AVRUPA'NIN EN NADİR KUŞU TÜRKİYE'DE BULUNDU

AVRUPA'NIN EN NADİR KUŞU TÜRKİYE'DE BULUNDU

Balık baykuşu (Ketupa zeylonensis) nesli Avrupa ölçeğinde yok olmak üzere olan ve geceleri aktif olan bir baykuş türü. Türkiye'deki en büyük baykuşlardan birisi olmasına rağmen çok başarılı bir biçimde kendisini gizleyebiliyor. Daha çok Asya'da dağılım gösteren balık baykuşunun Avrupa'da ürediği bilinen tek ülke ise Türkiye.

Uzmanlar, yapılan çalışma sırasında özellikle yapım aşamasında olan hidroelektrik santrallerin kuşların yuvalama alanlarını olumsuz etkilediği için türü tehdit ettiğini belirtiyorlar. Uzmanlar, balık baykuşunun bulunduğu alanlarda avcılığın da önemli bir sorun olduğuna dikkat çekiyor.

Doğa Derneği Bilim Koordinatörü Dr. Özge Balkız yaptığı açıklamada, "Balık baykuşunun yaşadığını, henüz yok olmadığını tespit etmek son derece önemli bir çalışmaydı. Bu oldukça heyecan verici. Ancak Avrupa'da sadece Türkiye'de yaşayan bu türün yaşam alanlarını korumak asıl büyük ve önemli iş olarak önümüzde duruyor" dedi.


Balık baykuşu (Ketupa zeylonensis) Ortadoğu, Uzakdoğu, Güneydoğu Asya ve Avrupa'da yayılım gösteren bir baykuş türü. Tür, diğer baykuş türlerinin aksine çoğunlukla balık, tatlı su yengeci, kurbağa gibi suda yaşayan canlılarla besleniyor. Anadolu ve Avrupa'da etrafı ormanlarla kaplı vadi sistemlerinde nehir ve çaylarda balık ve tatlı su canlıları ile beslenen tek yırtıcı kuş türü balık baykuşudur.

Balık baykuşunun Avrupa nüfusu yalnızca Türkiye'de olup Toros Dağları'nda yaşıyor. Avrupa'daki baykuşlarında dahil olduğu 56 yırtıcı kuş türü arasındaki en nadir kuş türü olup Dünya Kuşları Koruma Kurumu (BirdLife) türün üreyen birey sayısını 10'un altında olarak değerlendirmektedir. Dünya Türleri Koruma Birliği (IUCN) tarafından türün Avrupa ölçeğinde neslinin yok olmak üzere (Critically Endangered - CR) olduğu belirlenmiş durumda.

Balık baykuşunun Avrupa'da ki tek yaşam alanının Türkiye'nin güneyi boyunca uzanan Toros Dağları silsilesi olduğu bilinmesine rağmen 1990 yılına kadar türden güncel kayıt alınamadığından dolayı neslinin tükendiği düşünülmekteydi. 1990 yılında bir birey Osmaniye'de görüldü. 2004 yılında Osman Yöntem tarafından, 2009 yılında ise Soner Bekir ve Murat Çuhadaroğlu Toros Dağları'nda 1'er çift kaydedildi.