DÜNYA GÜNÜ BELKİ DE HİÇ BU KADAR ANLAMLI OLMAMIŞTI!
Halil ÖNCÜ ( ANTALYA ) - TÜRÇEV ( Türkiye Çevre Eğitim Vakfı ) Antalya Koordinatörü Çevre Yük. Müh. Lokman Atasoy, 22 Nisan Dünya Günü nedeniyle yayınladığı mesajında, Dünya gününün bu güne kadar hiç bu kadar anlamlı olmadığını söyledi.
1970’den bugüne 22 Nisan’ın, Dünya günü olarak kabul edildiğini dile getiren Lokman Atasoy,”Evet Dünyanın da bir günü var. Birbirimize hediyeler almak için türetilmiş o kadar gün içerisinde pek kıymet görmemiş olsa da 1970’den bugüne 22 Nisan, Dünya günü olarak kabul ediliyor. Dünyadaki yaşamın güzelliğini kutlamak ve karşılaşılan çevresel tehditlere dikkat çekmek amacıyla düzenleniyor” dedi.
Dünya da adeta bu günlerin keyfini çıkarıyormuşçasına, yeryüzündeki tüm canlılarla bunu kutluyor!
Dünyanın insanlara karşılıksız verdiklerinin kıymetini çok daha iyi anladıkları Güneri yaşadıklarını belirten Atasoy “ Covid-19 tedavisinden sonra solunum cihazına bağlı kalanların dünyanın verdiği her nefes havaya şükrettiği, eve kısılıp kalanların dünyanın nimetlerine ne kadar özlem duyduğu günler geçiriyoruz.Her çiçeğe hayranlıkla bakıyor, kuşların sesini ilk defa duyuyormuşuz gibi anlar yaşıyoruz. Dünyaya yaptıklarımızı sorguluyor, geleceğin değişmesi gerektiğine dair çıkarımlar yapıyoruz. İnsanlar eskisi kadar havayı kirletemiyor, doğaya, canlılara zarar veremiyorlar. Dünya da adeta bu günlerin keyfini çıkarıyormuşçasına,yeryüzündeki tüm canlılarla bunu kutluyor. Sanırım isteyerek olmasa da dünya için güzel bir kutlama düzenledik. Dünya günü hiç bu kadar anlamlı olmamıştı.Tüm canlıların yaşam kaynağı olan dünyamız için bir günü çok görecek değiliz elbette… Bize havayı, suyu, toprağı, gıdamızı kısaca herşeyi karşılıksız veren biricik dünyamız için ne yapsak azdır. Hediye almamız da gerekmiyor sadece kıymetini bilsek, dünyaya yapmış olduğumuz hataları sorgulasak, bunlardan ders çıkarsak, sonrasında çaba göstersek, mücadele etsek dünyanın uzun yıllar sağlıkla yaşamasına en büyük desteği vermiş oluruz” dedi.
Yıprattığımız, kirlettiğimiz dünya yerine başka gezegenler arıyoruz!
Dünyanın değerini şimdiye kadar bilinmediğinin apaçık ortada olduğunu dile getiren Lokman Atasoy “ Hatta dünyayı gözden çıkarmış durumdayız.Ünlü bilim insanı Stephen Hawking; insanların yakın gelecekte dünyadan ayrılmak zorunda kalacağını, yeni bir gezegen bulmamız ve o gezegene yerleşebilecek teknolojiyi geliştirmemiz gerektiğini söyleyeli üç yıl oldu. Evet yıprattığımız, kirlettiğimiz dünya yerine başka gezegenler arıyoruz.Marsta NASA’nın konut projeleri, ABD’nin uzay komutanlığını kurması, Ay ve Mars için arsa satışları yapılması şimdilik bildiklerimiz. Süper güç ülkeler çok büyük yatırımlarla insanlık için yaşam koşulları mümkün olmayan gezegenlerde bu koşulları oluşturmanın peşindeler.Halbuki dünyanın yerine alternatif gezegen arayacağımıza yeryüzünü yaşanabilir kılmaya çalışmak, sorunlarımızı çözmek için ortaklaşa mücadele etmek daha doğru olmaz mı?Şu anda Covid-19’un insanlar üzerindeki ateşini düşürmeye çalışıyorken, dünyanın yıllardır yükselen ateşini 1,5 derece düşürmek için kararlı adımlar atamıyoruz. Önümüzdeki on yıllar içerisinde büyük çevre felaketlerinin habercisi iklim değişikliğigibi çevre sorunlarının yanı sıra barış, adalet, insan hakları gibi meselelere gereken duyarlılığı halen gösteremiyoruz” dedi.
Dünya bizim evimiz!
Lokman Atasoy, bu dönüşümü sağlayacak dünyayı olumsuz gidişattan kurtaracak belki de son nesil olduklarını da ifade ederken, taş devrine dönmenin gereği olmadığını söyledi. Atasoy, “Dünyaya saygılı olarak, doğayla barışık yaşayarak hepimiz kazançlı çıkabiliriz. Dünya bizim evimiz. Biz değişirsek, dünyayı değiştirebiliriz” dedi.
Koronavirüs her şeyi derinden etkiledi, en çok da turizm sektörünü!
TÜRÇEV Antalya Koordinatörü Çevre Yük. Müh. Lokman Atasoy , Doğaya müdahale nedeniyle ortaya çıkan Koronavirüs’ün her şeyi derinden etkilediğini ve en çok da turizm sektörünü bu konudan etkilendiğini dile getirdi. Atasoy “Turizmde çevre ve sağlık açısından uygun olan yerlerin tercih edileceği malum. Peki turizm sektörü ve paydaşları olarak değişimi turizmin ve çevrenin lehine kalıcı hale getirebilecek miyiz yoksa krizi atlattıktan sonra aynı şekilde devam mı edeceğiz? Turist ve yatak sayılarına odaklanmaktan ziyadeturizmde israfın önlenmesi, tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, atık yönetimi, su ve enerji tasarrufu, doğal kaynakların korunması, iklim değişikliği ile mücadele, betonlaşma, atık suların kontrolü, deniz kirliliğinin önlenmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması, çevre sağlığı gibi turizm için hayati önem taşıyan çevreve sürdürülebilirlik konularına daha çok önem verebilecek miyiz? Tüm bunları yaşayıp göreceğiz. Bunu sorumlu turizm anlayışı ile kalıcı olarak devam ettirebilmemiz her açıdan turizme avantaj sağlayacaktır. Alacağımız kararlar turizmin de geleceğini belirleyecektir. Dünya ve insanlık için güzel günler umuduyla, Dünya Günü kutlu olsun!”dedi.