26 TEMMUZ AKTOB TOPLANTISI İÇİN KISA BİR KEMER YAZISI...

Turizmin duayen isimlerinden Hüseyin Baraner hafta sonunu Kemer'de geçirirken, Kemer turizminin geçmişini ve mevcut durumu ile geleceğini kaleme aldı. İşte Hüseyin Baraner'in Kemer izlenimleri..

26 TEMMUZ AKTOB TOPLANTISI İÇİN KISA BİR KEMER YAZISI...

Bu hafta sonu yolum Kemer’e düştü . Tekirova’da bir arkadaşımın doğası cennetten  bir köşe olan otelinde kaldım. Araba kiraladım çevreyi yeniden gezdim . 1985 yılında Club Med’ten sonra ilk tatil köyünü Club Salima’yı ( bugünkü Kimeros) biz açmıştık . Türkiye’nin en büyük kuruluşu olan Camel Tour’a bağlı Delta Reisen’nin Avrupadaki pazarlama müdürüydüm.  O günün dünyasın en kültürlü ve üst segment müşterilerini Kemer’e taşıyorduk . Bende 1978’den itibaren Avrupa’da, kütüphanelerde , Opera binalarında , Ulusal tiyatro salonlarında, Öğretmenlerin gala yemeklerinde , sanatçıların takıldığı barlarda , Parlamento binalarının restoranlarında Kemer’i ve Türkiye’ yi tanıtır ve pazarlardım . Kemer’e getirdiğimiz her turist mutlaka merkeze iner ve alışveriş yapardı.

Turizm çalışanlarının da çoğu diplomat gibi insanlardı , çok iyi  İngilizce , Fransızca , Almanca , İtalyanca konuşur , devamlı okur ve turistlere Türkiye’yi anlatırdık . Duş almadan, traş olmadan turistlerin karşısına çıkmazdık .
Ben ve bazı arkadaşlarım cebimizden  turistlere çay, kahve ısmarlar , onları Türkiye’yi bağlamak için kültür, sanat, tarih konularında etkileyici olmaya çalışırdık , dalavere işlere girmez , hanutu, manutu kendimize yakıştıramaz , haramdan sayar, uğursuzluğundan korkar , akçeli vurgun yapanlardan uzak dururduk:

Türk insanın ananevi tok gözlülüğünü misafirlerimizin hissetmesini ister;  turistlerin mutluluğu ve şükranları ile geçinir, kazandığımızla yetinir, mutlu olurduk:
Sosyal sermaye biriktirir , kendi itibarımızı Türkiye’nin itibarı ile eş değer görür;  etik konularda hep kendimizi kontrol altında tutardık .

Bu kadar nostalji şimdilik yeter !

Şimdi konumuza gelelim :

45 yıldır tanıdığım Kemer halen bir cennet :

Doğası ile dünyadaki en güzel bir kaç çok özel destinasyondam biri . Bildiğiniz , sevdiğiniz bir çok tatil ve turizm beldesinin çok ötesinde özel bir yer.
Kemer dünyanın en üst segment müşterilerin yeni buluşma noktası olabilecek zenginlikte olağan üstü fauna, flora , manzara , tarih ve geçmişe sahip Akdeniz turizminin Diva’sı “ The Diva of the Mediterranean “ olabilecek bir yeryüzünün doğal kraliçesi ..

Evet Kemer bir Kraliçe !

Türk turizminin ikinci hamlesinde , yani destinasyonlarımızın daha üst segment müşteriler için uyarlanmasında ve yeniden yapılanmasında öncü rol oynayabilecek birinci adres .
Türk ekonomisinin yeniden sağlığına kavuşabilmesi için çaresiz yeni kaynak ve ürün arayışımız içersinde Kemer’e çok değişik ve vizyoner gözle bakmamız yeterli olacaktır .

Benim buluşum olan “Nar bakışlı Kemer” yıllar önce çok ilgi çekmişti:
Beldibi’nden Finike’ye kadar olan antik Olimpos hattında dağ yamaçlarından denize doğru dünyanın en donanımlı  sağlıklı
uzun yaşam bölgesi olarak giydirebiliriz

Healty Longevity Zone

Bütün yöreden insan sağlığına , duygularına , zindeliğine dolayısı ile mutluluğuna zarar veren tüm madde ve öğeleri dışarıya taşıyabilir , yarının turizm anlayışına uygun olarak donanımlı hüçlü bir rekreatif mutluluk ve yaşam sevinci yaratabiliriz .

I feel Kemer!
sloganını
“kendimi çok iyi hissediyorum “
sözü ile özdeşleştirip , tüm yöreyi duygusal anlamda kalıcı bir şekilde markalaştırabiliriz.

Plastik’i tümü ile men edip , aliminyum bina kaplamalarını ve aşırı gereksiz cam yapıları temizleyebiliriz .
Zaten yörede sadece 2-3 tane doğayı bozan sahipleri gibi tipsiz ve çirkin, bol imar aflı otel var .
Dağ eteklerinde ağaçların arkasında küçük butik.  Wellness,detox, outdoor spor merkezleri kurup , günümüzün tüm üst segment varlıklı ve hassas müşterileri için lifestyle  ürünleri ile donatıp bütün Kemer bölgesini kontrollü , denetimli ve profesyonel işletme ruhsatlı büyük bir yaşam, tatil ve rekreasyon alanına, yenilenmiş bir doğal cennete dönüştürebiliriz .

İlkbahar ve sonbaharda seçkin varlıklı çiftler , yaz aylarında dengeli oranda dünyanın her yerinden zengin aileler ve kış aylarında Alman, Avusturya, İsviçre , İskandinav ve Benelüks’ten yaşam dolu bestager ler, emekliler ve zinde genç yaşlılar .
Arınmak, dinlenmek, kendini yeniden keşfetmek için Kemer.

Kendini mükafatlandırmak için Kemer !

Piyasalarda “Yaşam sevincinin yeni Kabe’si”  algısı yaratarak  dünya piyasalarında yeni arayış içersinde olan üst segment müşterilere davet çıkarabiliriz.
Uzman ve işi anlayan bir ekip ile dünya piyasalarında Türkiye’ye hiç gelmemiş turistleri heyecanlandırabilir , Türkiye’ye hiç turist göndermemiş dinamikleri uyandırabiliriz .
Güvenli.  sağlıklı , en son lifestyle kent mobilyaları, olağanüstü mutluluk ve zindelik çizgileri üstüne yazılmış içerik zenginliği ile Kemer’i parlayabiliriz.
Kemer’i mutlu bir tatilin her konusunda butik işletmelerden oluşan bir sahici bir yaşam sevinci vadisi  olarak yaşamak yaşatmak :

Welness/Fitness/ Beautyness/ relaxness all in one & in and outdoor

KEMERNESS

Tatilin değil yaşamın en üst heyecan ve mutluluğunu “ananevi Kemer eli “  ile nakışlamak .
Ancak Kemer’de çok sorunlar var.
Mevcut Belediyenin kendi gücü ile yapacağı bir iş olarak görmemeliyiz bu önerilerimi :

Kemer’de tehlikeli olacak şişkinlikler, kabarmalar var .

Esnaf burnundan soluyor  ve her an patlamaya hazır durumda gerçekleşmeyen satışların muhasebesini yapıyor .

Kurumsal yatırımcıların yanında , parayı nereden bulduğu belli olmayan bir düzine abimiz de her an , her duruma karşı vaziyet almış durumda ..
Otel arazisi yaratmak için orman yakanlar, ağaçların kuruması için zehirleyenler kapıda talimat bekliyor .
Fiyatlar düştükçe mevcut otellerin odaları hep artmış  o kadarki bazıları sanki ana binadan kopabilir ve düşebilir gibi yamuk duruyor.

Kemer kendi içinde kavgalı , hem de çok kavgalı bir yer .

Kemer’in yerlileri azınlığa düşmüş , seçimlerde oy bankası amaçlı Anadolu’dan getirilmiş  dostlarımız deniz kenarında kebab dükkanları ile ekonomik savaş içersindeler.
Bazıları Kemer’e gelip yerleştiklerine bin pişman .
Beni tanıyanlar arkamdan “abi parayı buraya bağladık , ayrılamıyoruz, getirdiğiniz turist bizden fakir “ diye bana laf atıyorlar .
Dünyanın en zengin , en nitelikli , en güzel toprağındaki Kemer Belediyesinin bir kuruş parası kalmamış.
Belediyenin Kemer sokaklarında kalem kalem yazdığı ve panolara astığı listelenmiş borç afişlerinin  önünde turistler otellerden çıkardıkları içkiler ile selfi çekiyor.

Son 20 yıldır hiç bir Başbakan veya  Cumhurbaşkanı Kemer’e uğramamış, Devamlı muhalefet tarafından yönetilen Kemer’e  Ankara hep uzak durmuş.

Şimdi top iki projeci Başkanın elinde :

DSP’li Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ve CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek  el-ele verip yeni bir Kemer yaratabilecek ler mi? Türkiye ekonomisinin ulusaldaki eksiye gidişatını , akıllı projeler ile tersine döndürüp , yerelde gerçeklelen zenginlik ile ülkemizin ekonomisine destek olabilecekler mi?