KRUVAZİYER TURİZMİ 2019'DA HAREKET KAZANACAK

Deniz Ticaret Odası’nın 'Kruvaziyer Turizm Sektörünün Güncel Değerlendirmesi' sunumunda, Türkiye’nin kruvaziyer turizminde kötü günleri geride bıraktığı belirtilirken, 2019’ ile birlikte toparlanmanın başlayacağı, 2020 yılından sonra Türkiye’nin eski rakamları yakalayarak kaldığı yerden devam edeceği ifade edildi.

KRUVAZİYER TURİZMİ 2019'DA HAREKET KAZANACAK

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Ağustos ayı Olağan Meclis Toplantısı DTO Meclis Salonunda yapıldı. Toplantıda DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Güngör, 'Kruvaziyer Turizm Sektörünün Güncel Değerlendirmesi' konulu bir sunum yaptı. ABD'nin en çok rağbet edilen pazar olduğunu vurgulayan Güngör, Karayipler'in bu pazar için yüzde 36 pay ile başı çektiğini dile getirdi. İkinci sırada yüzde 16 ile Akdeniz pazarının yer aldığını anlatan Güngör, Asya pazarının yüzde 11 paya sahip olduğunu belirterek, “Dünyada 2016 sonu itibariyle 315 yolcu gemisi bulunuyor. Her sene bu gemilere 20 gemi ekleniyor. Yatak kapasitesi olarak bakarsak, yaklaşık 700 bin yataklık bir arz söz konusu ve bu pazarın çok önemli bir kısmı Kuzey Amerika’da bulunuyor” dedi.

“2019’da İzmir’de gemiler görmeye başlarız”

Türkiye’de kruvaziyer turizminde 2015'in ikinci yarısında son derece sıkıntı yaşandığını dile getiren Güngör, “Terör eylemleri, darbe girişimi oldu. Bu olaylar genel turizmle birlikte kruvaziyer turizmini bitirme noktasına getirdi. 2017 ise dip yaptığımız bir sene oldu ve 300 binlere düştük. 2017’de sadece Türkiye’de 307 bin yolcu hareketi oldu. 2018’e geldiğimizde ilk 10 yoğun liman arasında bir Türk limanı göremiyoruz. İstanbul sıfır yolcu ile yılı tamamladı. Terör olayları geride kaldı ama kruvaziyer turizminde sektörün planlamaları 2 yılda yapılıyor. 2017’nin başında bir kruvaziyer firması, 2018 ve 2019’da Türkiye’yi planlarına alıp almayacağına karar veriyor. 2020 yılında 2015 yılını yakalamayı hedefliyoruz. En az 5 yıllık bir kayıp var. Birçok firma için, dünyanın en iyi destinasyonlarından birine sahibiz. 2019’da da İzmir’de inşallah gemiler görmeye başlarız. 2020’den sonra Türkiye kaldığı yerden devam edecek. Çok iyimser olamıyoruz. Ama en azından kötü günleri geride bıraktığımızı umuyoruz” diye konuştu.

“Türkiye'yi tercih etmeyen gemiler, Adriyatik'i tercih etti”

Akdeniz’de 4 ana pazar ile birlikte toplamda 26 milyon yolcu hareketi olduğunu belirten Güngör, “Dünyada da zaten 180 milyon yolcu hareketi var. 20 milyonu Batı Akdeniz’de gerçekleşiyor. İtalya, İspanya gibi ülkeler bu bölgede. Doğu Akdeniz yerini Adriyatik’e kaptırmış durumda ve 4.5 milyonu burada gerçekleşiyor. Daha sonra Yunanistan ve Türkiye'nin içinde bulunduğu Doğu Akdeniz pazarı geliyor. Doğu Akdeniz'de 2017 itibari ile 1.7 milyon yolcu hareketi oldu. Bunun nedeni ise Türkiye'nin bu pazardan adeta silinmiş olmasıdır. Türkiye içinde olsaydı 4.5 milyon yolcu olurdu. Türkiye'yi tercih etmeyen gemiler, Adriyatik'i tercih etti. Bundan 5 yıl önce Karadeniz diye bir pazar vardı bugün ise neredeyse yok denecek kadar az. Akdeniz pazarından 26 milyon yolcu hareketi olurken, Türkiye’de 307 bin yolcu hareketi oldu. Toparlanma çok yavaş. Akdeniz limanı 2 milyon yolcu ile başı çekiyor. 2000 yılına baktığımızda Kıbrıs limanları aldığını görüyoruz. İstanbul Akdeniz’de en fazla yolcu alan 5. liman. Bu 18 yılda Barcelona 5’e katlamış durumda. İlk 10’da bir Türk limanı yok. İlk 30’da limanımız yok. İstanbul’a hiçbir gemi gelmedi sıfır yolcusu var” ifadelerini kullandı.

“Arap Baharı ile Akdeniz pazarının kimyası bozuldu”

Sefer sayılarının düştüğünü gemi başına yolculuk sayısının arttığını belirten Güngör, bunun büyük gemilerin sayısının arttığının bir göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Akdeniz pazarının 2012-17 arasında çok da büyümediğini dile getiren DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Güngör, “Akdeniz pazarı büyük bir büyüme içindeydi. Arap baharı ile birlikte kimyası bozuldu. Ukrayna ve Rusya’daki sıkıntılar Karadeniz’i bitirdi. Dünyada çok fazla rağbet edilen bir pazar olmasına rağmen şu anda rağbet edilen bir pazar değil. Bu bölgede çok önemli sorunlar yaşanıyor. Bedelini biz ve komşularımız çok ağır bir şekilde ödüyor. Ziyaretler tek bir ülkeye yapılmıyor, 3-4 ülkeye yapılmıyor. Bir yerde sıkıntı olunca diğer yerlere de sefer koyulmuyor. Sizin sorunuz başkasının sorunu olabiliyor” dedi.

2011-2017 arasında Türkiye pazarını da değerlendiren Güngör, 2011’de 2 milyonu geçmiş yolcu sayısı olduğunu, 2012’de bu sayıda azalma yaşanmakla birlikte 2013’te tekrar canlanma olduğunu ancak 2015 ile birlikte büyük bir kırılma yaşandığını söyledi. 2015 ikinci yarısı ve 2016’nın ilk yarısının son derce sıkıntılı bir yıl olduğunu savunan Güngör, “2016 yılı 15 Temmuz ve terör olaylarının olduğu bir yıldı. Bu olaylar kruvaziyer turizmini silinme noktasını getirdi.

“Türkiye 40 milyon turist bekliyor”

Türkiye’nin bu yıl kruvaziyer turizminde geçen yılın rakamlarını yakalayabileceğini ifade eden Güngör, şunları söyledi:
“Türkiye bu yıl 40 milyon turist bekliyor. Oransal olarak baktığımızda 6’da bire düştüğünü görüyoruz. Genel turizm bu şekilde etkilenmedi. Sektörün planlamaları 2 yıllık dönemlerle yapılıyor. Kruvaziyer içinde bulunduğunuz yılın ilk çeyreğinde bir sonraki yılı ve sonrasını satışa sunar. Umarım bu yıl geçtiğimiz yıl rakamlarını yakalarız. Bu bizim için sürpriz değil. İyi haber de var. Sektörün en önemli fuarında Miami 2020 yılından önce programına almak istemediklerini söylemişlerdi. Ama Türkiye’nin güvenlik anlamında önemli bir görünüm sağlaması büyük firmaların bu seferleri erkene almasına sağladı. Kuşadası için 2019 yılında 390 tane büyük gemi seferler olduğunu görüyoruz. 2020 için çok iyi seferler var, 80’leri gördük. Türkiye bu krizden yavaş yavaş çıkıyor. Kendi planlamamız da 2022 yılında ve 2015 yılını yakalayacağımızı düşünüyoruz. Türkiye bu pazara çok hızlı bir şekilde dönecektir. 2019 yılı itibari ile toparlanacağız. İzmir’de de gemiler göreceğiz.”

“Bu yıl adeta Türkiye için turizm yılı oldu”

İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk de, “Ekonomide sıkıntılı günler yaşarken, umudumuzu yeşerten bir sektör var. O da turizm. Bu yıl adeta Türkiye için turizm yılı oldu. Döviz kurundaki artışın da etkisiyle Türkiye, dünya turizminin de yıldızı haline geldi. Oteller, deniz kıyıları tatilcilerle doldu taştı. Çeşmeli turizmciler tatilcilere “Ne olur gelmeyin?” demek zorunda kaldı. Ancak turist sayısı arttıkça, kişi başı gelir düşüyor. Mavi kıyılarımızı, cennet koylarımızı, tarihi mirasımızı ucuza satmadan, katma değerini yükselterek dünyaya pazarlamak zorundayız. Turizm sezonunu da birkaç aya değil yılın tamamına yaymanın yollarını bulmalıyız. Geliri artırmanın ve ülkeyi daha iyi tanıtmanın yolu da marinalarımıza, kruvaziyer turizmine ve deniz sporlarına daha fazla destek vermekten geçiyor. Nitekim biz de bu hedef doğrultusunda çalışıyoruz. Türkiye Yelken Federasyonu ile bu yıl ikincisini düzenlediğimiz Rüzgar Sörfü Türkiye Ligi'nin Dikili yarışları, 2-5 Ağustos tarihlerinde yapıldı. Oldukça keyifli ve heyecanlı geçen yarışlarda 78 sporcu yarıştı. Rüzgar Sörfü Türkiye Ligi'nin finali 20-23 Eylül'de Çeşme Alaçatı'da yapılacak. Yarışlara tüm deniz tutkunlarını bekliyoruz” dedi.

Kocaoğlu ve Şengül’e teşekkür

İzmir’in bir liman ve deniz şehri olduğunu bu noktada hükümet ile yerel yönetimlerin işbirliği son derece önemli olduğunu ifade eden Öztürk, “Bu ay başında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Sayın Aydın Şengül ile Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli ve Karayolları Genel Müdürü Sayın Abdülkadir Uraloğlu'nu ziyaret etti. Ziyarette Mavişehir’e vapur iskelesi yapılması, mevcut iskelelerin revizyonu ve Bostanlı Balıkçı Barınağı’nın yolcu gemileri için bağlama yeri olarak kullanılması gibi önemli başlıkları da içeren kıyı planlarının onaylanması, Urla vapur seferlerinin başlayabilmesi için gerekli alan tahsisinin yapılması, İnciraltı’nın planlaması konuları ele alındı. Bu konularda adım atılması ile İzmir özellikle deniz ulaşımında hak ettiği yere gelecektir” ifadelerini kullandı.

“Balıkçılarımız hazırlıklarını da tamamladı”

Küresel denizcilik sektöründeki gelişmelere de değinen Yusuf Öztürk sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni gemi siparişleri son 14 yılın en düşük seviyesinde. Dünya ticaret savaşlarının de etkisiyle küresel konteyner taşımacılığı yavaşlıyor. Konteyner sektörü ilk çeyrekte yüzde 3.2, ikinci çeyrekte ise sadece 2.3 büyüdü. Drewyr Dünya Konteyner Endeksi 1.753 dolar ile geçen yılın aynı periyodunun yüzde 13.8 üzerinde. Ancak akaryakıt maliyetlerinin de artışıyla beraber konteyner hatları zarar açıklamaya devam ediyor. Bazı konteyner hatları ise Avrupa-Uzakdoğu hattında taşıma maliyetlerini düşürmek için Kuzey Buz Denizi üzerinden deneme seferlerine başladı. Kuru dökme yükte navlunlar ve gemi kiralama ücretleri için temel gösterge olan Baltık Kuru Yük Endeksi bin 700 puan civarında seyrediyor. 1 Eylül'den itibaren denizlerimizde av yasağı sona eriyor. Balıkçılarımız hazırlıklarını da tamamladı. Denize çıkmaya hazırlar. Yeni sezonun balıkçılarımıza bereket ve bol kazanç getirmesini diliyorum.”