BURSA'DA SAĞLIK MEDICALPARK'A EMANET

Sedat Bey öncelikle Bursa Medikal Park Hastanesi Genel Müdürlüğü göreviniz hayırlı olsun. Sizi Kısaca tanıyabilir miyiz?

1960 Isparta Yalvaç doğumluyum. İlk ve orta öğrenimim Eskişehir’de tamamladım. Üniversite öğrenimimi de İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamladım.  Daha sonra Elazığ Fırat Üniversitesi’nde ihtisasımı yaptım. Doçentliğimi de Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden aldım. 12 yılın 3 yılı da Bursa’dayım. Yani Türkiye’nin her yerini gezmiş olduk böylelikle.
Hekimlik hayatımın boyunca ihtisasımdan sonraki sürelerimin önemli ölçüde  idari görevlerde geçti.  Kamu sektöründe başhekimlik,özel sektörde başhekimlik, klinik şefliği gibi. Bursa’da da uzunca bir dönem Ali Sönmez Onkoloji Hastanesi’nin başhekimliğini yaptım. Sonra Yüksek İhtisas Hastanesi’nde İç hastalıkları klinik şefi olarak görev yaptım. En son olarak da 1 yıl önce Bursa Medikal Park Hastanesi’nde Medikal Direktör olarak göreve başladım. Halen Medical Park  Bursa Hastanesinin Genel Müdürlük görevini yürütüyorum.

 Medikal Park Bursa Hastanesi ile ilgili gelecek planlarınız neler?

Bursa Medikal Park Hastanesi bir çok alanda öncelik etmiş bir kurum. Sadece Bursa’ya değil,Türkiye’ye öncelik etmiş bir kurum. “Sağlıkta Dönüşüm Projesi” çerçevesinde sağlık hizmeti alımının özel hastanelere kaymaya başladığı dönemde cesaret ile önünü çok görmeden,yasal sürecin yada önümüzdeki sürecin nasıl gelişeceğini çok iyi bilmeden Medikal Park Hastaneler Grubu çok hızlı bir şekilde sağlık sektörüne girdi ve Türkiye’nin bir çok yerinde hastanelerini açtı. Bunlardan ilki ve en önemlisi de Bursa Medikal Park Hastanesi.
Bursa Medikal Park Hastanesi hakikaten bir çok konuda ilk oldu. Sağlıkla ilgili mevzuatların bir çoğunun süreç içerisinde nasıl bir sonuç getireceği,nasıl sorunlar çıkacağı veya sağlık sektöründe bu uygulamaların arkasından ne gibi problemler doğuracağı,uygulamada neler olabileceği ilk defa belki Bursa Medikal Park Hastanesi’nde tespit edildi.Bu açıdan baktığınız zaman Bursa Medikal Park Hastanesi, Medikal Park Hastaneler Grubu’nun tamamen bu misyonunu yüklenmekle birlikte; bu grup içerisinde öne çıkan Hastanesi’dir.
Biz Bursa’da sağlık hizmetinde çok ciddi bir boşluğu doldurmuş olduk. Düşünün 2005’lerin Bursa’sını. Hala bir çok hastanede poliklinikte hasta sayısının doktor başına 100-125’leri bulduğu bir dönemde; ciddi bir alternatif olarak günde 1000’nin üzerinde poliklinik hizmeti veren bir özel hastane devreye girdi.
Ve süreç içerisinde biz özel bir grup olmamız kaydıyla aslında bu hastaneler kamu hastanesi gibi çalışıyor. Yani bir yer de özel sektörün yaptığı,özel sektörün desteklediği,sermayesini oluşturduğu ve ortaya çıkardığı; ancak doğrudan kamuya hizmet veren; hizmet alıcısının da doğrudan kamu olduğu kurumlar haline geldik. Bugün baktığımız hastalarımızın çoğunluğu neredeyse  %95’i SGK’lı. Bir şekilde sosyal güvencesi olan hastalar. Bizim alıcımız da SGK.
Dolayısıyla biz sistem içersinde ayrı bir özel hastane gibi olmakla birlikte aslında kamu hastanelerinin bir parçası gibi de rol aldık. Ve bugün Bursa Medikal Park Hastanesi geldiği nokta itibariyle,edindiği deneyimler itibariyle, hem bir çok alanda örnek oldu, örnek uygulamaları gibi oldu. Hem de yine edindiği deneyimler,teknolojik donanımları itibariyle,hekim kalitesi itibariyle,hekim donanımı itibariyle Bursa’nın sağlığında da  çok ciddi bir alternatif oldu.
Bugün 3.basamakta hizmet veren birkaç hastanemiz var Bursa’da. İşte Uludağ Üniversitesi Hastanesi, Şevket Yılmaz Eğitim Hastanesi,Yüksek İhtisas Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nde yine 3. Basamakta hizmet veriyor. Onun dışında özel hastanelerde de 3.basamak hizmetini biz verebiliyoruz.
Şu anda bizim geldiğimiz noktada hekim kalitemiz ve hekim kariyerindeki ulaştığımız nokta üniversiteden çok farklı değil. Hemen hemen her branştan; Bir-iki yan dal hariç, her branşta Doçent ya da Profesör düzeyinde akademisyen hocalarımız, alt kadrolarını kendileri oluşturmuş ve birimlerin başındalar. Gerek idari anlamda birimlerinin başındalar, gerek hasta hizmeti anlamında birimlerinin başındalar.
Teknolojik donanımımız itibariyle şuan dünyanın neresinde ne teknolojik imkan varsa Bursa Medikal Park Hastanemizde var.Teknolojik anlamda hiçbir eksiğimiz yok. Ameliyat için gerekli teknolojik donanımlar,tanı için gerekli teknolojik donanımlar, tıbbi tedaviler için,kanser tedavisi için gerekli tıbbi donanımların aşağı yukarı tamamı Bursa Medikal Park Hastanesinde mevcut. Bugün Bursa’da 3.basamak sağlık hizmetini çok hızlı ve çok kaliteli verebilecek durumdayız. Kamu Hastaneleri ile aramızdaki fark bu. Biz kamuda aylar sonrasına randevu verilen çok özel işlemleri, sabah karar verdiğimizde öğleden sonra yapabilecek konumdayız.
Bunun içinde çok ciddi bir boşluğu dolduruyoruz. Bu yönetmelikler içinde son 6 aydır ve bundan sonrada böyle olacaktır inşallah,hastalarımızdan SGK sistemin getirdiği %70-%90 farkların dışında hiçbir fark almıyoruz. Yani çok cüzi rakamlarda bugün bir muayene ücretinden aldığımız fark 21-22 TL,emar çekimi için aldığımız fark 60 TL düzeyinde.Normal şartlarda emar çekimi 500-600 TL’ye yapılan bir teşhistir. Buna benzer alanlarda aldığımız farklar çok düşük. Bunlar da SGK’nın resmi olarak alınmasını kabul ettiği rakamlardır. Bu rakamlar üzerinden, çok cüzi rakamlarda biz Bursa’ya 3.basamakta sağlık hizmetini;hakikaten uluslar arası kalite düzeyinde veriyoruz.



Sedat Bey Bursa Medikal Park Hastanesi yenileniyor. Bu yenilenme sürecinden bize biraz bahseder misiniz?

Tabi ki.Bizim hastanemiz yaklaşık 6 yıldır hizmette. 7.yıla giriyoruz, 7.yıl dönümümüz yaklaştı. Tıbbi teknoloji çok hızlı şekilde gelişiyor. Hakikaten bir çok cihazı alıyorsunuz, kuruyorsunuz, çalıştırmaya başlıyorsunuz. Daha bir yılını dahi doldurmadan, kendini amorte etmeden; yeni bir sistem,yeni bir cihaz çıkıyor. Ama biz bu konuda asla taviz vermiyoruz. En son teknoloji neyse şu anda onu kullanıyoruz. Bu konu zaten kurulduğumuz günden itibaren sürekli yenilenen bir konu. Sürekli alet donanımını yeniliyoruz,Cihaz alınımını yeniliyoruz.
Tabi burası 220 yataklı büyük bir otel aynı zamanda. Düşünün 220 yataklı bir otelde 4 yıldızlı 5 yıldızlı düzeyde otelcilik hizmeti vereceksiniz, aynı zamanda bu hastaya en üst düzeyde sağlık hizmeti vereceksiniz. Bu zor bir şey, kolay bir şey değil.  Birde çok ciddi sirkülasyonu olan bir hastaneyiz. Çok hızlı bir sirkülasyonu olan bir hastaneyiz. Günlük 1000 civarında poliklinik hastasına hizmet veriliyor. 1000 civarında hasta demek yanında refakatçisi vs. ile bu rakamı çarpı iki yapacaksınız ve bu rakam 2000 kişi ediyor ve günlük ortalama sadece 2000 kişinin sadece ayaktan gelip gittiği bir alan. 220 yatan hasta ile birlikte refakatçisi,ziyaretçisi ile 3000-4000 kişinin hastaneye girip çıktığı ve çalışan personel ile birlikte bu sayının 5 bine yaklaştığı; neredeyse küçük bir ilçe nüfusunu barındıran bir hastaneyiz.
Burada sürekli dinamik olarak da bina konforunda düzenlemeler,yenilik yapmazsanız bir süre sonra bina tükenecektir. Ve biz tabi sürekli bu konuda yenilemeleri yapıyoruz. Ancak 2012’nin başından bu yana çok daha ciddi,çok daha kapsamlı,çok daha detaylı bir yenileme çalışması içerisindeyiz. Ve bir de hastanemizin SGK hastası kapasitesi kadar hastanemizin özel hasta kapasitesi de var. Çok ciddi sayıda özel hastaya da hizmet veriyoruz. SGK hastanesi olarak hizmet verdiğimiz oranda aynı zamanda özel hastaya da hizmet verdiğimiz için; özel hastanın da SGK hastasının da alanlarını ayırmaya çalışıyoruz. Yani ikisini aynı alanlarında hizmet vermemeye çalışıyoruz.
Yapılan tadilatların amacı da bu. Bir taraftan hastanedeki otelcilik hizmetinin kalitesini yükseltmek, bir taraftan konforumuzu en üst düzeyde tutmak ve hasta sürekliliğini,hasta sirkülasyonunu da mümkün olan en üst düzeyde kalabalığa sebebiyet vermeden,insanların içeride kalabalıktan sıkılmasını engelleyerek en tenha nasıl yayılıyorsa bu 5000 kişi o şekilde yayıp, yeni bir düzenlemeye gidiyoruz.
Bu bağlamda zemin katımız tamamen yenilendi. Çok güzel bir mimari konsept ile değiştirdik o katımızı. 1.nci katımız yine aynı şekilde yenilendi 1.nci katımızı  daha çok akademisyen hocalarımızın kullandığı, birazda özel hasta katı gibi yaptık. Yatış katlarımızdan 13.katımızı tamamen yeniledik. O katımızı da şuan Bursa’daki 5 yıldızlı otel katı gibi lüks bir şekilde yeniledik,düzenledik. Bundan sonrada diğer katlarımızı da muhtemelen önümüzdeki hafta içerisinde başlamak üzere 3.ncü poliklinik katımız, 4.ncü poliklinik katımız ve hemen arkasından 5.nci poliklinik katımızı da yenileyeceğiz. Arkasından da yatış katlarımızı tek tek elden geçirip tüm hastaneyi aynı standartlarda, aynı hizmet kalitesinde yeniden inşa etmeye çalışıyoruz.
Zaten hocam girişte de, katlarda da; bu genel kullanılan katlarında da fark ettim ki kesinlikle bir karmaşa,bir kalabalık yok. Hiç ilaç kokusu yok.
Evet,çok önemli bir konudan bahsettiniz. Bir çok hastane girişte ilaç kokusu vardır. Ama artık hastanemiz ilaç kokmuyor.Artık hastanemizde eski klasik hastane görüntüsünü de kalmıyor.Tamamen bir otele gelir gibi kapıda karşılama sistemimizde öyle,içerideki konforumuzda öyle.İçeride muayene odasını saymazsanız belki tam bir otel görümünde ve konforunda hizmet veriyoruz.

Medikal Park Grubu “Herkes İçin Kaliteli Sağlık” politikası ile yola çıktı ve önemli projelere imza atıyor.Sosyal sorumluluk projelerini de aynı şekilde yürütüyor.Önümüzdeki dönemlerde de yine sosyal sorumluluk projeleriniz var mı?

Öncelikle biz her zaman sosyal sorumluluk projelerinin içersinde olmayı arzu ediyoruz. Bu bağlamda daha önce yaptığımız bir çok çalışma var. Ağaç dikim çalışmaları, farklı alanlarda eğitim çalışmaları. Yine sağlıkla ilgili derneklerle, sivil toplum örgütleri ile bilgilendirme çalışmalarımız,bir takım etkinliklerde sivil toplum örgütlerine destek olmak gibi, sportif faaliyetlerde sponsor olmak gibi.
Son dönemde biz birkaç tane büyük sportif etkinliğe sponsorluk yaptık.Balkan Futbol Turnuvasında biz sağlık hizmeti verdik. Son yapılan boks turnuvasında biz sağlık hizmeti verdik. Bunlarla ilgili ambulans ve hekim hizmetlerini sağladık.
Yine son birkaç ay içerisinde birkaç tane sivil toplum örgütümüzün yaptığı çeşitli toplantılara gerek ev sahipliği yaparak,gerek sponsor olarak destek olduk. Ve hastanemiz içerisinde birkaç tıbbi meslek örgütünün,uzmanlık derneğinin yaptığı bilimsel toplantıları organize edip,onlara ev sahipliği yaptık.
Önümüzdeki dönem için de arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyorlar. Okullar açılmadan;1-2 okulda birkaç sınıfın tadilatında sorun olduğu bilgisi bize geldi. En azından birkaç sınıfın hastanemiz tarafından yenilenmesi çalışmalarımız var.
Biz Bursa’nın bir kuruluşuyuz,Türkiye’nin bir kuruluşuyuz.Türkiye’nin her yerinde varız. Bursa’nın bir kuruluşuyuz. Bursa’nın da her yerinde varız. Her şeyden önce Bursa Medikal Park Hastanesi’ni Bursa’nın bir değeri olarak görüyoruz. Bursa’nın bu değerinin de Bursa ile bütünleşmiş bir şekilde Bursa’nın hizmetine sunuyoruz. Direk sağlık hizmeti olarak sunuyoruz ama bunun dışında Bursa için herkes ne katkı yapıyorsa ne yapabiliyorsa; biz çok daha fazlasını, üzerimize düşen görevi fazlasıyla yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde birkaç sosyal sorumluluk projemiz daha olacak.
Bildiğiniz gibi Gazilerimiz ile ilgili bir çalışmamız oldu. Onlardan herhangi bir fark almadan şu an biz sağlık hizmeti veriyoruz Gazilerimiz. Engelli vatandaşlarımız ile ilgili bir proje üzerinde çalışmamız devam ediyor. Engelli vatandaşlarımıza da farklı bir hizmet alanı sunalım diye. Kendilerine farklı bir sağlık hizmeti sunalım diye. Sosyal sorumluluğumuzun bilincinde olmamız lazım. Bu bilinçle de çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Medikal Park Grubu yurt dışına da açılmayı düşünüyor mu? Grubun yurt dışında hastane açma projesi var mı?

Bu konudaki bir karar Bursa’dan değil, İstanbul Genel Merkezi’nden verilecek bir karar. Türkiye’nin dışa açılması sanırım önümüzdeki yıllarda giderek artacak. Komşu ülkelerde biliyorsunuz Kuzey Irak’ta sağlık tesisleri yapılıyor hızlı bir şekilde. Suriye’nin önümüzdeki dönemde o açıdan bir alan oluşturacağını düşünüyorum. Bir de Mısır’ın da bu konuda bir alan oluşturacağını düşünüyorum. Buralarda Grubumuzun da gerekli açılımlarını da yapacağını düşünüyorum.
Ancak bunların ötesinde hem bir sosyal sorumluluk projesi olarak hem de yurtdışına açılmanın bir örneği olarak bizim hiçbir kar amacı gütmeden kurduğumuz bir hastanemiz var yurtdışında. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Yönetim Kurulu Başkanımızla görüşmelerinin sonucunda Somali’de, çok ihtiyaç olan bir bölgede çok hızlı bir şekilde bir hastane kuruldu. Medikal Park Grubu olarak oraya Medikal Park Hastanemizi kurduk. Hastanemiz Şu an hala faaliyette. Buradan da zaman zaman arkadaşlarımız oraya destek için gidiyorlar. Bir kar amacımızdan öte Somali gibi bir ülkede hakikaten hem bir sosyal sorumluluk projesi olarak,hem de sadece destek amacı ile,sadece insani düşünceler ile  orada şuan güzel bir hastanemiz var ve sağlık hizmeti vermeye devam ediyor.  Bunun dışında sağlık turizmi anlamında sorarsanız Medikal Park Hastanesi olarak sağlık turizminde bizim ciddi çalışmalarımız var. Geçen aylarda Libyalı bir çok hastamızı ağırladık. Onlara hizmet verdik. Çok da güzel bir organizasyon ile hizmet verdik. Hiçbir sorun yaşamadık.



Sedat Bey, Bursa cemiyet hayatında ve siyasetinde üstendiğiniz önemli bir rol var. Buradaki çalışmalarınız bizlere bahsedebilir misiniz ?

Bursa’da bir diğer açılım sağlık turizmi açılımı. Bursa’nın geleceği için sağlık turizmi açılımı. Bu noktada Medikal Park Grubu olarak fazlasıyla işin içerisindeyiz. Şahıs olarak da Medikal Park Grubunu temsilen de Bursa Sağlık Turizm Derneği’nin kurucu yöneticisiyim. Şuan da aktif olarak çalışmalarına devam ediyor bu derneğimiz.
Ve burada Bursa’nın sağlık turizmi anlamında çok ciddi bir potansiyelinin olduğunu biliyoruz. Bursa bir termal şehri,bir Osmanlı şehri.Birçok tarihi zenginliğimiz var. Oksijen deposu Uludağ’ımız var. Bursa’da her şey var.Ama bu zamana kadar iyi değerlendirememişiz. Öncelikle yakın komşu ülkelerinden, Arap ülkelerinden,Balkan ülkelerinden gelen çok ciddi bir potansiyelimiz var. Bunun da farkındayız. Bursa’nın sağlık turizminde de öncü olacağının da farkındayız. Bursa Medikal Park Hastanesi olarak da sağlık turizminde de en önde koşmak için elimizden geleni yapıyoruz.

Peki bu zamana kadar sizce sağlık turizminde yapılan yanlışlar neydi? Niçin hak ettiği gibi değerlendiremedik bahsettiğiniz zenginliklerimizi?

Bursa’nın niye turizmde değerlendirmediğinden başlamak gerekiyor önce. İl Kültür ve Turizm Müdürümüz ile görüşüyoruz.  Sayın Valimiz de bu konuda çok hassas. Bize bu derneği kurmamızı teşvik eden de zaten Sayın Valimiz Şahabettin Harput Bey’dir. Diğer yöneticilerimizde bu konuda çok  hassas. Ancak Bursa’da şöyle temel bir sıkıntı var bana göre. Bursa’da yaşayanlar ve Bursa’daki daha önceki yerel yönetimlerin işi aslında. Genel yönetimler uzun yıllar Bursa’nın sağlık turizmini, turizm potansiyelini ciddi şekilde göz ardı etmişler. Bursa’nın merkezine bakın. Avrupa’nın bir çok ülkeyi de gördüm. Bursa’nın merkezine bakın.Bir sürü tarihi dokunun içerisinde hakikaten paha biçilemez tarihi eserlerin içerisinde;evlat yadigarı gibi, böyle gözümüzün ışığı gibi bakmamız gereken tarihi eserlerin içersisinde bir sürü abuk sabuk,yamuk yumuk ne olduğu belli olmayan yerler var,yapılar var.
Bunlar hakikaten Bursa için büyük kayıp. Bursa’nın kent meydanında, kent merrkezinde kendi turistik değerlerimizi kendi ellerimizle kapatmışız. Belki zamanında Bursa’ya talep de vardı. Bursa’nın yeniden Bursa olması lazım. Bursa’daki tarihi yapıların yeniden ortaya çıkarılması lazım. Son dönemde ciddi çalışmaların olduğunu biliyoruz.

Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe’nin bu konuda çok büyük çalışmaları var.Bursa’nın eski hanlarını ve hamamlarını gün yüzüne çıkartıyor,eski ihtişamına kavuşmasını sağlıyor.

Evet.Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe’nin bu konuda çok büyük uğraşıları var.Ama bu sadece Belediyelerin yapacağı bir iş değil.Sivil toplum örgütlerinin,herkesin bu işe el atması lazım. Bir önceki kamu başhekimliğim döneminde Muradiye Külliyesi’nin bir kısmını ve eski Şifahaneyi restore ederek açmak bize nasip oldu.
Bunu bir çok kurum, bir çok insan yapabilir. Bursa’da bir hareket başlatmamız lazım.Önce şu kötü görüntüden;ne Altıparmak civarı,ne Heykel civarı, ne Setbaşı,ne Yıldırım’ın şu anki görünümleri Bursa’ya yakışmıyor.Öncelikle bundan, bu çirkin görüntüden kurtulmamız lazım. Halkımızı da bilinçlendirmemiz lazım.
Ve yeni turizm alanları oluşturmamız lazım. Uludağ’ı yeniden bir düzenlemek lazım. Bunlardan sonra Bursa bir turizm merkezi haline gelir.
Biz zamanında turizm potansiyelimizin değerini bilemedik. Sağlık turizmi ile diğer turizm dalları birbirinden ayrı gibi görünse de hepsi birbiri ile bağlantılı. Bursa’nın turizm merkezi haline gelmesi ile birlikte arkasından sağlık turizmi için de çok uygun bir alan olacaktır.
Bugün Gemlik’ten tutun Orhangazi’den başlayın Karacabey’e kadar uzanan çok uzun bir sahil kesimimiz var. Fakat değerlendirilebilmiş,turizme açılabilmiş,sahil turizmine belki plaj turizmine değil ama sahil turizmine açılabilmiş en ufak bir alanımız yerimiz yok. Maalesef sahil turizmimiz yok. Bugün bir çok küçük Anadolu sahil kasabasında bile çok daha gelişmiş sahil turizmi var.

Peki Bursa’da nasıl geliştirebiliriz sağlık turizmini?

Bundan sonra herkese çok önemli görevler düşüyor. Derneğimizin ciddi faaliyetleri var. Hakikaten bu iş şu an bir dernek çatısı altında yürüyor. Daha önce belirttiğim gibi Sayın Valimizin çok büyük katkıları var. Yurt dışında da birkaç ülkede bürolar açıldı. Önümüzdeki süreçte birkaç yıl içinde Bursa’da ciddi sağlık turizmi potansiyelinin oluşacağını tahmin edebiliyorum. Bir turistin ülkemize geldiğinde kişi başına bıraktığı para yaklaşık 800$-900$ olurken; sağlık turizminde bir turistin bıraktığı para bunun tam 10 katı yani 8000$-9000$’dır. Dolayısıyla Bursa’da yapılan çalışmaların karşılığının bulunacağını düşünüyorum. Bir taraftan Bursa turizmi ile ilgili yapılandırma çalışmaları,bir taraftan sivil toplum örgütlerinin çalışmaları,hastanelerin ve otelcilerin yapacağı çalışmalar ile Bursa bir sağlık turizmi başkenti haline gelebilir.

Son olarak eklemek istediklerinizi alabilir miyiz ?

İlginize,alakanıza çok teşekkür eder.Gazetenize başarılar dilerim.
Sayın Doç.Dr. Sedat Demir Bey’e yoğun programı içerisinde bizlere de vakit ayırdığı için Haberturizm gazetesi olarak teşekkürlerimizi sunarız. ( Çiğdem Genç / Haberturizm /Bursa )