. Geniş bir düzlükte otlayan inekler, keçiler ve bunun yanında bu düzlükte bulunan arı kovanları da dikkat eçkiyor. 70 e yakın arı kovanı bal için bekliyor. Bu yükseklikte arılar sedir ve katran ağaçlarından da aldıkları polenleri bal için kullandıkları ve bu balında daha farklı ve katran tadı alıyor.

Gedelma
Kemer yayları içersinde n fazla nüfusu olan bölge olan Gedelma Kuzdere köyünün bir mahallesi. Kemer’den yaklaşık 20 dakika bir sürede ulaşılan Gedelma yaylasında hava sıcaklığı yaz aylarında kıyıdan yaklaşık 10 derece aşağısını buluyor. Bu bakımdan yerlşi halk genelde bu yeri tercih ederken, turistlerin uğrak yeri burası. 2500 yıllık dev çınar ağacı ile eski Bizans Kalesi bu yaylada bulunurken, yerli halkta kendi yetiştirdikleri ürünlerini turistler pazarlıyorlar. Çam ağaçları ile kaplı bölge tam bir doğa harikası.

Yayla Turizmi için ne diyorlar?


Yeliz Gül Ege ( Rose Hotels Genel Koordinatörü )

“Rally of Turkey, Kemer de yayla turizmini teşvik eden unsurdur. Kemer linin de dahil yaylayı dikkate alması ve yazlıkçıların evlerinin çoğalması ve yaylanın rant değerinin yükselmesi dünyanın gözü önünde olmasından olumlu anlamda etkilenmiştir. Eurosport a çıkmış bir yaylaya sahibiz. Fakat gerek teşviklerin olmaması gerekse yaylanın düzensiz yapılaşması nedeniyle turizm maalesef olgunlaşamamıştır. Kemer li her insanın benim de dahil çocukluğumuzun geçtiği yerdir Dört Çam Gediği Mevkii. Muhteşem manzarası, çok sert olmayan havası, çam ormanları ile emsali birçok yayla ile rekabet edebilecek bir bölgedir. Fakat turistin Kemer deki tesiste kaldığı zaman sadece safari için gidebileceği bir mekan olmanın ötesine geçememiş olması acı bir gerçektir. At binme, okçuluk, çeşitli çiçeklerin mevsimine göre toplandığı çiçek bahçeleri veya çam ormanları gezileri, bahçelerden toplatılabilecek meyve sebzeler turistte büyük memnuniyet yaratcaktır. Hepimiz yurtdışına gittiğimizde bu türüdne turlara para vererek o bölgenin doğasını merak ederek döviz bırakıyoruz. Hindistan da katılacağınız başlıca tur Spice Farm gezisidir örneğin. Baharat tarlaları ile ünlü olan bölge, bu özelliği ile ön planda. Yayla da yayık ayran yayabilir turist, çayırda piknik yapabilir, hayatında hiç görmediği kadar soğuk olan suyla temas edebilir. Yarım saat sonrada inip denize girebilir. Bu bir fırsattır. Yerli halkın yayla turizmini istemesi ve desteklemesi en önemli faktördür. Ulaşımının rahat ve kolay olması ise Kemer Yaylasının bir diğer avantajıdır. Sadece dış Pazar değil, iç Pazar ve hafta sonu Antalya lının ilgisi çekilebilir.”

.

Emin Gül Mountain (  Gül Hotel Sahibi )

“ Maalesef Yayla turizmine gerekn önemin verildiğine inanmıyorum. Defalarca geldiniz, defalarca size burada yaşadığımız sıkıntıları ilettim. Ancak maalesef bir çözüm bulamıyoruz her nedense. Hükümetten yayla turizmi gelişmeli söylemlerini duyuyoruz. Ama hepsi söylemlerde kalıyor. Ovacık’ta üç beş köyde telefon var. Ancak bu tesiste üzülerek söylemeliyim ki, telefon bağlantımız yok. Bu bakımdan ne haberleşme sağlayabiliyoruz ne de irtibat. Faxımız yok. Turlar geliyor fax çekemiyorlar. İnternetimiz yok. Burada sezonda binlerce kişiyi ağırlıyoruz. Doğal ortamı mükemmel bulan misafirlerimiz haberleşme olmadığı, telefon olmadığı için burada bir gün kalıp gidiyorlar. Telekom’a defalarca yazmamıza rağmen maalesef bir cevap alamadık Açıkçası bu konuda ümidimi kestim ama bakalım inşallah bu iş çözülür de yanılırım. Bakın Dünyanın en önemli ve tanıtım için paha biçilmez bir tanıtım şansı olan Dünya Ralli şampiyonasına bir yıl aradan sonra tekrar ev sahipliği yapıyoruz. Yaylanın tek oteli olarak sayısız rezervasyon isteği ile karşılaştık. Ancak haberleşme olmaması, özellikle internetin otelimizde olmaması nedeniyle çok sayıda rezervasyon geri çevrildi. Düşünün birçok marka otelimizde kalacak ve buradan çok rahatlıkla yarışlarını organize edebileceklerdi. Yine çok sayıda gazeteci internet ve haberleşme olmadığı için rezervasyonlarını iptal ettirdi. Bunların yanı sıra vatandaşın ilgisizliği ise bunun yanında tuzu biberi. Hala rallinin ne zaman yapılacağını ve ne getirdiğini bilmeyen çok sayıda kişi var. Ben buradan sayın Valimi ve devlet erkanını yarışlarda görmek istediğimizi de ifade etmek istiyorum..”

.

.

 
YAZI VE FOTO: HALİL ÖNCÜ ( KEMER )