2011 TÜRKİYE TURİZMİ ÇEŞME'DE MASAYA YATIRILDI.

2011 TÜRKİYE TURİZMİ ÇEŞME'DE MASAYA YATIRILDI.
EĞİTİM PROGRAMLARINA BÖLGESEL MOTİFLER EKLENMELİ.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Ege Üniversitesi Çeşme Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Adnan Türksoy, turizm potansiyelini harekete geçirmenin moda olmaktan değil, marka olmaktan geçtiğini belirterek, “Eğitim kurumları da yeniden buna göre şekillendirilmeli. Turizm eğitimi verilen okulların iki yıllık programlarında YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilmiş tekdüze bir müfredat yürütülüyor. Dört yıllık eğitim programları ise birbirine çok benzer. Oysa ki bölgesel motifleri eklemek şart. Tek tip öğrenci yetiştirmek yerine turizmdeki çeşitliliği programlara da yansıtmak gerekir” dedi.

TÜRKİYE MISIR VE TUNUS’UN TURİZM PASTASINDAN PAY ALMAYA DEVAM EDECEK.

Turizmde Yön Verenler (TÜR-YÖN) Başkanı ve aynı zamanda gazeteci yazar Recep Arısoy
Dünya turizm örgütü verilerine göre Ocak-Ağustos 2011 döneminde dünya turizminin yüzde 4.5 oranında büyüdüğünü ve 2011 yılında Avrupa genelinde 671 milyon insanın seyahat ettiğini söyledi. Seyahat eden Avrupalı tatilcilerinin yüzde 43’ünün veriler ve araştırmalara bakılınca 2012’de de tatil planladıklarının öngörüldüğünü vurgulayan Arısoy şunları söyledi:

“Dünya turizmi son yıllarda ciddi değişim gösteriyor. 2011 yılında seyahatlerin yüzde doksanı kısa mesafeli gerçekleşti. Bu seyahatlerin büyük bölümü Kuzey ve Orta Avrupa ile Güney Batı yönüne yapıldı. Değişimlerde en çok dikkat çeken ise gecelemelerin düşüşü oldu. Siyasal sorunlar yaşayan Tunus, Mısır ve Kuzey Afrika’da yüzde 15 düşüş gerçekleşti. Bu düşüş en çok Türkiye, Orta Avrupa ile Kuzey ve Güney Amerika ülkelerine yaradı. Eğer 2011 yılında Orta Doğu’daki iç savaş gerçekleşmemiş olsaydı Türkiye’nin 2011 verileri biraz daha altta olurdu. Ayrıca Yunanistan’daki kriz de Türkiye’ye yaradı. Tunus ve Mısır 2012’de de pek toparlayacakmış gibi görünmüyor. O bakımdan Türkiye bu pastadan yine pay alacak. Ortadoğu pazarı özellikle İstanbul ve Bursa şehir merkezlerini kurtaran pazarlar olacak. 2012’de İspanya, İtalya ve 2011’de kırdığı fiyatı devam ettireceğini açıklayan Portekiz turizmde başı çekecekmiş gibi görünüyor. Sahil bölgeleri eğer önlem alırsa, bu gelişmeleri ciddiye alıp atağa kalkarlarsa, alacağımız büyük payı kurtarabiliriz. Bir başka değişim ise şehir turlarına yüzde 10 oranında artan ilgi oldu. Diğer turlardan ise deniz-kum-güneş yüzde altı oranında artış gösterdi. Ayrıca uçak seyahatlerinde yüzde 10’luk bir artış yaşanırken, diğer ulaşımlarda yüzde 4’lük bir gerileme oldu.”



ÜLKEMİZDE TURİZM HAK ETTİĞİ SEVİYEDE DEĞİL

Çeşme’nin son yıllarda turizmin parlayan yıldızı olduğunun altını çizen Çeşme Kaymakamı İnci Sezer Becel, “İlçe olarak akademik eğitim veren bir kuruma sahip olduğumuz için şanslıyız. Burada eğitim gören öğrenciler ve eğitim veren öğretmenler de şanslı. Ülkemiz son derece büyük bir tarihi ve doğal zenginliklere sahip. Turizm bilinci yavaş yavaş oluşuyor ve henüz hak ettiği seviyede değil. Emek harcamadan çok ciddi yatırımlar yapmadan turizm sektöründen paralar kazanılabileceğini insanlarımız anladı artık. Milletleri ve ülkeleri diğerlerinden farklı kılan tarihi zenginlikleri ve kültürleri. Bunları ne kadar yaşatabilirsek, gelecek nesillere ne kadar aktarabilirsek, zengin bir mirası ne kadar devredebilirsek zengin bir ülkeden varlıklı bir ülkeden bahsedebiliriz. O nedenle bunun akademik eğitimini alan siz değerli öğrencilerimize çok iş düşüyor” diye konuştu.

İZMİR UYUYAN GÜZEL.

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler ise Türkiye’nin son sekiz yılda turizmde dev bir adım attığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Son sekiz yıldaki rakamları dikkate alacak olursak nereden nereye geldiğimizi daha iyi anlarız. Turist sayısında dünyada yedinci, gelirlerde de dokuzuncuyuz. Bu küçümsenmeyecek kadar önemli bir başarı. 2012 yılında da Türkiye olarak yüzde 4-5 oranında, İzmir bölgesinde ise yüzde 10 oranında bir artış bekliyoruz. Fakat bizim bölgemiz 2011’i her ne kadar yüzde 20’yle kapatsa bile bu rakam bizim için yeterli değil. İzmir’in 3.5 milyon turisti yakalaması lazım. Bunun için de özellikle tahsis şart. Çeşme’deki Ayasaranda ve Altınkum bölgesi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm tahsis alanı olarak açıklandı. Ama bu iki yer yeterli değil. Bu iki bölge rahat bırakılırsa yine bize taze kan verecektir. Ama en kısa zamanda yine bir oda başkanı çıkıp bunlara itirazlarını yapıp, yine bizim turizmimizin rakamlarla büyümesini engelleyen 5 yılımızın kaybına neden olabilecek bir itirazları olacağından da şüphem yok. Bütün bunlar bize kan kaybettirir. Çünkü İzmir uyuyan güzel, yemeğiyle, kültürüyle, mutfağıyla, termal tesisleriyle, inanç turizmiyle, kruvaziyer turizmiyle, deniz-kum-güneşiyle bir çok özellikleri içinde barındıran bir bölgemiz. Ve ne yazık ki olması gereken yerde değil. Bunun en büyük sebebi de tahsisli ve planlanmış yerlerin olmaması ve itirazlar. İzmir ne zaman bunları yapabilir, yatak kapasitesini arttırabilirse Türkiye’deki ve dünyadaki gerçek yerini alır.”

İZMİR TÜRKİYE TURİZMİNDEN YÜZDE 4 PAY ALIYOR.

Turizmden alınan payın yatak kapasitesiyle doğru orantılı olduğunu kaydeden İşler, “Yatak kapasitesi olarak Türkiye’nin yüzde 40’ı Antalya’da ve gelen turistin de yüzde 40’ı Antalya’ya geliyor. Yine aynı şekilde Muğla pazardan yüzde 15 turist alıyor, yatak kapasitesi de yüzde 14, İstanbul yüzde 35 turist alıyor, yatak kapasitesi ise yüzde 35, İzmir Türkiye turizminden yüzde 4 pay alıyor ve yatak kapasitesi de yüzde 4. Yatak kapasitesiyle pazardan alınan pay arasında bir ilişki var. İzmir’in tahsisli yeni planlamalara ve yatak kapasitelerine ihtiyacı var. Yatak kapasitesi demek istihdam, gelişim ve o bölgede turizmden ve dünya turizminden daha çok pay almak demek. Egemizin ve İzmir’in buna ihtiyacı var” dedi.

ÇEŞME İZMİR VE EGE’NİN ALTIN GERDANI.

Medarı iftiharımız Çeşme bu konuda çok daha şanslı diyerek sözlerine devam eden İşler,  “Çünkü Çeşme dünyanın bir çok yerinde olmayan güzelliklere sahip. Çeşme eşsiz ve hiçbir zaman için bir rakip bulunmayacak kadar değerlikte ve güzellikte. Çok ender yer var, aynı anda termali, denizi, agro turizm dediğimiz organik tarımın ve onun ürünlerinin oluşturduğu turizmi yapan. Çeşme bunların hepsini sanki bir ana tanrıça gibi üstünde barındırmakta. İzmir’in ve Egemizin en önemli altın gerdanının Çeşme olduğuna inanıyorum. Ancak bizim elimizi kolumuzu bıraksınlar. Biz burada yatak, tahsisli yerler yapalım, istihdam yaratalım. Bütün dünyaya Çeşmemizin ve aynı zamanda Egemizin güzelliklerini sunalım” diye konuştu.

TÜRKİYE GLOBAL KRİZİ EN HAFİF GEÇİRECEK İLK DÖRT ÜLKEDEN BİRİ.

Turizm sektörünün sadece bir iş alanı değil, aynı zamanda o toplumun kültürel yapısını, eğitimini, görgüsünü son derece geliştiren farklı vizyonları açan büyük bir yaşam okulu olduğunu sözlerine ekleyen İşler, “Turizm sektörünün önünde ilk aşılması gereken problem 2012 global krizi ve bunun ülkemize yansımaları. 2012’de bir global kriz var. Bu sefer teğet geçmeyeceğini zannediyoruz. Bunu daha hazırlıklı olmamız adına özellikle vurguluyorum. Türkiye’nin krizi en hafif geçirecek ilk dört ülkenin içinde olacağından şüphem yok. 2009 krizinde artı dört oranında büyüdük tüm dünya ülkeleri eksilere düşmüşken. 2012’de ise yüzde 9-12 oranında artış bekliyoruz” dedi.

KALİFİYE ELEMAN SIKINTISI YAŞIYORUZ.

ÇEŞTOB Başkan Yardımcısı ve Tanıtım Komisyonu Başkanı Yakup Demir, Rahmi Koç’un Belek Turizm Yatırımcıları Ortak Girişimi’nde (BETUYAP) yaptığı bir konuşmayı gündeme taşımak istediğini kaydederek, “Rahmi Koç turizmde üç tane sorun olduğunu söyledi. Bunlardan birisi kalifiye eleman, yani siz öğrenciler. İkincisi ucuz turizm, yani her şey dahil sistemi, üçüncüsü ise imaj, yani ucuz imajı yıkmak lazım dedi. Dünya turizminde en önemli sorun maalesef kalifiye eleman. Biz turizmde çalıştıracak personel bulmakta çok zorlanıyoruz. Turizm sektörü gelecekteki hizmet sektörü. Turizm sektörünün personel ihtiyacı her geçen gün artarak devam ediyor.
Dünyada 1 milyar 350 bin insan turizm amaçlı dolaşıyor. Türkiye bundan yüzde üç pay alıyor, gelir olarak da yüzde iki buçuk gelir alıyor. Bu çok küçük bir miktar. Bundan iki-üç yıl önce Türkiye’ye gelen turist ortalama 800 dolar bırakırken, bu rakam şimdi 500 doların altına düştü” diye konuştu.

‘TÜRKİYE, AVRUPA DIŞINDA UCUZ BİR ÜLKE’ SÖZÜ BİZİ ÜZDÜ.

Yabancı bir derginin turizmde gidilecek 10 lokasyonu sayarken Türkiye’yi de kısacık anlattığını belirten Demir şunları söyledi:

“Birinci sırada yer verdiği Fransa’nın kültüründen ve gezilecek noktalarından, İtalya’nın plajlarından, İspanya’nın golf alanlarından bahsetmiş. Türkiye’ye rağbeti ise şu şekilde aktarmış, ‘Türkiye, Avrupa dışında ucuz bir ülke.’ Bu bizlerin zoruna gidiyor. Biz artık ucuz olmaktan çıkmalıyız. Türkiye gezilebilecek, doğal güzellikleri, tarihi, mitolojisi ve tarihi değerleri olan bir ülke. Yabancı yayınların da bunları yazması lazım. Dilerim bu ucuz imajdan kısa zamanda kurtuluruz. Her şey dahilden kurtulduğumuzda siz öğrenciler de biz turizmciler de rahat edeceğiz. Siz turizm öğrencilerinden biz Çeşmeli turizmciler yeteri kadar yararlanamıyoruz. Biz ÇEŞTOB olarak Çeşme’deki turizmi güzel bir şekilde yönlendirip, kalıcı bir şekilde sorunları çözüp ve pilot bir turizm uygulaması için uğraş veren bir derneğiz. Bu hedefimizi de sabırla bütün mücadelemizle devam ettiriyoruz. Çeşme’de öğrencilik hayatınız devam ettiği sürece turizmle ilgili neler yapabiliriz, neler yapılması gerekir, eksiklerimiz nelerdir, hedefimize neler koyabiliriz bunları sizlerden her zaman bekliyoruz.” ( Haber: Recep Arısoy )