BAĞLIKAYA: YASAMIZ VAR YÖNETMELİĞİMİZ YOK! ÖNCE YÖNETMELİK SONRA YASA!

Yeni dönemde yol haritanız nasıl olacak?

Kendimizi içinde bulduğumuz ilk tablo finansal işler. Birliğin, Başaran Ulusoy döneminde açılan şirketlerden zarar görmemeyi istiyoruz.

TÜRSAB şirketlerin hissedarı... Biz birliğin yönetimindeyiz, şirketlerle alakamız yok. O şirketlerin kurulduğu günden bugüne yöneticisi Başaran Ulusoy. Şu anda da öyle... Biz sermayemizle sorumluyuz ve bu işlere birliği karıştırmayın diyoruz.

TÜRSAB'ın hissedarı olduğu kaç şirket var? Toplam ne kadar borcu var?

5-6 şirket var. Borcun net miktarını henüz bilmiyoruz. Bizim önceliğimiz birlikteki sorunlar. İngiliz denetim şirketi olan Grant Thornton ile anlaştık. Birliği denetlemeye başladılar. Bu bittikten sonra sermayedar sıfatıyla şirketlerin denetlenmesini isteyeceğiz. O zaman borcun miktarı da ortaya çıkacak.

Birlik içinde ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?

Birini çağırıyor, "Nerede çalışıyorsun" diyoruz, "Acente sicilde" diyor. Bordrosuna bakıyoruz. Başka bir şirket çıkıyor. Burası bayağı karışık. Bunun yanında birliğin hakkı olup başka şirketlere devredilmiş faaliyetler var. Önce evi toplayacağız

Mesela...

Mesela C vizesi adını verdiğimiz Irak vizesi var. Bu hak Dışişleri Bakanlığı tarafından birliğe verilmiş. Ancak bu başka şirketlere dağıtılmış.

Başaran Bey'le ilişkisi iyi olan şirketlere vize verme hakkı verilmiş. Oysaki birlik için bu küçük de olsa bir gelir kalemi. Buranın yapması gereken işler şirketlere dağıtılmış fatura kesemiyor bahanesiyle...

Fatura kesemiyorsa makbuz keser. Bunları iptal edip vizeyi birlik olarak biz vereceğiz. Yani öncelikli işimiz evi toparlamak olacak.

Acil eylem planınızda başka neler var?

1618 Sayılı Seyahat Acenteleri Yasası var ancak Seyahat Acenteleri Birlik Yönetmeliği yok. Yönetmeliksiz yönetiliyoruz. Bunun için çalışma başlattık. İç tüzük, birlik ve seyahat acenteleri yönetmeliklerini yapacağız. Bunların çok acil hayata geçmesi gerekiyor.

Hazirana kadar tamamlayıp bakanlığa sunmayı planlıyoruz. Yönetmelik sonrasında yasa çalışmasına başlayacağız.

Yasa çalışmasıyla ne yapmayı planlıyor sunuz?

1618 Sayılı Kanun'la bizim temel haklarımız belirlenmiş ancak zamanla kaybetmişiz. Onları geri almaya çalışacağız. Mesela tur ve transfer bizim münhasır hizmetimiz. Ancak şu anda bir tek biz yapamıyoruz. TÜRSAB'tan hiç itiraz gelmemiş. Turizmcinin işi nasıl kolaylaştırabiliriz ona bakılması gerekiyor.

KGF Genel Müdürü ile görüşmüştünüz. Yeni bir gelişmeler var mı?

Geçen yıl zor durumda olan birçok şirket KGF kredileri ile rahat nefes aldı ancak bu kredilerden döviz getiren firmalar faydalandı. 7 bin acentenin bini döviz getiriyorsa kalanı getirmiyor. Dolayısıyla onlar KGF'den faydalanamadı. Şimdi KGF genel müdürüne bir proje götüreceğiz, küçük acentelerimiz için de destek talep edeceğiz. Onlar da bu adımımıza çok pozitif yaklaştı.

AiDATLAR 300 TL'Yİ GEÇMEMELİ

Yeni üye girişini sınırlandıracağınızı açıklamıştınız...

Bizzat duyduğum bir olay var. Mesleği turizm olmayan biri "Büfe açmaya param yetmedi, ben de acente açtım" diyor. Durum bu kadar vahim. Biz acentelerin menfaatine rekabeti korumaya çalışacağız. Artık çay ocağı açar gibi acente açılmayacak. İddaa bayisi açarken dahi kriterler var. Her yerde açılamıyor çünkü rekabet korunmaya çalışıyor.

Rekabeti korumak için gerçekten acente mi değil mi ona bakacağız. Belirli kriterler koyacağız. Mesleğe girişi kısıtlayıcı değil ancak düzenleyici çalışmalar planlıyoruz. 7 bin küsur acente var, şubelerle birlikte bu sayı 10 bini geçiyor. Ancak biz biz kongre kayıtta 5 bini geçmedik. Uykudaki acenteleri denetleyeceğiz.

Acente aidatları ne kadar?

Yıllık 2 bin TL aidat var. Bu oran büyük kulüpte dahi yok. Çok yüksek. Bunun en fazla 300 TL olması gerekiyor. Bu oranın düşürülmesi için bir yasal düzenleme gerekiyor, çalışma başlattık. Aidat yüksek olduğu için 5-6 yıldır ödeme yapamayan arkadaşlar var. Onlar için de bir yapılandırma planlıyoruz.

Bu yıl turist sayısında ne kadar artış bekliyorsunuz?

Almanya'da Türkiye erken rezervasyonları yüzde 60 oranında arttı. Biz bu yıl Almanya'da yeni bir rekora imza atacağımızı ve 5.5 milyonu yakalayacağımızı düşünüyoruz. Çünkü Alman turist Türkiye'yi özledi. Siyasi ortam da pozitif... Bunun yanı sıra Rusya ve Ukrayna'da da artış var. Japonya, Çin gibi alternatif pazarlar da yükseliyor. Yılsonunda turist sayısının 40 milyonu aşacağını öngörüyoruz.

Gelirde beklentiniz nasıl?

Gelir artmıyor gibi görünüyor ancak orada yanlış bir hesaplama var. Turist sayısında İran, Gürcistan gibi sınırdan günübirlik gelen turisti de gelir hesabına katıyoruz. Bundan turistte kişi başına düşen gelir düşük görünüyor. Gerçekten tatil yapmaya gelenleri saydığımızda kişi başı 700 doların üzerinde. Bu tabi ki ideal değil ancak önce sayı artacak sonrasında gelir yükselecek.

Globalde algıyı pozitife çevirmek için ne gibi faaliyetler yürüteceksiniz?

Artık afiş asmakla, benim ülkem çok güzel demekle tanıtım olmuyor. Subliminal pazarlama yapmamız gerekiyor. Burada hayatın çok güzel olduğunu bizim değil bir başkasının söylemesi lazım. Bunu yapmak için de uluslararası projeler yapmalıyız. Film-dizi çekimlerine sponsor olmalı, kitap yazdırmalıyız. Uluslararası eventler yapılmalıyız.

Lobi faaliyetlerini bu şekilde yürütmeliyiz. Negatif algıyı ancak bu şekilde kırabiliriz. Bunlar bizim elimizde değil ancak devlet yapabilir. Bunun için de projeler sunacağız, neler yapılabileceğini anlatacağız.