SANAL GERÇEKLİK UYGULAMALARI TANITIMDA FAYDALI OLACAKTIR



Türkiye’nin tanıtımında, sanal gerçeklik uygulamalarının fevkalade faydalı olacağını dile getiren Bakan Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin güzelliklerini dünyaya çok daha iyi bir şekilde tanıtacaklarını söyledi.
 
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmak üzere TURİNG ve Otomobil Kurumunca hayata geçirilen, UNESCO’daki kültürel varlıklarımızın 360 derece tanıtıldığı projenin lansman toplantısına katıldı.  
 
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan, Türkiye’deki 15 kültürel ve doğal miras alanı ile geçici listedeki 60 kültürel ve doğal miras alanının 360 derece video çekimlerinin yapılarak, kurgulandığı ve YouTube üzerinden de yayınlanmasının sağlandığı projenin tanıtıldığı toplantıda bir konuşma yapan Bakan Kurtulmuş, sanal gerçeklik uygulamalarının ülke tanıtımındaki önemine vurgu yaptı.
 
Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak TURİNG ve Otomobil Kurumu ile çok daha yakın çalışmayı, onları desteklemeyi istediklerini belirten Bakan Kurtulmuş, “Türkiye’nin tanıtım alanında böyle sanal gerçeklik uygulamalarından istifade etmesinin fevkalede faydalı olacağını düşünüyorum.” dedi. 
 
“Daha Fazla İnsana Tanıtmak Mecburiyetindeyiz”
 
Türkiye’nin daha iyi tanıtılmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, insanlığın buluşma yerinin Anadolu toprakları olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin bu zenginliklerini daha fazla tanıtmak mecburiyetinde olunduklarının altını çizdi.
 
Bakan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
 
“Truva’dan başlayıp Osmanlı’ya kadar oryantasyonları, kültürü, mimarisi, ortaya çıkardığı eserleri farklı olan, son derece zengin bir kültürel geçmişe sahibiz.
 
Anadolu erenlerinin, Hoca Ahmet Yesevi’lerden başlayarak Avrupa’nın içlerinde, Budapeşte’deki Gül Baba’ya kadar uzanan bir coğrafyanın içerisinde insanları sadece Hz. İnsan oldukları için takdir eden, kucaklayan, herkesle de iyi geçinen bir zihin yapısının oluşturduğu bir geçmişe sahibiz.
 
Türkiye dünyanın en büyük arşivi, en büyük kütüphanesi. Bu zenginliğin kıymetini bilmemiz lazım.
 
Ancak, bundan şimdiye kadar istifade ettiğimiz söylenemez. Uzun yıllar bu tarihi, kültürel yapıyla ilgilenmeyi çok fazla gerekli görmemişiz. Bu kültürel yapımızı yeniden diriltmemiz, dünyaya örnek olacak büyük bir güç olarak ortaya koyabilmemiz lazım.
 
Özellikle 90’lı yıllardan itibaren oluşturulmaya başlanılan İslam ve bunun devamı olan Türkiye düşmanlığının önlenmesi için de bu tarihi ve kültürel zenginliklerimizi yeryüzünde daha fazla insana tanıtmak mecburiyetindeyiz.”


 
“Dünyada Güçlü Bir Şekilde Söz Sahibi Olacağız”
 
Bu tür etkinliklerin tanıtım anlamında son derece yararlı olacağını söyleyen Bakan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Türkiye bütün bunları yaparken de özgüveni unutmaması gerekir. Üç asırdır kültürde, sanatta, bilimde, teknolojide geri kaldık. Ama daha kötüsü, bizim entelektüellerimizin, fikir ve siyaset adamlarımızı zihinleri kamaştı. Zihinleri kamaşan insanların da yapacak bir şeyi yok. Ama yavaş yavaş özgüvenimizi kazanmaya başladık.
 
Dünyada güçlü bir şekilde söz sahibi olacağız, var olacağız. Bu özgüvenimizin kültür, sanat, edebiyat gibi her alana yansıması gerekiyor. Bu özgüveni daha da güçlendirirsek, sahip olduğumuz bu güzellikleri dünyaya çok daha iyi bir şekilde takdim edeceğiz, dünyaya tanıtacağız.”